Bu yüzden
sigorta kapsamı dışında kaldığı, dolayısıyla zararın Büyükşehir Belediyesi'nin kasasından çıkacağı öğrenildi.
İZSU Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında ise zeminde hareketlenme olduğu kabul edilirken halihazırda 18
gölet alanırın hiçbirisinde yıkılma ve
çökme olmadığı görüşüne yer verildi.
Suni göletleri sigortalayan
firma adına incelemedu bulunarak
rapor hazırlayan Menteşe Sigorta Eksperlik Hizmetleri Ltd.Şti. Yönetim kurulu Başkanı Serhan Menteşe, tespitini yaptıkları bölümün, İZSU işverenliğinde ve yüklenici
Tuncel Üçer taahhüdünde tamamlanan,
Bornova Homeros Vadisi suni gölet yapımıyla Bornova Deresi memba kısmı bentlerinde rehabilite ve sızdırmazlığın sağlanması işi olduğunu belirtti. Menteşe'nin veridği
teknik bilgiye göre göletlerin toplam maliyeti 3 milyon lira. Altı göletin tamamlanmasından sonra 24
Eylül 2010 tarihinde işveren idare heyeti denetim yaptı. Herhangi bir eksik ya da hata bulmadığı için geçici kabul işlemini tamamladı. Bir ay sonra, 28
Ekim 2010 tarihinde
İzmir'de büyük bir sel baskını yaşandı. Sağanak yağmur sebebiyle gölet zeminlerinde ve yan şev kaplamaların üzerinde çatlaklar olduğu, bazı bölümlerin de kırıldığı gözlendi. Bunun üzerine zeminde kod yükseltmeleri yapıldı. Menteşe, şunları kaydetti: "Kontrol heyeti bize, eksiksiz ve hatasız bitirildi diye bir ay önce rapor verdi.
Müteahhit ve bizim düşüncemiz,
betonarme döşeme kalınlıklarının, alt ve yan toprağın yükünü taşıyamayacak kadar dar kesimli projelendirilmiş olması. Dolayısıyla drenajların çalışmaması; çalışsaydı toprağı atabilirdi. Yer altı suyu yükseliyor, 25 cm.'lik beton da incecik, çat diye kırılıyor. Beton imalatın, mesnetlendiği
toprak zeminden kopmuş olabileceğini düşünüyoruz. Sigortayla ilgili 'İnşaat All Risk' genel şartlarında plan, proje veya
hesap hatasından dolayı sigorta mallarında oluşan zararların karşılanmayacağı ifadesi vardır. Dolayısıyla sigortanın zararı karşılamayacağını belirttik. Burada bitmiş bir imalat var. Bakım devresi döneminde müteahhitin hatası varsa ki olamaz, denetleyici ve projeci sensin.
Plan proje hatası olduğunu düşünüyoruz bunun. Yanlış olmadığını da iddia edebilirler belki ama ilk gözlemlediğimiz, buna sebebiyet veren şeyin
doğal afet olmaktan ziyade, adeta beklenen bir olay haline getirilmiş olmasıdır."
Teminat dışı olarak değerlendirildiği için dosyanın, hazırladıkları bu raporları doğrultusunda sigorta şirketi tarafından reddedileceğini düşündüğünü kaydeden Menteşe, 14 göletin biten altısında inceleme yaptıkları için hasarları tespit ettiklerini söyledi. Sözkonusu göletlerden altı tanesinin geçici kabulü yapıldığı için diğer sekizini incelemediklerini ancak oralarda da problem olduğunun müteahhit tarafından dile getirildiğini aktaran Serhan Menteşe, "Dikkatli bakılırsa, suyun altında çatlaklar görülebiliyor. Beton, tsunamideki gibi kıvrılmış. Çökme değil, kalkma. Su, kaynağı doldurunca alttan basınç yaptı." dedi.
Konuyla ilgili olarak İZSU Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada ise hiçbir gölet alanında yıkılma olmadığı gibi hepsinde su kütlesinin durduğu belirtildi. Gölet imalatları tamamlandığında, doldurulmadan önce yağan şiddetli yağmurlar neticesinde ve bölgenin jeolejik yapısı sebebiyle yer altı
su seviyesinin hızla yüzeye çıkması sonucu bazı noktalarda tabanda hareketlenmeler olduğu kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Geomembran malzemenin imalatının standarta ve sağlıklı yapılmış olması sayesinde, sadece taban betonunda birtakım yerlerde ayrılmalar meydana gelmiştir. Yağışların artması sonucu göletlerin dolmasıyla bu betonlar tekrar zemine oturmuş ve herhangi bir olumsuzluk yaşanmamıştır. Bu nedenle halen gölet içlerindeki su seviyesi kendini korumaktadır. Kaldı ki idarece
ihale kapsamında yapılan işin bitim tarihinden itibaren 1 yıllık teminat olup bu sürede imalatlarda oluşabilecek olumsuzluklar, yüklenici firma tarafından giderilecektir. Bunun için idarece yükleniciye herhangi bir ödeme yapılması sözkonusu değildir. Dolayısıyla idaremizin bütçesinden hiçbir şekilde kayıp olmayacaktır."