Gazeteciler Cemiyetinin Rozet Takma Töreni

Gazeteciler Cemiyetinin Rozet Takma Töreni

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, ''Eğer bir ülkede insanlar düşüncelerinden dolayı hapistelerse ve hala basın suçlarından bu ülkede mahkumlar varsa, bu ülkede basın özgürlüğü var denemez'' dedi. Bilgin, yeni üyelerine rozet takma töreninde yaptığı konuşmada, üç özel günü bugün bir araya getirdiklerini belirterek, bunlardan birincisinin Türk basında sansürün ilk kez kaldırılışı olduğunu ifade etti. Bilgin, aradan geçen 103 yıl içerisinde Türk basınında sansürün kaldırılmadığını savundu. Bu süre içerisinde ihtilaller, darbe teşebbüsleri, sıkı yönetim, olağanüstü halin bir türlü Türk basının yakasını bırakmadığını dile getiren Bilgin, şunları kaydetti: ''O yüzden bugün basın bayramı değil. Bazı günler insanların beynine çivi gibi çakılmalı. Bugün o gün. Eğer bir ülkede insanlar düşüncelerinden dolayı hapistelerse ve hala basın suçlarından bu ülkede mahkumlar varsa, bu ülkede basın özgürlüğü var denemez. Eğer bu ülkede 'yandaş', 'candaş' tanımları basının üzerine bir kara rozet gibi takılmışsa bu ülkede basın özgürlüğünden bahsedilemez. Sayın Baybal, 870 gün düşüncelerinden dolayı mahkumsa ve bunun 147 gününü hücrede geçiriyorsa. Sizin vicdanlarınıza hitap ediyorum. Hiçbir ses duymadan 1 saat geçirin. Bir ilçenin ismi Silivri ama bir özgürlük mahpushanesine dönmüş bir ülkede yaşıyorsak hala bu ülkede basın özgürlüğünden bahsedilemez.'' Günün ikinci özelliğinin Lozan'ın yıl dönümü olduğunu ifade eden Bilgin, 88 yıl önce Misak-ı Milli sınırlarının çizildiğini söyledi. Bilgin, Lozan Antlaşması'nın her milimetrekaresinde şehit kanı vererek yapılan mücadeleden sonra imzalandığını vurguladı. Bilgin şunları söyledi: ''Bugün ülkemizde başka bayrakların da bizim bayrağımızın yanında olabileceği tartışılıyor. Bugün özerklik adı altında Misak-ı Milli sınırları bölünmeye ve parçalanmaya çalışılıyor. Bu çatı altındaki hangi yürek buna müsade eder? Etmedik, etmeyeceğiz...'' Yeni üyelerine rozet takacaklarını ifade eden Bilgin, ''Bu rozet kolay bir rozet değil. 1946'da çok partili siyasi hayata geçişle özdeş bir cemiyetiz. Bu cemiyet demokrasi mücadelesinde bugün olduğu gibi dün de Ulucanlar Cezaevi'nde, Sinop Cezaevi'nde ağabeylerinin hapisleri adına bu çatıyı korumuş bir cemiyet. Rozet takan arkadaşlarımız geçmişe, bugüne, Cumhuriyete ve Lozan'a bakmalılar. Cemiyet olarak kavgamız bu ülkenin bölünmez bütünlüğüdür'' diye konuştu. Lozan'ın yalnızca sınırları çizen bir anlaşma olmadığına işaret eden Bilgin, ''Türkü, Lazı, Arnavudu, Alevisi, Sünnisi bu topraklarda kardeşçe yaşamanın bir anlaşmasıdır. Biz Lozan'a sadığız. Bu topraklar içerisinde bölünmeye giden her türlü düşüncenin karşısında olacağız. Biz dinler, ırklar, dinler kardeşliğiyiz. Bu ayrılıkları, ayrıcalıkları renklerimiz olarak kabul edelim. Biz bir ebruyuz. Paylaşılmaz, parçalanmaz renklerin kaynaşmasıyız. Onun için yüksünmeden bu cümleyi yatarken, kalkarken söylemeliyiz ve herkese söyletmeliyiz; 'Ne mutlu Türküm diyene'' dedi. Konuşmanın ardından aralarında Anadolu Ajansından Ercan Halıcı, Bekir Nazım Ada ve Sürhan Altınkanat'ın da olduğu yeni üyelere rozetleri takıldı. Rozetlerini alan yeni üyeler, toplu fotoğraf çektirdi. (NLG-SA)24.07.2011 21:22:45
<< Önceki Haber Gazeteciler Cemiyetinin Rozet Takma Töreni Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER