Adıyaman'ın
Gölbaşı ilçesinde, ''Koroner
kalp hastalığı ve kalp krizi belirtileri ve
tedavi yöntemleri'' konulu konferans düzenlendi.
Saarland Üniversitesi,
Hamburg Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Ana
Bilim Dalı Öğretim üyesi Dr. Bülent Tayfun
Kaplan, tarafından verilen konferansa Gölbaşı Belediye Başkanı Yusuf
Özdemir ve vatandaşlar katıldı.
Dr. Tayfun Kaplan, verdiği
seminerde, kalpteki koroner arterlerin kalbin etrafını çevreleyerek kalbin beslenmesini sağlayan atar
damar olduğunu ifade ederek beslenme bozukluğu, aşırı yemek yeme, yağlı beslenme, hareketsiz bir
yaşam sürme gibi nedenlerden dolayı yenen yiyeceklerin yan maddeleri damarlarda biriktiğini belirterek damar duvarı elastik yani genişleyebilen bir yapıda olduğunu söyledi.
Dr. Bülent Tayfun Kaplan, bazen damardaki kan miktarı artar fakat bunun insanlara basınç artışı olarak dönemediğini söyledi. Kaplan, verdiği örnekte, tuzlu bir şeyler yendiğinde dengeyi sağlamak için vücudun su tuttuğunu ancak kan basıncının (
tansiyon) hemen artmadığını belirterek bunun nedeni olarak damarın esnemiş ve artmış kan miktarını dengelemesinden kaynaklandığını söyledi.
Kaplan, seminerde şunları kaydetti:
''Kardiyoloji uzmanları tarafında yapılan muayene sonrasında gerekli tetkikler sonucu hastaya en uygun
tedavi yöntemi seçilir. Her hastaya aynı yöntem uygulanmaz. Hastanın şartları göz önünde tutularak kemoterapi (ilaç tedavisi) ya da cerrahi tedavi seçilir. Genelde ilk
tercih edilen yöntem ilaç tedavisidir.
Hastalık kronik bir seyir gösterdiğinde tedavisi uzun sürer.
İlaçla yapılan tedavinin amacı göğüs ağrısını önlemek, damarları genişletmek ve kalbin
oksijen ihtiyacını azaltmaktır. Bu hastalığın oluşmasına neden olan faktörleri de ortadan kaldırmak amacıyla ilaçlar kullanılır. Şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği gibi durumlarda bunları önlemek için de ilaçlar kullanılır. Ayrıca
aspirin gibi kanın akışkanlığını arttıran ve damarda pıhtı oluşumunu engelleyen ilaçlarla olası kalp krizi riski azaltılır.''
(TEZ-HAS-MTN)11.09.2011 19:08:23