Halil Hüner - Herkes İçin
Acil Sağlık Derneği Başkanı (HİASD) Dr.
Ülkümen Rodoplu, yaz aylarının, hareketin ve
kazaların arttığı zaman olduğunu belirterek, ''Bu kazalar sırasında da kanama, yaralanma gibi acil durumlar sıkça görülmektedir. Bir kaza veya yaralanma anında 'Beni kan tutar' sözünü aklınızdan çıkarın, siz kanı tutarsanız, sevdiklerinizi de yaşamda tutmuş olursunuz''dedi.
Dr. Rodoplu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilinçli ilkyardım
uygulamalarıyla kaza ve yaralanmalarda
ölüm ve sakatlıkların azaltılabileceğini bildirdi. Sağlıklı ve yetişkin bir kişide ortalama 6 litre kan bulunduğunu, bu miktarın ani olarak 1.5 litresinin eksilmesinin, hayati
tehlike yaratığını belirten Rodoplu,
şu bilgileri verdi:
''Dış kanama, kanın kesilen veya yırtılan
damardan dışarı akmasıdır. Atardamar kanaması, fışkırır tarzdadır. Toplardamar kanamasıysa devamlı ve yavaştır. Kılcal damar kanaması, sızıntı şeklinde olur. Dış kanama durumunda ilkyardım bilenlerin en kısa zamanda kanamayı durması lazım. 'Beni kan tutar' sözünü aklınızdan çıkarın, siz kanı tutarsanız, sevdiklerinizi de yaşamda tutmuş olursunuz. Kanayan yer üzerine
temiz bir bez veya varsa gazlı bez koyup bastırın, bandaj yapın. Pıhtıları kaldırmayın. Kol ve bacak kanıyorsa, kanayan bölgeyi mümkün olduğu kadar
kalp seviyesinden yukarı kaldırın. Kanayan yaranın içinde
yabancı cisim varsa (
bıçak,
tahta parçası vb.) çıkarmayın. Kırık
kemik uçları gözüküyorsa içeri itmeyin. Kanama durmuyorsa ana damar geçen yere
yumruk veya parmakla basınç yapın. Yine de kanama durmuyorsa sargı yapın.''
Dr. Rodoplu, avuç içinde çok damar bulunduğundan kanı durdurmanın zor olduğunu, avuç içine ''rulo gaz sargı bezinin'' konulup yumruk yapılması ve parmakların
baskı uygulamasını, elin üçgen bandajla boyuna sabitlenmesini önerdi.
-VÜCUT ZORLANMALARA KARŞI DAYANIKLI-
HİASD Genel Sekreteri Doç. Dr. Gürkan
Ersoy da vücudun genellikle zorlanmalara karşı dayanıklı olduğunu dile getirerek, ''Eğer güçler
vücut direncini aşarsa yaralanma gelişir.
Yaralanmalara neden olan güçler kesici veya delici olabilir. Bazen ezilmeler de yaralanmaya yol açar'' diye konuştu. Yaralanan kişinin öncelikle solunum ve dolaşımının
kontrol edilmesi ve 112'nin aranması gerektiğini kaydetti. Yaralının durumundan şikayet etmemesinin, yaralanma olmadığını göstermediğini bildiren Ersoy, şunları söyledi:
''Kapalı yaralanmalar özel bir
tedavi gerekmez. Soğuk uygulama ve kalp seviyesinin üzerine kaldırma yararlı olabilir. Eğer içi su dolu kabarcıklar varsa kesinlikle patlatmayın. Açık yumuşak
doku yaralanmalarında, kanamayı kontrol edin. Yaranın daha fazla kirlenmesini önleyin. Yaralı bölgenin hareketlerini engelleyin. Kopma yaralanmalarında, kopma tam değilse ve kıvrılmışsa dolaşım bozulacaktır. Ayrılan parçayı düzgün olarak yerine yerleştirin ve üzerini steril gazlı bezle kapatın. Eğer kopma tamsa, kopan kısmı steril gazlı bezle sararak, bir plastik torbaya kuru olarak
koyun ve torbayı bağlayın. Soğuk tutmak için torbayı bir buz torbasına veya termosa koyun. Kopan parça kesinlikle direkt buzla temas ettirilmemelidir. Yaralıyı, kopan kısımla birlikte en kısa sürede Acil Servise ulaştırın. Bu durumda en uzun bekleme süresi 12 saattir.''
Doç. Dr. Gürkan Ersoy, yaz aylarında park, bahçe ve
piknik alanlarında yoğunluk olduğunu,
hayvan ısırması yaralanmalarında, her zaman kuduz riskinin bulunduğunu söyledi.
Kuduz virüsünü yaradan uzaklaştırmanın en iyi yolunun, bölgeyi bol sabunlu suyla yıkamak olduğunu dile getiren Ersoy, ''Hayvan ısırması sonucu bir yaralanmayla karşılaştığınızda, mümkünse
eldiven giyerek, yaralı bölgeyi akan musluğun altında bol sabunlu suyla köpürterek 5 dakika süreyle yıkayın. Başka bir madde sürmeden yarayı temiz bir bezle kapatın. Kuduz aşısı, tetanos aşısı ve ilaç tedavisi gerekebileceği için hastanın Acil Servise başvurmasını sağlayın. Kene ısırmalarında en kısa zamanda sağlık kuruluşuna başvurun'' dedi.
(HH-MV)10.07.2011 12:38:43