İstanbul Barosu Başkanı
Ümit Kocasakal,
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in görev süresinin haziran ayında dolacağı belirterek, "
Yargıtay'a altı, Danıştay'a iki daire ekleniyor. Böylece Yargıtay'a 30 hakim alınacak. Tarafsız ve bağımsız olmayan bu
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (
HSYK)'nun yapacağı bu atamlarala birlikte Yargıtay'daki bütün oy dengeleri bozulacak ve değiştirilecektir. Böylece
yüksek yargı da ele geçirililmiş olacaktır." dedi.
Balıkesir Barosu'nu ziyaret eden Kocasakal,
Baro Başkanı Muzaffer Mavuk ve diğer yöneticilerle birlikte gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Hükümeti eleştiren Kocasakal, yargı bağımsızlığı kavramının kalmadığını iddia etti.
İstanbul Barosu Başkanı, "Türkiye'de yapılan, bir
referandum değildir. Referandumda insanlara, anlayabileceği tek bir soru sorulur ve cevabı alınır. Bu bir plebisitti.
Plebisit, siyasi iktidarın kendi istediğini dayatma yoluyla halka onaylatmasıdır. Bunun tek amacı da yargıyı ele geçirmekti, nitekim ele geçirildi.
Avrupa Birliği (AB)'nin, 'Bakan ve müsteşar HSYK'dan çıksın' demesine rağmen bununla yetinilmemiştir, bir de
personel genel müdürü ve müsteşar yardımcısı dahil edilmiştir." şeklinde konuştu.
Son günlerde tartışılan yargılama sürelerine de değinen Baro Başkanı Kocasakal, sıkıntının
soruşturma safhasında olduğunu savundu. Yargıdaki iş yükünün, delillendirmeden açılan ve hiç açılmaması gereken davalara bağlayarak, "Hızlı
trenle hızlandırılmış tren arasında ne gibi bir ilişki varsa, hızlı
adaletle hızlandırılmış adalet arasında da aynı ilişki vardır. Hızlandırılmış adalet, felaket getirir, çünkü incelenmeksizin dosyalar onaylanır, bu da hukuk güvenliğini bitirir." dedi.
Ümit Kocasakal, Türk
Telekom Arena'nın açılış töreninde Baş
bakan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yapılan
protestoya ilişkin görüşlerini de açıkladı. "Tamamen demokratik toplumlarda bir hak olan protesto özgürlüğü dahi bugün soruşturma altına alınıyor." diyen Kocasakal, dünyanın hiçbir yerinde, ıslıklama ve yuhalamanın suç olmadığını iddia etti. Polisin protestocu öğrencilere karşı tavrını da eleştiren İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal, "İleri
demokrasi buysa, biz dünyanın en ileri demokrasiyiz. Birtakım liberallerimiz, güya uyanmaya başladı. Timsah gözyaşları değilse eğer, onlara 'Günaydın' bile dememek lazım. Bu dönemede barolar çok önemli. Balıkesir Barosu, dimdik ayakta kaldı. Maalesef bütün barolarımız bu çizgide değil." diye konuştu.
Balıkesir Barosu Başkanı Mavuk ise İstanbul Barosu ile yaptıkları güç birliğinın çok kişiyi korkutacağını öne sürdü.
Ergenekon davası sanıklarından Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın hastanede yattığı odanın aranmasının
insanlık suçu olduğunu da iddia eden Mavuk, "Bunlar, bizim gibi baroları korkutmayacaktır. Bunların hesabı ileride mutlaka sorulacaktır." dedi.