Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, "Ergenekon bugün dallandı budaklandıysa, sap saman birbirine karıştıysa, bu Hilmi Özkök denilen, aslında bu unvanı(Genelkurmay Başkanlığı) hiç yapamayan şahıs yüzünden Ergenekon bu hale geldi." dedi. Türk ordusunun itibarının, Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ zamanında hızla eritildiğini savunan Pamukoğlu, Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ'un da tutuklanacağına dair iddiaların mümkün olabileceğini söyledi. Pamukoğlu, Bursa'da düzenlediği basın toplantısında, Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Pamukoğlu, Hilmi Özkök'ün Genelkurmay Başkanı'yken evinin 150 metre yakınında bulunan Jandarma Genel Komutanlığı'nda Eldiven, Sarıkız gibi planlar yapıldığı halde bir şey yapmadığını savundu. Kendisine MİT'ten ve askeri istihbarattan bilgi geldiğini belirten Pamukoğlu, "Ne yaptı, hiçbir şey. Eğer orada bu haberleri aldığında bu işin üzerine idareten veya hukuken gitseydi ki gitmeli, vazifesi bu, bunu yapmamıştır, ben size söyleyeyim Ergenekon diye bir şey olmayacaktı. Çünkü iş bitecekti orada. Yani daha küçük bir alev veya ön çalışma iken bitecekti." diye konuştu. Ergenekon'un Hilmi Özkök sayesinde bu hale geldiğini ileri süren Pamukoğlu, şöyle konuştu: "Ergenekon bugün dallandı budaklandı ise, sap saman birbirine karıştı ise, bunun ilk çıkış anı vardı ve bu Jandarma Genel Komutanlığı Karargahından görünüyordu. Bu Hilmi Özkök denilen, aslında bu unvanı hiç yapamayan şahıs yüzünden Ergenekon bu hale geldi. Balyoz döneminde de, yani Selimiye Kışlası'nda bu semineri yaparken bu yine genelkurmay başkanıydı. Genelkurmay başkanı, arada kuvvet komutan ve birinci ordu vardı. Her sene yapılacak harp oyunu plan tatbikatı ve semineri kitabı genelkurmaydan yazılır. Sen bu kitapta Selimiye hangi planı yapacak görmedin mi?. Niye mani olmadınız o senaryoya? Selimiye bunun dışına çıkıyorsa senin bundan haberin yok mu var. Peki sen Selimiye'de yapılan bu planı müşahitlerini gönderip oradan sana bunlar rapor vermedi mi? Peki niye o zaman hemen idareten ve hukuken gereğini yapmadım?" HERŞEY ÇETİN DOĞAN DENEN ZATIN KAFASINDAN ÇIKTI Pamukoğlu, Balyoz davasından yargılanması gereken isimleri şöyle sıraladı: "Balyozdan yargılanacaksa şunlar yargılanacak; bir Çetin Doğan denilen o zat. Çünkü bu onun kafasından ve karargahından çıkmıştır. Onun karar ve düşüncelerini kaleme alan ve belge haline getiren kurmayları. İki karakuvvetleri komutanı, burada neyin dönüp dönmediğinden, doğru yapılıp yapılmadığından kara kuvvetleri komutanı sorumlu. Yetmez, ve Hilmi Özkök denilen genelkurmay başkanı sorumlu. Bakın konuşmada ne diyor, 'Çetin Paşa sen darbeye mi teşebbüs edeceksin?' Bir genelkurmay başkanı böyle laflar konuşur mu ordu komutanıyla? Oda ona cevap veriyor. Böyle disiplin mi olur, böyle savaş sanatı mı olur, böyle bir şey olur mu? Sonuç, Çetin Doğan denen şahıs, oda şimdi konuşuyor, yok Hilton'a gidecekmiş de, seferberliğe gidecekmiş, esas müsebbip odur. Ve onun kararlarını kaleme alanlar kimse onlar. Sonra bu kara kuvvetleri komutanı, vazifeyi ihmal, görevi kötüye kullanmak. Ve bu Hilmi Özkök denilen zat, vazifeyi ihmal, görevi kötüye kullanmaktan bunlar yargılanmasa da, Türk ordusunu rencide ettikleri için, dünya ve halk nezdinde prestijini düşürdükleri için bunları biz yargılayacağız." ÖLSELER DE GIYAPLARINDA YARGILAYACAĞIZ Irak'ta askerin başına çuval geçirilirken de Hilmi Özkök'ün genel kurmay başkanı olduğunu ve hiçbir şey yapmadığını ifade eden Pamukoğlu, "O çuval meselesi dahil, müfrezenin başındaki yüzbaşı binbaşından, özel kuvvetlerin başındaki general, Genel Kurmay İkinci Başkanı Yaşar Büyükanıt ve Hilmi Özkük, bunları yargılayacağız. Ölürseniz gıyabınızda yargılayacağız. Türk ordusunun itibari, Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ zamanında hızla eritildi. Bu Yaşar Büyükanıt döneminde, PKK'nın en güçlü olduğu dönemde yapamadığı yapıldı, karakollarımız gündüz basıldı." şeklinde konuştu. Bir gazetecinin, Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ'un da tutuklanacağına dair iddialar olduğunu hatırlatması üzerine Pamukoğlu, bunun da mümkün olabileceğini ifade etti. "KIBRIS'TA YANINDAN TANKINI ÇALDILAR" Hilmi Özkük hakkında önemli bir iddiada bulunan Pamukoğlu, onun Kıbrıs'ta tümen komutanı olarak görev yaptığı sırada bir onbaşının tankını çaldığını ileri sürdü. Özkök'ü, etrafına hakim olamadığını savunan Pamukoğlu, şu iddiayı dillendirdi: "Bu şahıs, Kıbrıs'ta da tümen komutanıyken bunun binasının 150 metre yanında bizim bir onbaşı bunun bir tankını çaldı. Tankı aldı kaçtı. Magosa-Lefkoşa yoluna çıktı. O herkesin aşılamaz dediği Beşparmaklardan tankı aşırmış Girne limanına götürmüş. Orada Türkiye'ye getirmek isterken tankın üstünde feribotta yakalandı onbaşı. Yanından tankını kaçırdılar bunun. Başka bir yerde derhal emekli edilmesi lazımdı." "TSK'DAKİLERDEN DAHA FAZLA SİVİL DARBE MERAKLILARI VAR" TSK'nın darbeci olarak adlandırılmasına da karşı çıkan Pamukoğlu, "Türkiye'de darbe teşebbüslerinde hiç halkın olduğu görülmemiştir. Hiç halk yok. TSK içerisinde ne kadar darbeye yatkın kafalı insan varsa, sivillerin içinde de en az onun kadar darbe heveslisi var. Ama şunu söyleyeyim, askerler içerisinde ne kadar sıkı rejim, şiddetli rejim özlemi olan varsa, siviller içinde de onlardan daha fazla var. İnsana özgü bir şey demek ki." dedi. "ANADOLU KARTALI GAGASINDA YÜK TAŞIMAYACAKTIR" Partisinin genel seçimlerde tek başına seçime gireceğini belirten Pamukoğlu, ittifak tekliflerine ise, "Müttefik aramak zayıfın işidir. Dengeyi zayıflar arar. Bize de görüşmeye geliyorlar. Ama Hak ve Eşitlik Partisi, Anadolu Kartalı tek başına genel seçimlere girecek. Ne kanadında, ne pençesinde ne gagasında ekstra bir yük taşımayacak. Biz bu siyesi putlar, bunların başındakiler bir işe yaramadığı için parti kurduk." cümleleriyle karşı çıktı.