Çanakkale Girişimci ve İşadamları Derneği (ÇAGİAD) tarafından düzenlenen "
Ekonomide ve Siyasette
Türkiye'nin Bugünü ve Yarını" adlı ufuk turu programlarının dördüncüsüne, gazeteci yazar Prof.
Mehmet Altan ve ekonomi yazarı
Cemil Ertem misafir oldu. Çanakkale
Ticaret Borsası salonundaki programa, şehire merkezi ve ilçelerden çok sayıda
işadamı katıldı.
Burada konuşan Ertem, Türkiye'nin gelişen teknolojinin gereği olan
makine ihracatında Çin kadar ilerleme kaydedemediğini söyledi. Bunun sebebinin,
darbe süreçleri ve siyasi tartışmalar olduğunu vurguladı. Türkiye'nin en büyük ihracat malzemesinin
tekstil olduğunu, bu ihracat kalemiyle hiçbir ülkenin güçlü olmayacağını kaydeden gazeteci yazar Ertem, şunları kaydetti: "Çin'de
demokrasi var, burjuva demokrasisinin âlâsı var. Piyasayı görürsünüz, 10 yıl sonra ne yapacağınızı görürsünüz. Çin'de kimse, küresel sermayeye, 'Gel burada yatırım yap.' diyen bir siyasi iradeyi içinde barındırmaz. Türkiye neden bu noktaya gelemedi? Çünkü at hırsızlarının diktatörlüğü vardı şimdiye kadar.
Başbakan'a sordular, 'Neden
dokunulmazlıkları kaldırmıyorsunuz?' diye. 'Dokunulmazlık kaldırılsa, siz bir başbakan bulabilir misiniz bu ülkede? Çin'de böyle bir yargı var mı?' dedi."
Prof. Altan ise Türkiye'nin en büyük sıkıntısının kendini kendi ortamına göre değerlendirmesi olduğunu, bir
Avrupa ülkesiyle kıyaslama yapılması gerektiğini belirtti. Bugün Çin'in 120 milyar dolarlık çip
ihraç ettiğini, Türkiye'ninse bunun 1 milyar dolarlık kısmını bile yapamadığını vurgulayan Mehmet Altan, "Bugün, 'Şu kadar duble yol yapıldı, şu kadar köye su götürüldü' gibi şeylerle ülkenin nereden nereye geldiği kıyaslanıyor. Halbuki bir Avrupa devlet başkanı ülkemize gelse ve biz de bu kadar yol ve köye su bağlandı dense, yanlış tercüme yapıldığını sanır. Kendimizi Avrupa ülkeleriyle kıyaslarsak bir yerlere varabiliriz. Türkiye'de sorunlardan birisi de kurumsallaşmanın tam manasıyla yapılamamasıdır. Bugün her şey Turgut
Özal döneminde olduğu gibi yolunda gidiyor ama o dönemde 28
Şubat nasıl olduysa bugün de olmaması diye bir şey söz konusu değil. O yüzden AB kriterleri çok önemli, buna şiddetle
destek olmalıyız. Çanakkale ise 5 bin yıllık bir tarihî geçmişi bağrında barındırıyor. Burasının
İstanbul olmaması için hiçbir neden yok ancak Çanakkalelilerin istemesi ve lobicilik kurumunu iyi kullanması gerekir." şeklinde konuştu.
Programın sonunda katılımcılara, ÇAGİAD Başkanı Hikmet Sezen tarafından teşekkür plaketi takdim edildi ve Çanakkale'ye özgü peynirle zeytinyağı verildi.