Ankara ve
Artvin barolarından yapılan ortak
basın açıklamasında, Artvin'in
Hopa ilçesinde
AK Parti mitingi öncesi ve sonrasında yaşanan olaylara ilişkin şüpheliler hakkındaki
soruşturmanın, Hopa
Cumhuriyet Başsavcılığı yerine
Erzurum özel yetkili cumhuriyet savcısı tarafından yürütülmesine tepki gösterildi.
Artvin
Barosunca düzenlenen ''
Şiddet Demokrasisi'' konulu panele katılmak için Artvin'e gelen Ankara
Baro Başkanı Prof. Dr.
Metin Feyzioğlu, baro
yönetim kurulu üyeleri, eski
Kültür Bakanı Ercan Karakaş,
sanatçı Müjde Ar, sendikacı-yazar
Yaşar Seymen ile Artvin Baro Başkanı
İzzet Varan, Hopa'daki olaylarla ilgili basın açıklaması yapmak için
Atatürk Anıtı önünde bir araya geldi.
Burada Metin Feyzioğlu'nun, Ankara ve Artvin baroları adına okuduğu ortak basın açıklamasında, her iki baronun, 31
Mayıs 2011 tarihinde Hopa'da yaşanan olaylar sonrasında başlatılan soruşturmayla ilgili olarak,
demokrasi ve hukuk devletini korumak konusunda daima birlikte mücadele verme kararlılığında oldukları belirtildi.
''Protesto gösterisinin şiddet içermemek kaydıyla anayasal bir hak olduğu, şiddete başvurmayan bir kişiye
emniyet güçlerinin hiçbir şekilde güç kullanamayacağı, kolluk görevlilerinin cezalandırma yetkisinin bulunmaması sebebiyle orantısız güç kullanmasının da şiddet olduğu ve kabul edilemeyeceği'' kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa aykırılık iddiasından ibaret olması gereken soruşturmanın Hopa
Cumhuriyet Başsavcılığı yerine, Erzurum özel görevli cumhuriyet savcısı tarafından yürütülmesi,
savunma hakkını kısıtlamaya ve
protesto gösterisi yapanları
baskı altına almaya yönelik bir hukuka aykırılıktır.
Erzurum Ağır
Ceza Mahkemesi
nöbetçi hakimi ise görevli ve yetkili olmadığı bir işte
tutuklama kararı vermek suretiyle,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 37. Maddesinde yer alan Tabii
Hakim Güvencesini ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, mahkemelerin görev ve yetkilerini düzenleyen 1., 3., 12., 250. ve 252. maddelerini açıkça ihlal etmiştir''
Protesto gösterisi yaptıkları için gözaltına alınan kişilerin avukatlarına da soruşturmanın başından itibaren hukuksuz uygulamalar yapıldığını öne sürülen açıklamada, şöyle denildi:
''Esasen şüphelilerin müdafilerine yönelik olarak soruşturmanın başından itibaren yapılan bütün hukuksuz uygulamalar, yargının üç eşit makamından biri olan savunmayı dışlamak suretiyle, kanunlara aykırı, keyfi bir soruşturma yürütmeye yöneliktir. Bugün bir kez daha görülmüştür ki, Devlet
Güvenlik Mahkemelerinin devamı niteliğinde olan Özel Görevli
Ağır Ceza Mahkemelerinin demokratik bir ülkede yeri yoktur.
Unutulmamalıdır ki savunmanın dışlandığı bir ortamda, adil
yargılanma olmaz ve gerçeğe ulaşılamaz. Savunmanın dışlandığı bir ortamda, yalnızca ve yalnızca baskı ve keyfilik hüküm sürer.''
(BS-TB-İC)06.06.2011 16:28:53