Eşber Ayaydın - Göbeklitepe Kazıları Başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt, kazı alanının kuzey
batı cephesinde yeni eserlerin izlerine rastlandığını belirterek, ''Yeni bir dikili taş bulduk. Burada
toprak altındaki yapılar muhtemelen daha önce gün yüzüne çıkarılmış olan yapılardan daha büyük'' dedi.
Prof. Dr. Schmidt, yürütülen çalışmalarla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın en eski tapınak merkezine ev sahipliği yapan Göbeklitepe'de, arkeolojik kazıların bu yılki ilk etabının iki hafta önce başladığını ve kısa süre içerisinde tamamlanacağını ifade ederek, verilecek aranın ardından eylül ayında kazılara tekrar başlanacağını söyledi.
Bu yıl kazıların biraz geç başladığını ancak gecikmenin kazı çalışmalarını fazla etkilemeyeceğini ifade eden Schmidt, bu yılki kazıların bir amacının da büyük tapınak yapılarının daha detaylı ortaya çıkarılabilmesini sağlamak olduğunu dile getirdi.
Schmidt, güney batı tepesindeki kazılarda şimdiye kadar neolitik döneme ait yabani
hayvan figürlü ''T'' biçimli dikili taşlar, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntılarının bulunduğunu hatırlattı.
-YENİ BULUNTULAR
Kazı alanının kuzey batı tepesindeki çalışmalarda yeni buluntulara rastladıklarını bildiren Prof. Dr. Schmidt, bu tepede daha önce bulunan eserlere benzer tipte yapıların olduğunu tahmin ettiklerini anlatarak, şöyle devam etti:
''O sebeple de kazılar burada da devam ediyor. Buradaki
kazı çalışmaları jeolojik araştırmalar neticesinde yer altında olduğu tespit edilen büyük tapınak yapıların ortaya çıkarılması amaçlı gerçekleştiriliyor. Yapılar çok aşağıda olduğu için büyük bir derinliğe inmemiz gerekiyor, şu andaki çalışmalar da bu amaçlı. Burada da büyük yapıların olduğunu biliyoruz.
Kuzey batı cephesindeki kazılarımızda yeni bir dikili taş bulduk. Burada toprak altındaki yapılar muhtemelen daha önce gün yüzüne çıkarılmış olan yapılardan daha büyük. Bu bölgedeki kazı yerlerini daha da genişletmeyi düşünüyoruz. Tabi asıl
hedef tamamen bütün alanın kazılması. Burada birçok kabartma ve heykeller var. Yeni kazılarla bu kabartma ve yeni heykellerin sayısının artacağını tahmin ediyoruz. Bu da resim repertuvarının genişlemesi demek, böylece o döneme ait sembol dünyasını daha güzel, daha rahat anlamlandıracağımızı düşünüyoruz.''
-''ZİYARETÇİLERLE DİYALOG YENİ FİKİRLER VERİYOR''
Bölgeye
yerli ve
yabancı turistlerin ilgi gösterdiğini aktaran Schmidt, ziyaretçilerin kazı alanlarındaki eserleri daha rahat inceleyebilmeleri için yeni yollar yapmaya başladıklarını söyledi.
Ziyaretçilerin kazı alanını ziyaret etmelerinin kendilerini memnun ettiğini ifade eden Prof. Dr. Schmidt, konuşmasına şöyle devam etti:
''Yeni ziyaretçi yolları hazırlıyoruz. Bu yollar ile ziyaretçiler arkeolojik eserleri daha yakından inceleme fırsatı bulacak hem de kazı çalışmaları devam edecek. Ziyaretçilerle gerçekleştirilen
diyaloglar bize yeni fikirler de verebiliyor. O yüzden her zaman ziyaretçiler, bizim için ve bilimsel amaçlı yapılan kazılar için faydalı oluyor. Valilikle yapılan çalışmalar kapsamında ziyaretçi merkezleri oluşturulmaya çalışılıyor. Bu merkezle birlikte ziyaretçilere daha fazla imkan sağlanacak. Merkezde,
alışveriş, hediyeler ve burayla ilgili doküman niteliğindeki
broşür,
belge gibi eserler ziyaretçilere sunulabilir. Çalışmalarımıza
ortaklık eden Valiliğe teşekkür ediyoruz.''
Kazı alanında çalışan işçilerin çoğunun
Ramazan ayında oruç tuttuğu için çalışma saatlerini buna göre düzenlediklerini bildiren Prof Dr. Klaus Schmidt, ''Normalde sabah 06.00'da başlayıp öğle 14.00'te işimizi bitiyorduk. Fakat şimdi sabah 05.15'te başlayıp 10.00'a kadar çalışıyoruz. Daha sonra çalışmalarımıza ara veriyoruz'' dedi.
-GÖBEKLİTEPE-
Neolitik döneme ait yerleşim yeri Göbeklitepe,
Şanlıurfa'nın 18 kilometre kuzeydoğusundaki Örencik köyü yakınlarında bulunuyor.
İlk kez 1963 yılında
İstanbul ve
Chicago üniversitelerinden görevlilerin yüzey araştırmaları sırasında fark edilen Göbeklitepe'deki kazı çalışmalarını, 1995 yılından bu yana Şanlıurfa Müzesi ve
Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü ortaklaşa yürütüyor.
Kazı çalışmalarında şimdiye kadar neolitik döneme ait yabani hayvan figürlü ''T'' biçimli dikili taşlar, 8 - 30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları, çok sayıda yabani hayvan figürü, insan heykeli, dikili taşlar ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi tarihi eserler bulunmuştu.
Dünyanın en eski ''tapınak merkezi'' olduğu belirtilen Göbeklitepe, bir süre önce
UNESCO Dünya Mirası ''Geçici Listesi''ne alınmıştı.
(EŞB-RUF-İSM-HMD)08.08.2011 12:29:46