Ahmet Güler ve
Kerem Kocalar - Aşık edebiyatının önde gelen isimleri arasında yer alan, elindeki sazıyla hafızalarda yer edinen Karacaoğlan'ın mezarının bulunduğu Mersin'in Mut ilçesi, Türk turizminde farklı bir kültür kaynağıyla yer almak istiyor.
Karacaoğlan'ın 1997'de
anıt haline getirilerek ziyarete açılan mezarı, başta şiir tutkunları olmak üzere Türk kültürünün önemli bir merkezi olarak dikkati çekiyor.
İlçe merkezine 60 kilometre uzaklıkta bulunan, yerel sanatçıların
klip çekimi için
tercih ettiği Karacaoğlan köyündeki mezarlığın tepede kurulu bulunması da ilçe merkezinin dahil olduğu seyrine doyulmaz manzarayla ziyaretçilere unutulmaz dakikalar yaşatıyor.
Mut Belediye Başkanı Murat Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karacaoğlan'ın
Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşadığına dair bilgiler olduğunu, mezarının da farklı yerlerde bulunmasına ilişkin rivayetler olmasına karşın gerçek mezarın Mut'ta olduğunun
Kültür ve
Turizm Bakanlığından alınan tescille ispatlandığını söyledi.
Karacaoğlan gibi Türk edebiyatına sayısız eserler kazandırmış bir aşığın naaşının ilçelerinde bulunmasını turizm açısından büyük bir fırsat olarak nitelendiren Orhan, ''İnanışlara göre
halk ozanı Karacaoğlan, Mut'a geldiğinde bu tepede konaklamış, burada su içmiş ve namaz kılmış. Aynı yerde defnedilen Karacaoğlan'ı sevenlerin mutlaka bu anıtı ve bölgeyi ziyaret edip görmeleri gerekir'' dedi.
Anıt mezarın ilçeye uzak olması nedeniyle
ulaşım sorunlarıyla karşı karşıya olduklarını ifade eden Orhan, şöyle konuştu:
''Ulaşım konusunda bazı sorunlar var. Bunları giderdiğimizde Türkiye turizmine farklı bir lezzet kazandıracağız. Zaten çalışmalara başladık. Yol yapım çalışmaları tüm hızıyla sürdürülüyor. Önümüzdeki süreçte Mut'u sadece tarımsal faaliyetleriyle değil turizmdeki değerleriyle de anlatmak istiyoruz. Bu kapsamda Mut sadece Doğu Akdeniz'in değil Türkiye'nin parlayan yıldızı olacak. Bu noktada Karacaoğlan'ın mezarının da bizim için önemli bir avantaj yaratacağı kanaatindeyim.''
-HAZİN BİR AŞK HİKAYESİ-
İlçede çalışmalarını sürdüren araştırmacı yazar Doğan
Altay ise Karacaoğlan'ın aynı zamanda tarihte heykeli dikilen ilk ozan olduğunu söyledi.
Karacaoğlan'ın hayatı üzerine yapılan araştırmalarda kesin bir bilgi olmadığını ifade eden Altay, ''Son yıllarda yapılan araştırmalarda ve şiirlerinde yapılan incelemelerden 1606'da doğmuş 1670'te ölmüş olduğu tahmin ediyoruz'' dedi.
Karacaoğlan'la ilgili detaylı araştırma yapılmasını isteyen Altay, şunları kaydetti:
''Her ne kadar doğduğu yer bilinmiyorsa da öldüğü ve mezarının bulunduğu yer bellidir. Kendisinin
Güney Anadolu'da yaşayan
Türkmen aşiretinden olduğu, daha doğrusu İçel'li olduğu muhakkaktır.
Şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla kendisi pek çok yer gezmiş, aşkı ve tabiat sevgisini, yaşadığı hayatı, çağının konuşma dili ile öz
Türkçe olarak işlemiş ve anlatmış bir halk şairidir. O yüzden Türk edebiyatının unutulmaz isimlerindendir. 17. yüzyılda yaşamış büyük halk ozanı Karacaoğlan'la ilgili efsaneler kuşaktan kuşağa anlatılır. Karacaoğlan, sevdiği Karakız'ı babasından istemiş, verilmeyince çok üzülmüş, sazı ile gurbet ellere düşmüş, çok yer dolaşmış, türküler söylemiş. Karakız da aşkını içine gömüp evlenmiş. Karacaoğlan ihtiyarlayınca Karakız'ın obasına dönmüş ve Dere köyü yakınında bir tepeye yerleşmiş. Günün birinde ölen Karacaoğlan'ı, ilçe halkı aynı yere gömerek burayı
türbe yapmışlar. Karakız, Karacaoğlan'ın
ölüm haberini alınca babasının obasından ayrılarak Karacaoğlan'ın mezarının başına koşmuş ve ağlaya ağlaya üzüntüsünden burada ölmüş. Bu acıklı olay karşısında duygulanan köylüler, sağ iken beraber olamayan iki sevgilinin öldükten sonra beraber olacağına inandıkları için Karakız'ın mezarını Karacaoğlan'ın yattığı yerin karşısındaki tepeye yapmışlar. Karakız tepesi ile karşı karşıya bulunan Karacaoğlan tepesinde Karacaoğlan'ın mezarını gezmek tarihe derin bir
yolculuk yapmak gibi.''
(GÜL-KRM-AYC-HAN)25.09.2011 12:31:39