Mersin Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut,
Mısır'la bir memorandum imzaladıklarını ancak bu
ülkedeki siyasi ve toplumsal sıkıntıların olumlu gelişmelerin durmasına neden olduğunu belirtti. Aşut, sadece bir
pazar değil
Afrika'ya giriş olarak gördükleri bu kapının artık kapandığını kaydetti.
Mısır'ın
Türkiye genelinde en çok ihracat yapılan 12'nci ülke olduğunu hatırlatan Aşut
kriz döneminde bile 2- 2,5 milyar dolar bir ihracat yapıldığını bunun Türkiye ihracatının yüzde 2'sini karşıladığını ifade etti.
Mısır'ın en çok ihracat yapılan ilk 10 ülke arasına girmesi hedefinde Mersin'in etkisinin büyük olacağını anlatan Aşut, "Mersin açısından baktığımızda, birçok sektörde Mısır, bölgemizin en çok ihracat yaptığı ilk 5 ülke içerisinde.
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) rakamlarına göre
demir ve mamulleri ihracatımızda Mısır 3'ncü sırada; kimyevi maddeler ihracatında 4'ncü sırada;
hububat ve baklagiller ihracatımızda 4'ncü sırada;
tekstil hammaddesi ihracatımızda ise 7'ci sırada. Bu gelişmelere paralel olarak, Mersin-
İskenderiye limanları arasında artan bu yük trafiğini rahatlatmak amacı ile bir Ro-Ro seferi başlayacaktı" diye konuştu.
MTSO olarak Mısır'la bir memorandum imzaladıklarını ancak bu ülkede başlayan siyasi ve toplumsal sıkıntıların olumlu gelişmelerin durmasına neden olduğunu ifade eden Aşut, "Mısır bizim için sadece bir pazar değil, aynı zamanda Afrika kıtasının giriş kapısıdır. Bu kapı şu an kapanmıştır. MTSO olarak bu gerginlik sürecinde bile Mısırlı yetkililerle teması kesmedik. Çünkü ticaret boşluk kabul etmez. Sizin bıraktığınız boşlukları birileri gelir doldurur" ifadesini kullandı.
Doğu Akdeniz'in en büyük aktarma limanı olan Mısır'daki Port Said'in çalışmadığından,
Suriye limanlarının da
modern olmadığından yakınan Aşut şöyle devam etti: "
Lübnan ve İsrail'in siyasi durumları belli.
Güney Kıbrıs Rum Kesiminin ve
Malta limanlarının fiyatları rekabetçi değil. Bu anlamda Doğu Akdeniz'in bu yükünü kaldıracak modernlikteki, büyüklükteki tek limanı Mersin Limanı'dır. Başarılı bir özelleştirmenin ardından sürekli modernleşen ve yük trafiği artan Mersin limanı, Türkiye'nin siyasi istikrarı ve gelişen yapısı ile bölgenin en büyük aktarma limanı olma yolunda ilerlemektedir."
Planladıkları ve Bakanlık onayını bekledikleri Lojistik
Merkez ve
Havalimanı projesi tamamlandığında bölgenin rakipsiz bir yatırım alanı haline geleceğini iddia eden Aşut şunları kaydetti: "Bu anlamda yatırımcıların gözü ülke olarak Türkiye'de, il olarak ise Mersin'dedir. Mersin olarak olaya il değil, bölgesel gelişme stratejisi ile bakıyoruz. Bu anlamda bölgemiz illeri ile sıkı bir iş birliği halindeyiz. Mersin,
Adana,
Kahramanmaraş,
Osmaniye,
Hatay olarak tarım,
gıda,
lojistik, turizm ve
sanayi üretiminde ortak çıkarları olan bir bölgeyiz. Bölgemizin tarım-gıda üstünlükleri, yükselen sanayi üretimi, demir çelik üretiminin önemli bir noktası olması, enerji hatları ve Petro
kimya kümelenmelerinin bölgemizde olması, güçlü bir
dış ticaret geleneğinin olması Doğu Akdeniz illerini bir bütün olarak Marmara'nın tek alternatifi durumuna getirmiştir. Mersin, bu büyüklüğün odak noktası, ihracatının çıkış kapısı ve yükselen pazarlara ulaşmanın en akılcı yatırım bölgesi haline gelmektedir."