Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin de içinde bulunduğu 24 meslek örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) üyeleri, yargılanan gazeteciler
Zaman Gazetesi Yazı İşleri Müdürü
Hayri Beşer'le muhabirler Metin
Arslan ve Büşra
Erdal'a
destek verdi. Üç gazetecinin
duruşmasını, GÖP üyeleri Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel
Güneş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi,
Basın Konseyi Genel Sekreteri
Oktay Huduti, Basın Enstitüsü Derneği Genel Koordinatörü Yurdanur Atadan,
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Süphandağlı,
Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı
Reşat Petek,
Medya Derneği Genel Sekreteri Deniz Ergüler ve gazeteci arkadaşları destek amacıyla izledi. Duruşma, 1
Nisan 2011'e ertelendi.
Beşiktaş'taki
İstanbul Adliyesi'nde görevli iki hakimi
terör örgütlerine
hedef gösterdikleri iddiasıyla haklarında 1,5 ile 4,5 yıl arasında
hapis cezaları istenen Beşer, Arslan ve Erdal'ın yargılanmasına önceki gün devam edildi. İstanbul 11. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklardan
Büşra Erdal ve Hayri Beşer katılırken Metin Arslan katılmadı. Şikayetçi hakimlerden Yılmaz Alp'ın avukatı da hazır bulundu. Diğer şikayetçi hakim
Tuncay Aslan ve avukatı ise gelmedi.
Duruşmanın ardından GÖP adına bir açıklama yapan TGS Genel Başkanı İpekçi, "Dava
izleme sürecini devam ettiriyoruz. Türkiye'de 58 gazeteci, Türk Ceza ve Terörle Mücadele kanunlarından dolayı cezaevinde bulunuyor. 2 binden fazla
dava ve 4 binden fazla
soruşturma var. Bugünkü de Erdal ve Arslan'ın yazılarından dolayı açılmış bir davaydı. O yazılarla ilgili birden fazla soruşturma ve dava olmasına rağmen bugünkü gerçekten, insanı şaşırtacak ölçüde
terör örgütü yerine hedef gösterme iddiasıyla açılmıştı. Erdal, savunmasını güzel ve hukuki bir zemine dayandırarak yaptı." dedi.
'KANUNLARIN MUTLAKA DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR'
Meslek örgütleri ve gazeteciler olarak, yazdıkları haberlerden dolayı
mahkeme kapılarında
vakit geçirmek istemediklerini vurgulayan Ercan İpekçi, "Türkiye'de mevcut kanunlar, gazetecilerin özgürce habercilik haklarını kullanmaları üzerinde bir engel oluşturuyor. Açılmış davalar, soruşturmalar,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları çerçevesinde Türkiye'de gerçek anlamda bir basın ve
ifade özgürlüğü olmadığının birer kanıtı niteliğinde. Türk Ceza ve Terörle Mücadele kanunlarının ilgili hükümleri, Demoklesin kılıcı gibi gazetecilerin üzerinde sallanıyor. Bu kanunlar, gazetecileri yargılamak için bu şekilde yazıldı. Mutlaka değiştirilmeleri gerekiyor, yoksa Türkiye'de gerçek anlamda basın ve ifade özgürlüğünden söz edebilmemiz mümkün değil." şeklinde konuştu.
'MÜCADELE DEVAM EDECEK'
Hükümet tarafından hapis cezalarının paraya dönüştürülmesi konusunda eğilim olduğunu ifade eden İpekçi, "Para cezasına dönüştürülmesi de sorunu çözmeyecektir, çünkü bu defa suç tanımı ve unsurları değişmediği için gazeteciler hakkında yine davalar açılmaya devam edilecek. Bu defa hapis yerine para cezaları çıkacak ki bu da gazetecilerin altından kalkabileceği bir çözüm değil.
Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'nun değiştirilmesi konusundaki mücadelemizi kamuoyunu, meslek örgütlerini ve gazetecileri de yanımıza alarak sürdüreceğiz." dedi.
'DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ'
Bugün de
Radikal Gazetesi'nden İsmail Saymaz'ın duruşmasını izleyeceklerini söyleyen TGS Genel Başkanı İpekçi, GÖP'ün daha önce de Diyarbakır'da, Silivri'de ve Beşiktaş'ta gazeteci davalarına girdiğini, bundan sonra da devam edeceklerini ve
dayanışma içinde olacaklarını sözlerine ekledi. Medyanın bilinen ve bilinmeyen bütün davaları işlemesi gerektiğini belirterek,
basın özgürlüğünün sadece gazetecilerin özgürlüğü değil, halkın haber alma özgürlüğü de olduğunu anımsattı: "Gazeteci yazamazsa, halkın da gerçekleri öğrenmesi engellenmiş olur."
'TALEBİMİZ VAR'
Gazetecilerin sorularını cevaplayan TGC Genel Sekreteri Güneş ise Türkiye'de bu mesleği yapmanın çok zor bir hale geldiğini belirterek, "Gazeteciler öldürülme, dava açılma ve ağır işsizlik koşullarıyla mücadele ediyor." dedi. TGC olarak gazetecilerin Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'yla yargılanmasına karşı olduklarını ifade eden Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konuda 2005 yılında hazırladığımız raporu hükümetle paylaştık. Raporda, gazeteciler açısından sıkıntılar doğuracağını çok sıklıkla ifade ettik, şimdi sonuçlarını yaşıyoruz.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la da paylaştık. Türk Ceza Kanunu'ndaki, gazetecilerin özgür yazabilme ve kendini ifade edebilmesine engel oluşturan maddelerin değiştirilmesi konusunda talebimiz var. Arınç, bu konuda hükümetin de hemfikir olduğunu belirtti. Bu sözle ifade edilen kararın hayata geçirilmesini istiyoruz. Türkiye, 17. büyük ekonomi olarak
tarif ediliyor ama basın özgürlüğü açısından
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün sıralamasında 138. sırada yer alıyor. Bunun değişmesi için hükümetin de gereken adımları atma konusunda gazetecilere destek vermesini istiyoruz."