İnsan Hakları Derneği (İHD)
İzmir Şubesi'ne mensup bir grup,
Konak Defterdarlığı önünde "Kayıplar Belli, Failler Meçhul" pankartı açarak
basın açıklaması yaptı. Açıklamada
Bitlis Mutki'de toplu mezarların açılması,
Şemdinli Aktütün'de
jandarma karargâhının yanındaki
hurda deposunda "
kayıt dışı" denen çok sayıda
silah ve
patlayıcı ortaya çıkarılmasına değinildi. Ayrıca
Ergenekon davası sanıklarından
emekli Albay Arif Doğan'ın savcıya önemli itiraflar yapmasına atıfta bulunularak, faili meçhullerin açığa çıkarılması istendi.
İHD adına açıklama yapan Gurbet Uçar, 1992 yılında gözaltındayken kaybolan Hasan Gülünay'ın da
Ergenekon davası kapsamında araştırılmasını istedi. Türkiye'de
ölüm kuyularının bir bir açığa çıkarılması gerektiğini belirten Uçar, "Dört çocuk babası olan Hasan Gülünay, 1992 Temmuz ayının 20'sinde evinden çıktı ve bir daha dönmedi. Hasan'dan önce gözaltına alınan arkadaşı
Erdal Şam, Gayrettepe'deyken hücrelerin birinden, 'Ben Hasan Gülünay, beni kaybedecekler.' diye bağırdığını, Hasan'ın karısı Birsen'e anlattı. Dönemin hükümeti SHP-DYP koalisyonunun genel başkanları, dönemin aşayiş şube başkomiseri olan ve
Susurluk kazasıyla gündeme gelen
İstanbul İl
Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ'ın, dönemin Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay'a, 'Yaraları iyileşiyor, sonra savcıya çıkaracağız.' dediği. Moğultay'ın ise Birsen'e söyledi." şeklinde konuştu. Moğultay'ın bu konuda şahitlik etmesini isteyen topluluk, bu sayede bir faile meçhulün açığa çıkabileceğini savundu. Eski bir ayakkabıyla basın açıklaması yapan topluluk, 10 dakikalık oturma eyleminden sonra dağıldı.