Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfıyla İlgili İddialar

Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfıyla İlgili İddialar

Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfı ile ilgili gündeme gelen iddialar üzerine yapılan inceleme ve denetim raporu neticesinde, vakfın yönetiminde zafiyet gösterdikleri, çıkarlarını koruyamadıkları, valilik makamı ve toplum nezdinde güvenilirliklerini yitirdikleri gerekçesiyle mevcut yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verdiğini açıkladı. Vali Tuna, Çanakkale İl Özel İdaresi Toplantı Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, avukat Erhan Tez'in verdiği dilekçede, vakıfla ilgili tespitlerinin gereğinin yapılmasını, vakıf yönetiminden ve Valilikten talep ettiğini söyledi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner'in de bir süre önce düzenlediği basın toplantısıyla vakıf senedinin 16. maddesini hatırlatarak, üniversiteye vakıf gelirlerinden her yıl yüzde 20 nispetinde pay aktarılması gerektiğini, ancak yıllardır bu paranın üniversiteye verilmediğini, bu yüzden vakıf yönetimi hakkında dava açarak, birikmiş alacaklarını talep edeceklerini söylediğini anımsattı. Bunun üzerine vakıf yönetiminden yapılan açıklamada, vakfın yaptırdığı okul, yurt binaları ve öğrencilere verdiği burslarla görevini yerine getirdiğini belirttiğini anlatan Tuna, yaşanan bu gelişmelerin ardından bir takım inceleme, denetim ve tespitler yapıldığını söyledi. Tuna, söz konusu iddialar üzerine, önce ilin valisi olarak kendisi tarafından vakıfta teftiş yapıldığını, daha önceki teftiş raporları, yönetim kurulu karar defteri, vakfın mülklerinin kiraya verme ve gelir tahsilat işleri incelenip, vakfın yönetimiyle ilgili oluşan olumsuz kanaat üzerine, yönetim kurulu üyelerinin, başkan hariç, resmi yazıyla istifaya davet edildiğini bildirdi. Yazıda, Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişlerinin geçen 10-15 yıl içinde yaptığı denetimlerde vakfın iyi yönetilmediğine dair raporlarının mevcut olduğu, bu raporlarda eleştirilen yönetim kurulu üyelerinden bazılarının halen görevde bulunduğu, raporlarda yönetim kurulu üyelerinin yetersiz kaldıkları, vakfın yaptığı uzun süreli sözleşmeleri dahi incelemedikleri, kiraların, vakıf gelirlerinin süresinde düzenli bir şekilde tahsilinde ihmalkar davrandıklarının açıkça tenkit edildiğinin belirlendiğini dile getiren Tuna, şöyle konuştu: ''Son dönemde kamuoyunda vakfımızla ilgili spekülasyonlar, eleştiriler yapılmakta olduğu, bu konuda cevap ve beklentilerin artığını, göreve başladığımdan beri izlemeye çalıştığım vakıf faaliyetleri, kamuoyundaki tartışmalar ve nihayetinde vakıfta yaptığım denetim ve incelemeler neticesinde, yakın geçmişe kadar vakıf yönetiminin çoğunun aynı kişilerden oluştuğu, yetersiz kaldıkları, vakıf arazilerinin gerek kiralanma sürecinde yapılan yanlışlıklar, gerekse daha sonra işleticiler ve onların üçüncü kişilerle yaptıkları sözleşmeler lehine yapılan revizyonlar, uzun dönemli bağlayıcı anlaşmalar, alınan prensip kararlarının daha sonra müteaddit defalar yönetim kurulunca değiştirilerek fiili durumların meşrulaştırıldığı, vakfın gelirlerinin tahsilinde özensiz davranıldığının tarafımdan tespit edildiği, yazımızda kendilerine belirtilmiştir. Kuruluşundan beri vakfın yönetimine seçilecek kişilerde ilin Valisine, basiretli ve toplumda güven duyulan kişilerin getirilmesi yetkisi verilerek, bir çeşit gözetim ve kollama yetkisi tanındığı, atanan kişilerin de herhangi bir yanlışlığa ve vakfa zarar verici durumlara meydan vermemeleri gerektiği, böyle durumların oluşması halinde atama makamının konuyu değerlendirip, gereğini yapabileceği hatırlatılmış, Hüseyin Akif Terzioğlu Vakfı'nın misyonuna uygun olarak, mesleğinde temayüz etmiş, liyakat sahibi ve toplumda güven duyulan, alanında uzman kişilerle, yeni yüzlerle toplum önünde şeffaf, hesap verebilir bir anlayışla çalışmaya devam etmesi gerektiği, bu nedenle vakfın yıpratılmasına mahal bırakmadan istifa dilekçelerinin bir hafta içinde tarafıma tevdi edilmesinin uygun olacağını ifade ettim. Her birine ayrı ayrı yazdığım yazıya, altı gün sonra 01.06.2011 tarihinde 4 vakıf yönetim kurulu üyesi toplu olarak cevap yazarak, deyim yerindeyse (hodri meydan) dediler. Kendilerinin Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün denetimine tabi oldukları, böyle bir denetim ve soruşturma olduktan sonra mahkemeye hesap vereceklerini ve yönetimi bırakma konusunu o zaman değerlendireceklerini, bugüne kadar yaptıkları tüm tasarruflarda vakfın gayesini ön planda tuttukları, kira gelirlerini tahsilde sorun olmadığını, atanan üyelerin hepsinin zamanında Çanakkale Valisi tarafından ehil görüldükleri için atandıklarını, veremeyecek hesapları olmadığını belirterek, kendilerini atayan Çanakkale Valisinin kendilerini ve vakfı denetleyemeyeceğini ve kendileri üzerinde tasarrufta bulunamayacağını ifade ederek nazik bir dille meydan okumuşlardır.'' ''-DENETİM YAPTIK''- Vali Güngör Azim Tuna, Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişlerinin raporlarındaki vakfın iyi yönetilmediğine dair eleştiriler, vakfın kendisi tarafından denetlenmesi sırasında yönetim kurulu kararları, iş ve işlemler üzerinde yaptığı tespitler olmasına rağmen vakıftan gelen cevap üzerine bir denetim ekibi oluşturup denetim başlattıklarını söyledi. Denetim raporunun dün kendisine teslim edildiğini belirten Tuna, ''Denetim raporunda, daha önce vakıflar müfettişinin yapmış olduğu denetimde dile getirilen hususların tekrar edildiği, ilaveten tahsil edilemeyen ya da geç tahsil edilen kira gelirleri olduğu ve bunların sağlıklı olarak takip edilemediği, gecikme zamlarının bazen alındığı, bazen alınmadığı, kar payı ödemelerinin asgari tutarlar üzerinden ödendiğinin anlaşıldığı, bunun doğru hesaplanıp hesaplanmadığının anlaşılması için herhangi bir çalışma yapılmadığı, davayla tahliyesine karar verilen yerlerin tekrar aynı kiracılara kiralandığı, bankadan yapılan ödemelerin kişilerin hesabına aktarmak suretiyle yapılması yerine, vakıf şoförünün mutemet gibi kullanılarak ödeme talimatlarının onun adına düzenlendiği, ilgililere ödemenin elden yapıldığı, imzalarının bazen alınıp bazen alınmadığı, bu meblağların yüksek olabildiği, bunun mevzuata aykırı olduğu, muhasebe işlemlerine ilişkin eksik ve yanlış uygulamalar, vakıf denetim kurulunun oluşturulması istendiği halde oluşturulmadığı gibi hususlar dile getirilmiştir'' diye konuştu. Tuna, vakıf senedine göre, vakfeden kişinin vakfı tamamen devletin temsilcisi konumundaki kişilere emanet ettiğini, bu durumda il Valisinin vakfı denetleyemeyeceğini iddia etmenin cahillik, abesle iştigal olduğunu vurguladı. Vakfın önemli miktarda arazisi ve taşınmazının kira karşılığında özel şahıslar, kurum ve kuruluşlar tarafından kullanıldığına işaret eden Tuna, şunları kaydetti: ''Denetimler sonucunda vakfın önemli miktarda kıymet ifade eden bazı arsaları üzerinden sembolik olarak ifade edilebilecek kira gelirleri alınmaktadır. İlk kira sözleşmelerine bakıldığında, kiracıların yapmaları gereken tesisleri yapmadıkları, başka şekilde değerlendirdikleri, üçüncü kişilere devrettikleri, bunların hep yönetim kurulu tarafından alınan yeni kararlarla vakfın aleyhine meşrulaştırıldığı, kira gelirlerinin artışında, tahsilinde özensiz davranıldığının ortaya çıktığı, tahliyesi için dava açılan bir vakıf arsasının dava kazanıldığı halde tahliye ettirilmeyerek yeniden kira mukavelesi yapıldığı, bu kararın altında mevcut yönetim kurulu üyelerinden 3 tanesinin imzasının bulunduğu, sonuçta vakıf arazilerinin kira sözleşmelerinin her seferinde yeni duruma uydurulduğu, uzatıldığı, vakıf yönetiminin bu konuda inisiyatif kullanmaktan uzak olduğu anlaşılmıştır. Kendilerine soruyorum? Bu arsalar kendi arsaları olsa böyle davranırlar mıydı? Satış değeri 2-3 milyon lira olan arsanızı aylığı 1500-2000 liraya verir miydiniz? Bu şartlarda yüz yıl geçse alacağınız kirayla değerinin karşılığını alamayacağınız bir arsanızı bu şekilde kullandırır mıydınız? Vakıf malının ne kadar kutsal olduğunu, ne kadar hassas davranılması gerektiğini hatırlatmama gerek yok ama görüyorum ki bu durum göz ardı edilmiş.'' -''APAR TOPAR İMAJ DÜZELTME ÇABASI İÇİNE GİRMİŞLER''- Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, vakıf yönetim kurulunun kendisini atayan Valinin denetimini sorgulayabildiğini, kendilerini dokunulmaz gördüğünü, bu anlayış ve ruh halinin, daha önce Vakıf Müdürlüğü yaptırılıp, suistimalleri ayyuka çıktıktan sonra görevden alınan, ancak mahkemesi hala sonuçlanmamış olan Ferah Başaran olayında görüldüğünü dile getirdi. Başaran'ın görevden alındığı halde 2006 yılında vakfa gelip, ''vakfın babasının çiftliği olduğu'', ''ben Valinin de üzerindeyim'' dediğinin tutanakla sabit olduğunu belirten Tuna, ''Bütün bunlar vakıf yönetim kurulunu hatta diğer çalışanlarını seçerken bile nasıl hassas davranılması gerektiğinin önemini gösteriyor. İnsanları her yönüyle ölçüp tartma şansınız fazla olmuyor, insan karakteri yanıltabiliyor. Bu durumda belki çalışan kamu görevlileriyle bu görevlerin yürütülmesi daha mantıklı bir yol gibi geliyor. Hiç olmazsa yanlış yaptıklarında müdahale etme ve yerine başka görevlendirme yapma imkanları daha fazla'' şeklinde konuştu. Tuna, vakıf yönetiminin, son gelişmeler ve spekülasyonların ardından apar topar bir şeyler yapma, imajlarını düzeltme çabası içine girdiğini, Biga'da bir yurt ihalesi, merkezde bir yurt ve bir okul yapma kararı aldığını belirtti. -VAKIF YÖNETİMİ GÖREVDEN ALINDI- Vali Tuna, yapılan inceleme ve tespitler, denetim raporu neticesinde, mevcut yönetim kurulu üyelerinin vakfın yönetiminde zafiyet gösterdikleri, vakfın çıkarlarını koruyamadıkları, valilik makamı ve toplum nezdinde güvenilirliklerini yitirdikleri gerekçesiyle görevlerine son verdiğini söyledi. Vakfın misyonuna uygun olarak mesleğinde temayüz etmiş, liyakat sahibi ve toplumda güven duyulan, alanında uzman kişilerle, yeni yüzlerle toplum önünde şeffaf, hesap verebilir bir anlayışla çalışmaya devam etmesi gerektiğini, atama makamı olarak bunu tesis etme görev ve sorumluluğunun Vali olarak uhdesinde bulunduğuna işaret eden Tuna, Defterdarın teklifi ve Valilik makamının onayıyla 13 Haziran 2011 itibariyle yeni yönetim kurulu üyelerinin atandığını bildirdi. Tuna, atama yapılırken vakfın gayelerine uygun çalışabilmesi noktasında mesleğinde temayüz etmiş, belli kurumları temsil eden, toplumun sevgisini ve saygısını kazanmış olduğu düşünülen kişilerin seçilmesine özen gösterildiğini belirterek, yönetim kurulu üyeleri belirlenen Cemal Yıldızer (Vali Yardımcısı), Yrd. Doç. Dr. Halil Şimşek (ÇOMÜ), Vefa Bardakçı (İl Milli Eğitim Müdürü), Resul Karakurt (İl Dernekler Müdürü), Abdurrahim Temiz'in (Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri) bugünden itibaren vakıf senedi gereği 4 yıl için seçildiğini, gerektiğinde atama makamının talebi halinde görevi bırakmayı taahhüt ettiğini belirtti. Yönetim kurulu üyelerine rehberlik etmek ve tavsiyelerde bulunmak üzere bir danışma kurulu oluşturulduğunu anlatan Tuna, bu kurulda ise, Çanakkale Valisi, Çanakkale Belediye Başkanı, ÇOMÜ Rektörü, İl Defterdarı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, Baro Başkanı, İl Müftüsü, İl Sosyal Hizmetler Müdürü ve Vakıflar Bölge Müdürünün yer aldığını kaydetti. (BYR-CC-ÜNS)14.06.2011 11:34:54
<< Önceki Haber Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfıyla İlgili... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER