Merhum
Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter
kazasıyla ilgili yeni belgeler ortaya çıktı.
Gazeteci-
Yazar Emre Soncan'ın 'Keş Dağında Bir Alperen' adlı kitabında yer alan bilgilere göre,
emniyet ve
jandarma, kazayı 1 saat geç haber vermiş.
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), 9 saat sonra kaza noktasını belirlemiş ancak jandarma
aramamış. Jandarmanın
bölgede arama yapmadığı ise çizelge ile sabit. Kaza noktasını aramak isteyen Yarbay da engellenmiş.
TRT Haber'de
Kozmik Oda programına konuk olan Soncan, helikopterde Argus 5000/CE diğeri de Skymap 3C diye adlandırılan iki GPS cihazının bulunduğunu söyledi. Her iki cihazın da helikopterin uçuş bilgilerini, uçuş pozisyonunu, yerini, irtifasını, konumunu, hızını, iki nokta arasını ne kadar mesafede kat ettiğini hafızasında bulundurduğunu dile getiren Soncan, "
Helikopter düştükten sonra 29 Mart'ta kaza kırım heyeti kaza
soruşturma kurulu,
Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan
enkaz üzerinde yaptığı çalışmalarda, biz bu her iki cihazı da helikopterde görüyoruz. Bir tanesini kokpitin üzerinde görüyoruz Argus 5000/CE cihazını, diğer Skymap 3C cihazı da karların üzerinde fotoğraflanmış. Bu cihazlar, 29 Mart'ta fotoğraflanıyor devlet yetkilileri tarafından, fakat daha sonra 31 Mart'ta tekrar enkaz fotoğraflandığında bu cihazlar yok. Zaten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla devreye giren
Devlet Denetleme Kurulu araştırmalarında da bunlarla ilgili çok çarpıcı tespitler var. Orada şu tespit var;
rapor, genel itibariyle biraz ihtiyatlı olmasına rağmen bu konuda açık bir şekilde bu cihazların çalındığını söylüyor. Bu cihazlar niye önemli, bu kitabı hazırlarken hem resmi verileri koyduk hem de önemli devlet yetkilileriyle, asker,
sivil bürokratlarla, uzmanlarla görüştük. Onların şöyle ortak bir görüşü var; eğer bu helikopter düşürüldüyse ki düşürüldü demiyoruz şu anda, düşürüldüyse ilk önce ortadan kaldırılması gereken iki cihaz budur. Biri Argus 5000/CE, diğeri de Skymap 3C." dedi.
"ŞÜPHELİ 15 JANDARMA"
Kitabı hazırlarken, devletin önemli yetkilileriyle görüştüğünü anlatan Soncan, onlardan birisinin şu çarpıcı bilgiyi verdiğini aktardı: "15 kişilik bir gruptan bahsetti, o enkazda araştırma yapan 15 kişiden bahsetti. Şüphelerin üzerinde yoğunlaştığı jandarma grubu olduğu DDK raporunda söyleniyor ama tabi DDK bunlara doğrudan bir suç atfetmiyor. Jandarma grubu, hem orada jandarmanın arama-
kurtarma timleri var, Özel Asayiş Komutanlığı'nın timleri var ve Skorsky'nin kaza kırım heyeti var, zaten DDK raporunda açık bir şekilde bütün bu kişiler hakkında cumhuriyet savcılığında soruşturma yapılması önerilmektedir diyor zaten. Bu 15 kişinin ismi tabi ki bazı yerlerde mahfuz. Bu 15 kişiden birisi mi bu cihazları aldı? Bu konunun aydınlanması içind
e devletin yetkililerin şöyle bir görüşü var; bu kişilerin geriye dönük
telefon kayıtlarına bakılması gerektiğine. Eğer böyle bir cihazın çalınma durumu varsa bunun planlı ve programlı olması lazım. Eğer böyle ise de telefon kayıtlarına bakıldığında bu işin çözülebileceği noktasında görüş belirtiyorlar. Bütün şüpheler bu 15 kişinin üzerinde yoğunlaşıyor ve önümüzdeki süreçte şunu söyleyebiliriz; DDK ol
masa bile bu konunun üzerine gidileceğine dair ben Ankara'da bir izlenim edindim yani."
"KAZADAN 4 DAKİKA ÖNCE MEÇHUL BİR JET VAR"
Hava Kuvvetleri'nin açıklamasında, 74 kilometrelik alanda hareketlilik olmadığı belirtilmesine karşın sorun 75. kilometredeydi. Kazadan sonra bölgede bir hava hareketliliği bulunduğunu ifade eden Soncan, "
Göksun bölgesi çevresinde zaten
Malatya ve Diyarbakır'da bir
takım jetlerimiz var. Yani bu uçuşların yapılması gayet normal ama şöyle bir durum var; şimdi baktığımız zaman kaza 15.03'te meydana geliyor tam olarak, saat 14.58.57'de bir jet ortaya çıkıyor sivil
radarda gözüküyor, daha sonra gözükmüyor ve o jet gittikten sonra hemen birkaç dakika arkasından helikopter düşüyor, burada bir şüphe var. DDK raporunda bu jetten zaten X diye bahsediliyor. Çünkü bu jetin transponder (yer belirleme) cihazı kapalı olduğu belirtiliyor. Şüphelerin yoğunlaştığı jet bu. DDK da zaten
Genelkurmay Başkanlığı'na bunu sordu, radar iz haritalarını sordu, fakat bu soruya net
cevap verilmemiş." diye konuştu.
"EMNİYET VE JANDARMA KAZAYI GEÇ HABER VERDİ"
DDK'nın yaptığı tespitlerde de emniyetin, kazanın haber verilmesi konusunda bazı
ihmalleri olabileceği ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bu konuyla ilgilenen personelin de konu etrafında başbakanlık müfettişlerince soruşturulması gerektiğinin belirtildiğini aktaran Soncan, herhangi bir kasıt olduğuna dair bir bulgu olmadığını belirterek, bir ihmal olabileceği ve bu ihmalin de
Başbakanlık müfettişlerince soruşturulup ortaya çıkarılması gerektiği söylendiğini kaydetti. Soncan, orada masa başında olması gereken görevlinin o zaman bulunmadığını belirterek, "Yani bu işi değerlendirecek görevli, DDK raporuna göre. DDK raporunda asıl telefona bakması gereken ve bu işe yönlendirilmesi gereken kişinin görev yerinde olmadığı ve bu yüzden telefon geldikten sonra yarım saat daha beklendiği belirtiliyor."
"JANDARMA, EKİPLERİ BÖLGEDEN ÇEKMİŞ"
TİB'in verileri geldiğinde,
Adana Jandarma Bölge Komutanlığı'nda olağanüstü bir toplantı yapıldığını anlatan Soncan, "Elde edilen veriler kendi verileriyle karşılaştırılıyor ve TİB'in gönderdiği veriler üzerinde bir mutabakat sağlanıyor. Evet bu veriler doğru, bunun üzerinde araştırmalar yapılmalı deniyor. Fakat saat 00.30'da, enkazın bulunduğu bölgede aramalar sonlandırılıyor DDK'nın tespitlerine göre. Gece şartlarında arama yapılamaz burada, deniliyor, fakat aynı birlikler bölgedeki başka bir tepe, Güneyoluk Tepesi'ne kaydırılıyor, gece şartlarında arama yapılamaz gerekçesine rağmen arama buraya kaydırılıyor. 25, 26, 27 Mart'ta araştırmalar devam ediyor. 27 Mart'ta şöyle bir çizelgeye ulaşmışlar.
Kahramanmaraş Arama Kurtarma Faaliyet Çizelgesi diye Jandarma'ya ait çizelge. Orada
Ekinözü, Sinse gibi ilçe jandarma komutanlıklarına bu söz konusu bölgenin aranmasına dair bir görev veriliyor. Fakat çizelgeye bakıldığında, bu bölgenin arandığına dair herhangi bir şey yok. Silahlı Kuvvetlerde askerliğini yapan herkes bilir, orada mutlaka not edilir. Görev verilir, arkasından görev yapıldı diye not düşülür. Fakat çizelgede, bu bölgelerin araştırıldığına dair herhangi bir tespit yok." şeklinde konuştu.
"YARBAY ENGELLENMİŞ"
'Keş Dağında Bir Alperen' adlı kitabın yazarı Emre Soncan, şöyle devam etti: "Yine o gün bir
yarbay bazı planlamalar yapıyor yine aynı bölgede fakat planlamanın Adana Jandarma Bölge Komutanlığı tarafından daha sonra iptal edildiği söyleniyor. Yani aynı bölgeyi yarbay bir kez daha arayalım diyor, bir planlama yapıyor çizelgede fakat DDK'nın tespitine, iddiasına göre Adana Jandarma Bölge Komutanlığı bu planlamayı iptal ediyor. Devlet yetkilileri ne düşünüyor diyorsanız, büyük ihtimalle suikast diyorlar. Onlar suikast olduğunu düşünüyor ve bu konu üzerinden araştırmalarına devam ediyorlar. Ve benim edindiğim izlenim de araştırmanın bir şekilde devam edeceği yönünde. Dosya kapanmayacak. Hem hukuki devam edecek hem de belki de bazı yolları dolanarak da devam edecek soruşturma."