Türkiye'de uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele eden polis, 2010 yılındaki operasyonlarda 36 bin 10 kişi yakaladı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı verilerine göre, 2010 yılında da esrar Türkiye'de en fazla üretilen, kullanılan ve yakalanan uyuşturucu madde olmaya devam etti. Artan iç talebi karşılamak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kırsal kesimlerinde esrar üretimi yapılırken, bunun yanında Türkiye'ye son yıllarda yurtdışı kaynaklı esrar girişi de görüldüğü bildirildi. Türkiye'de yakalanan toz esrarın önemli bir kısmı İran ve Suriye'den gelirken, son 5 yılda ülke genelinde yapılan esrar yakalamalarının önemli ölçüde arttığına dikkat çekildi. 2006 yılı ile 2010 yılları karşılaştırıldığında esrar yakalamalarında yüzde 219 artış görülürken, 2009 yılı ile 2010 karşılaştırıldığında ise bu artış oranı yüzde 21 olarak gerçekleşti. 2010 yılındaki esrar yakalamalarındaki yükselişin KOM birimlerinin arttırdığı planlı çalışmalar ve yol uygulamalarının neticesi olduğu değerlendirilirken, ekim alanlarına yönelik çalışmaların da arttığı kaydedildi. Son beş yılda uyuşturucudan yakalanan şahısların sayısı sürekli artarken, 2006 yılında yapılan uyuşturucu operasyonlarında 17 bin 127, 2010 yılında yapılan operasyonlarda ise 36 bin 10 şahıs yakalandı. Bu durum uyuşturucudan yakalananların şahıs sayısında 2006 ile 2010 yılları arasında yüzde 115, 2009 ile 2010 yılları arasında ise yüzde 4, 2 oranında artış olduğunu gösterdi. Uyuşturucu operasyonlarında Türkiye'de yakalanan yabancıların sayısı son 5 yıl içerisinde yüzde 54 oranında artış göstererek 2010 yılında 463'e ulaştı. Yurtdışında yakalanan Türklerin sayısında ise bunun tam tersi gerçekleşerken, 2006 ile 2010 yılları arasında yurtdışında uyuşturucu suçlarından yakalanan Türk vatandaşlarının sayısının yüzde 53 oranında düştü. KOM verilerine göre, 2010 yılında dikkat çeken hususlardan biri ise, Türkmenistan, Gürcistan ve Nijeryalıların, İranlılardan sonra en çok uyuşturucu suçundan yakalanan etnik gruplar arasında yer aldı. Bu grupların 2000'li yılların başlarında neredeyse hiç yakalanmadığına dikkat çekildi.