Mehmet Ekizoğlu -
Giresun Müzesi Müdürü Hulusi Güleç, ''Önemli buluntulara ulaştığımız Giresun Adası'ndaki arkeolojik kazının bu yılki bölümü tamamlandı'' dedi.
Müze Müdürü Güleç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu Kara
deniz'de üzerinde insan yaşayan tek ada olan ve 2. derece
doğal ve arkeolojik sit alanı ilan edilerek koruma altına alınan adanın MÖ 3. ve 4. yüzyıla kadar dayanan bir yerleşim yeri olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.
Bu yıl başlayan kazılarda çıkan bazı buluntuların da bunu gösterdiğini belirten Güleç, kazıların bu yılki bölümünün tamamlandığını kaydetti.
Yaklaşık üç yıl önce Giresun Adası'nda arkeolojik bir kazı yapılmasına karar verildiğini,
Konya Selçuk Üniversitesi
Arkeoloji Bölümü
öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte iki yıl önce adada yüzey araştırmaları yaptıklarını anlatan Güleç, şöyle devam etti:
''Yapılan yüzey araştırmalarında elde edilen buluntular, Giresun Adası'nde milattan önce yaşantı olduğunu ortaya koyuyor. Bu yıl da arkeolojik kazılara başladık. Kazılarda 32 insan iskeleti bulundu. Bunun 31'inin adada yaşayan din adamlarına, birinin de bir çocuğa ait olduğu tespit edildi. Yine kazılarda ortaya çıkarılan bronz divit zarfı ve
mürekkep hokkası, haç, günlük kullanılan pişmiş
toprak kaplar, 2
mezar steli, fresk parçaları, 8 renkli tek bütün mozaik parçası,
Osmanlı döneminden kalma 1 pipo ucu ve 1
gümüş sikke tarihe ışık tutacak bulgular olarak heyecan veriyor.''
Güleç, kazı çalışmalarında yüzeyde bir kilise, daha aşağılara inildiğinde Roma dönemine ait bir villa ile daha eski dönemlere ait bir tapınak kalıntısı bulunduğunu da belirterek, ''Bu mozaik Roma döneminden kalmadır ve muhtemelen tapınak kısmının tamamında bu mozaikten vardı. Biz Konya
Selçuk Üniversitesi ile birlikte bir aylık kazı sürecini tamamladık ve kazı dönemini kapattık. Önümüzdeki yıl adada kaldığımız yerden kazılara devam edeceğiz. Kazılar bittiğinde Giresun Adası'nın tarihi ve arkeolojik yönünü ortaya çıkaracağız ve adayı turizme kazandıracağız'' dedi.
-Adada arkeoloji parkı oluşturulacak-
Tahminlere göre kazılarda en az 50 tane daha insan iskeleti çıkabileceğini ifade eden Güleç, ''Bunlar ortaya çıktıktan sonra Selçuk Üniversitesi Arkeoloji bölümünde bu kemiklerin antropolojik incelemesi yapılacak ve tam tarih tespit edilecek. Kazılar bittikten sonra adada koruma amaçlı bir imar planı yapılacak ve daha sonra bir arkeoloji park oluşturulacak. Öncelikle kazı alanı tam olarak belirlenip koruma altına alınacak, bu alanın etrafına yürüyüş yolları oluşturulacak. Adadaki deniz kuşların doğal
yaşam alanları da korunacak ve insanlarımız Giresun Adası'nda rahatlıkla gezebilecekler'' diye konuştu.
Arkeoloji parkının bin 500 metrekare alandan oluşacağını dile getiren Güleç, şöyle devam etti:
''Bu alandaki en ufak kazıyı dahi yapıp bitirdikten sonra onarılması gereken bazı kısımları onarıp eski haline getireceğiz. Onarılması mümkün olmayan yerleri ise doldurma tekniği ile doldurup olduğu gibi bırakacağız. Bu iskeletleri de tekrar mezarlara koyup güzelce temizleyip bakımını yapıp cam elyaf ile üzerini kapatacağız. Yani burayı gezen insanlar bunların Roma ve
Bizans dönemine ait mezarlar olduğunu görebilecekler.''
Tarihte savaşçı
Amazon kadınlarının yaşadığı ada olarak da söz edilen Giresun Adası, mitolojide Aretia, Aretias, Area, Areos ve Chalceritis olarak anılıyor. Kıyıdan 1 mil açıkta bulunan ve yaklaşık 40 dönüm alana sahip olan adayı, her yılda ortalama 50 bini aşkın
yerli ve
yabancı turist ziyaret ediyor.
(ME-DLK-SA)06.10.2011 11:37:20