İso Meclis Toplantısı

İso Meclis Toplantısı

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, cari açık konusunda, ''Kısa dönemde idare edilse bile, sürekli ve yüksek oranlarda dış ticaret açığı ve cari açık yaratan bir yapı, orta ve uzun vadede mutlaka sorun yaratacaktır. Madalyonun arka tarafındaki böyle bir kara delik, her zaman için mevcut kazanımları tehlikeye atabilecek, Türkiye ekonomisini yeniden iki ileri bir geri sarmalına taşıyabilecek önemli bir risk unsurudur'' dedi. Küçük, İSO'nun Mayıs ayı Meclis Toplantısındaki konuşmasında, Türkiye'nin bir seçim arifesinde olduğunu, siyasetin gündeminin seçimlere kilitlendiğini söyledi. Ekonomi gündemine ilişkin olarak ise Küçük, ''Önümüzdeki tablo; Türkiye ekonomisinin negatif ve pozitif yönleriyle, kriz öncesi dinamiklere geri dönmüş olarak yola devam ettiğini gösteriyor'' dedi. Sanayi üretiminin olumlu bir seyir içinde bulunduğunu, yılın ilk çeyreği için büyüme beklentisinin de yüksek olduğunu belirten Küçük, bu olumlu tablonun yanında cari açıktaki hızlı yükselişin soru işaretlerine yol açtığının altını çizdi. Yılın ilk çeyreğinde cari açığın yüzde 100'leri aşan artışla 22 milyar dolara ulaştığını anımsatan Küçük, şunları kaydetti: ''Bu rakam, 2011 için öngörülen 42,2 milyar dolarlık cari açığın yarısından fazlasının daha yılın ilk üç ayında gerçekleştiği anlamına geliyor ki, bu ivme ile devam ettiği takdirde, cari açıkta, yıl sonu itibarıyla tahmin etmek istemeyeceğimiz, ifade etmekte zorlandığımız, 80 milyar dolarlar civarında rakamlara ulaşılması söz konusu olabilecektir ki, mart ayı itibarıyla son bir yıllık cari açığımız 60 milyar doları aşmıştır bile. Mart ayında, cari açıktaki yüksek artışın nedeni olarak kar transferleri gündeme geldi. O ay için böyle bir durum olsa bile, cari açıktaki artışın ana nedeni, dış ticaret açığımızdaki artıştır. Nitekim, yılın ilk üç ayında dış ticaret açığımız, yaklaşık yüzde 97 oranında artarak, 24,6 milyar dolara ulaşmıştır.'' Dış ticaret açığının, Türkiye ekonomisinin yapısal problemlerinden biri olduğunu ifade eden Küçük, Cumhuriyet tarihinin çok büyük bir bölümünün dış ticaret açığı ile geçirildiğini hatırlattı. Küçük, Türkiye'nin 2010'da dünyada en hızla büyüyen ülkelerden biri olmasının önemli bir başarı olduğunu dile getirerek, ''Ancak yüksek büyüme elde eden diğer ülkelerden hiçbirinin bizim kadar yüksek cari açığı yok. Artık, bu kaderi nasıl değiştireceğimiz üzerine ciddi anlamda düşünmenin ve çözüm üretmenin zamanı çoktan gelmiştir, hatta geçmektedir'' dedi. Bu konuda ciddi bir gayret göremediklerini, cari açıktaki tırmanış karşısında, finansal istikrarı koruma kaygısından yola çıkan Merkez Bankasının 2010 sonlarından itibaren zorunlu karşılık oranlarını artırma yoluna gittiğini hatırlatan Küçük, mevcut durum itibarıyla, bu uygulamanın henüz beklenen sonuçları vermediğini, cari açıktaki artışın frenlenemediği gibi, kredi hacmindeki genişlemenin de devam ettiğini söyledi. Yapısal özellik gösteren cari açık sorununun çözümü için sadece Merkez Bankasının aldığı parasal tedbirlerin yeterli olamayacağı görüşünü dile getiren Küçük, bu sorunun çözümü için çok boyutlu ve yapısal dönüşümü hedefleyen politikalara ihtiyaç bulunduğunu anlattı. -''ÖNEMLİ KIRILGANLIKLAR BİRİKTİ''- Tanıl Küçük, ekonomideki olumlu gelişmelerden birinin de, bütçe performansı olduğunu ifade ederek, ''Ama ilginçtir ki, sevindirici bu gelişmede de ithalat vergilerindeki artışın etkili olduğunu öğreniyoruz'' dedi. İthalatın sürekli olarak ihracattan çok daha yüksek oranlarda artmasının sürdürülebilir bir durum olmadığını, ithal eden bir ekonomi olarak işsizlik oranının aşağıya çekilmesinde zorlanılacağını söyleyen Küçük, şöyle devam etti: ''Cari açıkla ilgili olarak, uzun bir dönem, 'finanse edildiği sürece sorun yoktur, asıl olan finansman kalitesidir' yönünde yaklaşımlar hakim oldu ki, son dönemde finansman kalitesi ile ilgili de soru işaretleri var. İSO olarak, bizler, her dönemde, cari açığı, ekonomi üzerinde önemli bir risk, önemli bir kırılganlık olarak değerlendirdik. Kısa dönemde idare edilse bile, sürekli ve yüksek oranlarda dış ticaret açığı ve cari açık yaratan bir yapı, orta ve uzun vadede mutlaka sorun yaratacaktır. Madalyonun arka tarafındaki böyle bir kara delik, her zaman için mevcut kazanımları tehlikeye atabilecek, Türkiye ekonomisini yeniden iki ileri bir geri sarmalına taşıyabilecek önemli bir risk unsurudur. Türkiye seçim arifesinde. Seçimler demokratik işleyişin, doğal bir parçası ama demokrasinin vazgeçilmez gereği olan seçim dönemleri bir yan etki olarak bazı önemli meselelerin ötelenmesine yol açabiliyor. Mevcut durum itibarıyla, ekonomi kendi ritminde ilerliyor görünse de önemli kırılganlıkların biriktiği bir gerçektir. Beklentimiz, seçimlerin akabinde bu kırılganlıkları gidermeye, yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve rekabet gücünü desteklemeye yönelik uygulamaların acilen gündeme gelmesi; Türkiye ekonomisini iki ileri bir geri tehdidinden daimi olarak kurtaracak politikaları hayata geçirmeye yönelik adımların süratle atılabilmesidir.'' (HÜL-FAN-KUM)25.05.2011 17:02:37
<< Önceki Haber İso Meclis Toplantısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER