Küçük yaşta
hayvan sevgisiyle yetişen çocuklar büyüyünce hayvan, çevre ve
doğa sorunlarına karşı daha duyarlı oluyor.
Sempati Psikolojik Danışmanlık ve Hipnoterapi Merkezi Psikolog Doktoru
Ramazan Özarslan, çocuklarda hayvanı tanıma ve sevgisinin 3 yaşından itibaren başladığını söyledi.
Çocukların, hayvanları önce oynanacak
oyuncak gibi algıladıklarını belirten Ramazan Özarslan, hayvanları tanırken 'canlılık' ve 'değerli' olma kavramlarını anne ve
babanın iyi bir şekilde anlatması gerektiğini kaydetti.
Sevgi odaklı her eğitimin, çocuğun ruhsal gelişimine büyük katkı sağladığının altını çizen Özarslan, 3 yaşından itibaren çocuklara ebeveyn tarafından hayvan sevgisinin birlikte uygulamalı gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Özarslan, "Çocuklar, önceleri hayvanları oynanacak oyuncak görür. Onlara dokunmak ister. Çocuklara hayvan sevgisi, anne ve baba kontrolünde verilmesi gerekir.
Anne ve baba çocuğuna hayvan sevgisini verirken canlı olma, masumiyet ve değerli olmasını anlatmalı. Çocuk hayvanları sev
erken korku da oluşacak. Korku da çocuğun hayvanları tanıması adına öğrenmedir. Küçük yaşta hayvan sevgisiyle büyüyen çocuklar büyüyünce merhametli, çevre ve hayvan sorunlarına karşı duyarlı oluyorlar." diye konuştu.
Side'de yerleşik yaşayan Belçikalı Pedagog Marianne Peters,
Avrupa ülkelerinde hayvan sevgisi eğitiminin okul öncesi başladığını belirtti. Çocuğun, önce hayvanları oynanacak bir obje olarak gördüğünü belirten Peters, hayvan sevgisiyle ilgili çocuğa ilk eğitimi annenin vermesi gerektiğini kaydetti.
Hayvan sevgisinde kontrollü eğitimin çok önemli olduğunu belirten Peters, bazı çocukların, çok sevdikleri hayvanlarla kısa sürede özdeşim kurduğunu, ölümleri halinde çok üzüldüğünü ifade etti. Peters, "Çocukların ruhsal gelişimi için hayvan sevgisi çok önemli. Çocuklar hayvan sevgisini erken yaşta tatmalı." diye konuştu.