Gençlik ve Spor Bakanı
Suat Kılıç, ''Sporcuların 'Suat ağabey'i olacağım'' dedi.
Kılıç, 22
Eylül-10
Ekim tarihlerinde Azerbaycan'da yapılacak olan Dünya Boks Şampiyonası öncesinde Boks Milli Takımı'nı
kamp yaptıkları otelde ziyaret etti.
Suat Kılıç, burada yaptığı konuşmada, ziyaretin tamamen bir moral verme amacı taşıdığını dile getirerek, ''Milli
boksörlerimizin milli yumrukları hazır. Hepinizi çok seviyorum. Yumrukları İnşallah Azerbaycan'da konuşturursunuz'' diye konuştu.
Türkiye'de
spor denilince akla sadece
futbolun geldiğine işaret eden Kılıç, şöyle devam etti:
''Spor haberleri, spor bültenleri, spor programları denilince akla maalesef futbol geliyor. Bundan dolayı mutlu değiliz, memnun değiliz. Evet, Türkiye'de de dünyada da futbol lokomotif bir branş ama bununla da yetinemeyiz, futbolla da sınırlı tutamayız. Tüm branşları desteklemeye ve sporcularımızın arkasında olmaya gayret edeceğiz.
Tekvandonun, boksun, diğer branşların tamamını, unutulan branşların,
ihmal edilen branşların ve bu branştaki sporcularımızın tamamının yanında olmaya, yeri geldiğinde ağabeyliklerini yapmaya,
bakan olmaya değil, 'biliyorsunuz Suat ağabey formülü ile çalışıyoruz', sporcularımızın da inşallah Suat ağabeyleri olarak yanlarında durmaya devam edeceğim.''
-''YÜREĞİ SAĞLAM, ÖZÜ SAĞLAM...''-
Bakan Kılıç,
boksörlerin Erzurum'da kamp yaptığı, bu kentin Azerbaycan'a yakın bir yükseklikte bulunduğu ve
oksijen düzeyinin de birbirine yakın olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
''Oksijen depoladığınız iyi bir kamp dönemi geçirdiğinizi biliyorum.
Yaşar Doğu'nun güreşçi olarak literatüre kazandırdığı bir söz var biliyorsunuz 'Türk gibi kuvvetli.' İnşallah sizler de ringlerdeki yumruklarınızla, sokakta ve başka yerdeki yumruklarınızla değil ama ringlerdeki yumruklarınızla 'Türk gibi kuvvetli' sözünü dünyanın her yerinde hissettireceksiniz. Buna ben yürekten inanıyorum.
Muhammet Ali için söylenen bir söz vardır, '
Kelebek gibi uçar, arı gibi sokar' diye, dolayısıyla insan ilişkileri noktasında son derece insan sevgisi ile dolu, yüreği sağlam, özü sağlam, sözü sağlam insanlar olacaksınız. Sporcular olarak
model olacaksınız ama diğer taraftan yumruklarınızı ringde konuştururken de 'Türk gibi kuvvetli' sözünü yumruklarınıza muhatap olanlara hissettireceksiniz.''
Konuşmasında, ''Aşırı motivasyonun da iyi bir şey'' olmadığına vurgu yapan Kılıç, şöyle dedi:
''Sizleri hocalarınız, federasyon yöneticileriniz zaten motive etti. Daha fazlasını da bizim abartmamıza gerek yok. Ne yapacağınızı, hangi haberlerle döneceğinizi, bizi hangi haberlerle mutlu edeceğinizi sizler zaten çok çok iyi biliyorsunuz. Bizler de sizler yola çıkmadan önce sizin heyecanınıza ortak olalım istedik. İnşallah mutlu haberlerinizle başarılarınıza ortak oluruz.''
-''ELBETTE GİTMEYE GAYRET EDERİZ''-
Ziyarette, ''Sizi Azerbaycan'da boksörlerimizle görecek miyiz?'' yönündeki soruya Bakan Kılıç, programının hangi tarihte ne ile kesişeceğini bilmediğini belirterek, ''Ama ben her zaman, her zeminde sporcularımızın yanında olmaya gayret edeceğim, bundan sonraki süreçte de. Arkadaşlarımız yarın Azerbaycan'a hareket edecekleri için programımızda yer almamasına rağmen deyim yerinde ise bir moral ziyareti yaptık. Azerbaycan'daki durum ne olur, bizim buradaki programımız ne olur onu bilemiyorum ama program el verirse elbette ki yakın mesafe gitmeye gayret ederiz. Ama tercihimiz onların madalyaları ile bize koşa koşa gelmeleridir'' yanıtını verdi.
İlk kez bir bakan tarafından ziyaret edildiklerini belirten Boks Milli Takımı Antrenörü Seyfullah
Dumlupınar ise ziyaretin kendileri için adeta ''
doping'' etkisi yaptığını söyledi.
Bakan Kılıç'ta bunun üzerine ziyaretlerin bundan sonra sürekli olacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Göğsünüzdeki
bayrak ay-yıldızlı al bayrak. Türk milletinin birliğini temsil eden bir bayrak. 81 vilayetin üzerinde dalgalanmasından gurur duyduğumuz bir bayrak, özgürlüğümüzün temsili olan bir bayrak. Sizleri ziyaret ediyoruz ki
İstiklal Marşı ile beraber o bayrağı gittiğiniz ülkelerde göndere çektirebilesiniz. Her türlü başarınız elbette ki bizim kabulümüzdür. Sizler hangi neticelerle dönerseniz dönün, verdiğiniz mücadele bizler için takdire şayan bir mücadeledir. Ama sadece madalyalarınız için değil, sizleri ayrıca sporun farklı branşlarını gençlerimize sevdirme potansiyelinizden dolayı da seviyoruz. Özellikle
aile sevgisinden, ilgisinden mahrum kalan, bizlerin sahip olduğu aile ortamında yaşama fırsatı bulamayan gençler açısından bu bireysel sporları topluma kazandırmada çok özel misyonları var.''
Boksun bunların başında geldiğene değinen Kılıç, şunları kaydetti:
''
Judo, tekvando diğer bireysel özellikle dövüş sanatlarına yönelik branşlar... Dolayıyla bizler sizin yanınızda durarak, deyim yerindeyse sizin popülaritenizden yararlanarak, o gençlerimize de bir
mesaj vermeye gayret ediyoruz. Yumruksa sizde de var, kuvvetse sizde de var. Sahip olmadığınız tek şey imkan. O zaman farklı federasyonlar üzerinden sizlere vereceğiz ve o sokaktaki çocuklarımız zararlı alışkanlıkların, belki
bağımlılık yaratan maddelerin etkisinde kalan yavrularımız da oralardan sizleri takip ederek, sizin yol haritanızı izleyerek, sizin geldiniz yerlere kendileri de gelmeyi bir
hedef olarak seçecekler. Biz de buna gayret ediyoruz. O nedenle bu federasyonlarda yöneticilik yapan arkadaşlarımıza da ben teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Bu görevler gerçekten
sosyal sorumluluk gerektiren görevler. Bu görevleri ifa eden federasyon yöneticileri de aynı zamanda gençlerimizin topluma, hayata, spora kazandırılmasına yönelik misyon üstlenen isimler durumundalar. Sabırla, sebatla gençlerimizin iyi sporcular olarak yetişmesine katkı sağlayan hocalarımız, antrenörlerimiz aynı şekilde önemli bir toplumsal görevi yerine getiriyorlar. Bunu herkesin görmesi lazım. Herkesin de bu şuurla hareket etmesi lazım. Çünkü spor bir
disiplindir. Spor, bir ahlak rejimidir. Spor, bir değerler sistemidir. Hem sporcu, hem disiplinsiz, hem de ahlaki zaafı olan bir arada olmaz. Atatürk'ün dediği gibi, 'sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklı olanı'nı sevelim. Dolayısıyla sporun o ahlak ve disiplin tarafını, sizin sahip olduğunuz imkanlara sahip olamayan gençlerimizle sokakta, ringlerde, salonlarda buluşturmak gibi bir misyonumuz var. Onun için sizin yanınızda durmak bizim için bir görevdir. Bundan sonra da bizi değişik yerlerde, kamp yerlerinde inşallah göreceksiniz.''
Daha sonra Boks Milli Takımı Antrenörü Seyfullah Dumlupınar, boksörleri Bakan Kılıç'a tanıttı.
Boksörlerden
Onur ve
Önder Şipal kardeşlerle tanışan Kılıç, ''Birbirinizi döverek mi boksa başladınız?'' diye sordu. Önder Şipal de kardeşini çok dövdüğünü söyleyince, Suat Kılıç, beraberinde getirdiği oğlu Hüseyin Kağan'ı yanına çağırarak, ''Oğlum bak ağabeyin dövüyor diye hiç üzülme, bu ağabeyin de dayak yemiş ama bak boksör olmuş'' diye espri yaptı.
Suat Kılıç, tanıştırmanın ardından milli boksörlere
baklava ikram etti ve birlikte hatıra fotoğrafı da çektirdi.
(YHO-ADA-MUR)09.09.2011 09:11:36