İftar Değil ''Yaşam'' Çadırı

İftar Değil ''Yaşam'' Çadırı

Volkan Kaşık - Ramazan nedeniyle Türkiye'nin birçok ilinde iftar çadırları açılırken, tarım işçileri yılın 10 ayını çadırda geçirseler de Ramazan'da farklı bir heyecan yaşıyorlar. Türkiye'nin her yöresine giden tarım işçileri yılın 2 ayını memleketlerinde, 10 ayını Çukurova'dan Amik Ovası'na, İç Anadolu'dan Karadeniz'e kadar il il çalışarak geçiriyorlar. Onca yoksunluk içinde de oruçlarını tutup, iftarlarını da bulgur aşıyla, unlu gıdalardan oluşan yiyeceklerle açıyorlar. Çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen tarım işçileri, gün boyu çalıştıkları tarlalardan, kanal kenarlarına kurdukları çadırlarına döndüklerinde iftar hazırlığı telaşına giriyorlar. Çadırların önüne dört taşın üzerine koydukları tencerelerini kaynatmaya başlayan kadınlar, bir yandan da şepit ekmeği ve yufkayla açarak tandırlarda pişirmeye çalışıyorlar. Her çadırın önünden dumanların ve farklı yemek kokuları yükselirken, tarım işçilerinin, yaşadıkları imkansızlıklara rağmen Ramazan coşkusunu derinden hissettikleri gözleniyor. Kadınlar yemek hazırlığına koyulurken, her çadırda sayıları 5 ya da 6'nın altına düşmeyen çocuklar da onların başında heyecanla yemeklerin pişmesini bekliyor. Erkekler ise, çadırın önüne serdikleri çulların üzerinde oturup iftar öncesi sohbeti yapıyorlar. Unla yoğrulmuş bulgurun açılarak içine kıyma konulmasıyla yapılan ve yörenin geleneksel yemeği olan içli köfteleri, kıyma yerine patates ezmesi koyarak hazırlayan, ardından da yağda kızartan kadınlar, ''Allah ne verdiyse'' diyerek, şükretmesini de biliyorlar. Çoğunlukla Şanlıurfa'nın Siverek ilçesi, Diyarbakır, Adıyaman, Mardin ve Şırnak başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan Çukurova'ya gelen tarım işçilerinden Remziye Alkuş da, tarlada zorlu yaşamın her sabah saat 5'de başladığını, gün boyu çalışıp çadıra döndüklerinde işlerinin yine bitmediğini söyledi. Alkuş, ''Sabahın erken saatinde kalkıp çocuklarla beraber tarlalara çalışmaya gidiyoruz. Güneşin altında ekmek parası kazanmaya çalışıyoruz. Akşam olunca eve dönüyoruz ama biz kadınların işi yine bitmiyor. Tarladan sonra çadır önünde yemek telaşına giriyoruz. Erzak bulmada da sıkıntı yaşadığımız için zor şartlarda yaşamımızı sürdürüyoruz.'' Havaların çok sıcak olduğunu ancak oruçlarını tuttuklarını anlatan Alkuş, ''O bizim dini görevimiz. Ama bazıları tutamıyor, dayanamıyor. Burada hayat çok zor ancak ekmek parası için katlanıyoruz. Kaldığımız yere bir iftar çadırı kurulması halinde en azından gün boyu çalışıp çadıra döndüğümüzde iftarlık telaşına düşmeyiz'' diye temennide bulunuyor. (VOL-DLK-ERS-ÇAL)10.08.2011 20:34:11
<< Önceki Haber İftar Değil ''Yaşam'' Çadırı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER