Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Dünya üzerinde, bu bölgemiz üzerinde hesabı olan ülkeler ve gruplar var. Bunlara kimsenin alet olmaması lazım'' dedi. Bingöl'de gezi ve incelemelerini sürdüren Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığı tarafından, Genç Caddesi'ndeki parti binasında düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, seçimlerden önce anayasa değişikliği sözü verdiklerini anımsatarak, meclisin açılmasıyla birlikte yeni anayasa çalışmalarına başlanacağını söyledi. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Yılmaz, referandumda yapılan anayasa değişikliklerinin Türkiye'nin kaderini etkilediğini ifade ederek, ''Kritik eşik geçildi. Biz istiyoruz ki 21. yüzyıl şartlarında, bütün dünya şartlarında, bugün insanlığın geldiği noktada, Türkiye, vatandaşımız, halkımız birinci sınıf bir yasaya kavuşsun. Derdimiz birinci sınıf bir anayasa olsun'' diye konuştu. Herkesin hakkının hukukunun en geniş manada tanındığı bir anayasa olmasını temenni eden Yılmaz, hiç kimsenin dışlanmadığı, herkesin kucaklandığı, insan merkezli bir anayasa yapılmasını istedi. Anayasa değişikliği dışında ekonomik alanda da çok ciddi çalışmaları olduğunu ifade eden Yılmaz, ''Bugün Türkiye'nin ekonomisi dünyada sayılı bir yere gelmiş durumda. İşte dünyada 16. ve 17. sıraya gelmiş durumdayız. İlk 10'a girmek için gayret sarf ediyoruz. Onun için diyoruz ki 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomiden biri olsun istiyoruz, onun için çalışıyoruz'' diye konuştu. -''NE OLURSA OLSUN YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ''- Terör saldırıları nedeniyle bölgedeki hizmetlerin aksamasından büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: ''Seçim çalışmaları döneminde bir kelimeyi çok tekrar ettik. 'Huzur' kelimesi. Hizmetin olması için huzur olması lazım. Hizmet olmasa da huzur güzel bir şey. Fakat huzur olmadan hizmetler olmuyor. Maalesef olmuyor, yavaşlıyor, gecikiyor. İş makineleri yakıldı. Diyarbakır-Bingöl yolunda iş makineleri yakıldı. Sağlık memuru, işçiler, iş adamları kaçırıldı. Bu tür sıkıntılar yaşadık. Bunlar ister istemez aksamalara yol açtı. Ne olursa olsun biz yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bir kez daha huzurun önemi görmüş olduk.'' Terör ve şiddet hadisesinin Türkiye'nin gündeminden çıkarılması gerektiğini belirten Bakan Yılmaz, ''Görüşümüz, fikrimiz, zikrimiz, partimiz ne olursa olsun şiddeti ve terörü topyekun dışlamamız, hayatımızdan çıkarmamız lazım. Buna en ufak bir sempatiyle baktığınız zaman, gerekçeler üretmeye başladığınız zaman bunun içinden çıkmanız mümkün değil. Sebebi ne olursa olsun, etnik sebeple de dini sebeple de ideolojik sebeple de yapılsa terörü dışlamamız lazım'' dedi. Yılmaz, bugün Türkiye'de herkesin fikrini rahatça ifade edebildiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: ''Televizyonları izliyoruz, söylenmeyen bir laf kalmadı. Herkes neyi istiyorsa, fikri neyse, politikası neyse onu söylüyor. Meclis açık. Kim meclise giderse, konuşursa engel olan var mı? Gelsin halkı kim ikna ediyorsa, fikrini, görüşünü söylesin, tartışılsın, konuşulsun, eksikler varsa söylesin. Mutlaka eksikler vardır. Mutlaka yapılması gereken daha çok şey vardır. Ama bu hiçbir şekilde şiddeti ve terörü bir araç olarak kullanmayı gerektirmez. Bunu artık dışlamamız lazım. 70'li yıllardan beri ülkemiz bu illeti yaşıyor. Artık yeter. Buradan büyük bedeller ödüyoruz. Bu memleketin kalkınması, gelişmesi lazım. Demokrasinin hukuk devletinin güçlenmesi lazım. Bizim bütün gayemiz bu. '' -''ŞİDDET VE TERÖRÜ BU ÜLKENİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARMAK LAZIM''- Kalkınma Bakanı Yılmaz, ''Birileri kandan, şiddetten besleniyorsa bizim bunları kesinlikle hoş görmememiz, müsamaha göstermemiz, gerekçe üretmememiz lazım. Burada çok kalın bir çizgi çizmemiz, şiddet ve terörü bu ülkenin gündeminden çıkarmak, huzuru aramak lazım'' diye konuştu. Bölgede yaşananların Türkiye'nin fazla büyümesinden kaynaklandığını ifade eden Yılmaz, bölge üzerinde hesabı olan çok ülkelerin olduğunu dile getirdi. ''Doğrusu ben şunu düşünüyorum; Türkiye'nin gelişmesinden ve ilerlemesinden kaynaklanıyor bu işler'' diyen Yılmaz, şunları kaydetti: ''Bazıları Türkiye'nin fazla büyüdüğünü, fazla ilerlediğini, ortadoğuda fazla güç sahibi olduğunu, dünya politikasına daha fazla ağırlık koymaya başladığını düşünüyor. Buna da bir şekilde engel olmaya çalışıyorlar, arada birçok insanı da maalesef kullanıyorlar. Bunlara da alet olmamak lazım. Dünya üzerinde, bu bölgemiz üzerinde hesabı olan ülkeler ve gruplar var. Bunlara kimsenin alet olmaması lazım. Kendi tartışmalarımızı kendi içimizde yaparız. Kendi sorunlarımıza kendimiz çare ararız, bu bölgemize başkasının müdahalesine araç olmamak lazım.'' (AÇ-AYZ-MUR)31.08.2011 14:27:42