Sakarya'nın Hendek ilçesinde, belediyenin
hayvanat bahçesinden çalınarak kesilen ve kemikleri fındık bahçesinde bulunan midilli cinsi iki atın, eski
Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Rasim Betir tarafından
hediye edildiği belirtildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada bir kişinin ifadesine başvuruldu.
Hendek Belediyesi'nin Kocaali yolu üzerindeki
Selman Dede Mesire Alanı'na kurduğu
hayvanat bahçesinde bulunan ve eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Rasim Betir tarafından hediye edilen midilli cinsi iki at, önceki
akşam kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce, tel çitler kesilerek çalındı.
Hırsızlığın fark edilmesinin ardından bölgede yapılan araştırmada, mesire alanından bir kilometre uzaklıktaki bir fındık bahçesinde iki midilli atının kemikleri ve parçaları bulundu.
Kesilen atların etlerinin piyasaya satıldığı ihtimali üzerinde duruluyor. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada, ismi açıklanmayan bir kişinin ifadesine başvuruldu. Serbest bırakılan kişinin evinde yapılan aramada üzerinde kan lekeleri olan çizme ve ipler bulunduğu ileri sürüldü.
"OLAY VİCDANSIZCA"
Hendek Belediye Başkanı Ali İnci,
Cihan Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Rasim Betir
paşanın hediye ettiği atların çalınmasından dolayı çok üzgün olduklarını söyledi. Yaşanan olayı 'vicdansızca' olarak nitelendiren İnci, "İnsanların tabiattaki hayvanlara olan sevgisini artırmak için hayvanat bahçesi yaptırdık. Halkımıza güzel bir
hizmet sunduk. Hayvanat bahçesinde geyikler, midilli atları ve
deve kuşları gibi pek çok hayvan var. Bu hayvanları halkımız görsün çocuklarımız sevsin diye getirdik. Yapılan çok vicdansızca. Böyle bir şey yakışmadı. Ben her akşam sabah giderdim atlarla ilgilenirdim. Onlarla konuşurdum. O kadar çok severdim onları. Çok zeki atlardı. Midilli atlarını halkımızda çok seviyordu." diye konuştu.
Üzüntülerinden, atların başına gelenleri paşaya söyleyemediğini kay
deden İnci, şöyle konuştu: "Atlar bize Rasim Betir paşamızın hediyesiydi. Paşamı arayıp geçmiş olsun diyecek durumum kalmadı. Üzgünlüğümüzden bunu belirtecek durumumuz da yok. Paşamız böyle bir hayvanat bahçesi yapıldığı için sevdiği atını bize verdi. Kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır. Ne diyeyim ben şimdi paşaya. Söyleyemedim kendisine. İki atımız kaldı."