Anadolu Ajansı
Samsun Bölge Müdürü
Harun Çelik, ''Hayallerinize sınır koymayın'' dedi.
Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu'nun (KASİF) yürüttüğü ''Yeni Umutlar Eşit Fırsatlar'' projesi kapsamında Radyo-TV muhabirliği ve
gazete muhabirliği kursiyerleri için düzenlenen gazetecilik
seminerinin son konuğu
Anadolu Ajansı Samsun Bölge Müdürü Harun Çelik oldu.
Seminerde konuşan Çelik, gazetecilik tecrübelerini kursiyerlerle paylaşarak,
genç gazeteci adaylarına mesleki gelecekleri için takip etmeleri gereken prensipler konusunda tavsiyelerde bulundu.
Gazetecilikte hedefin önemine değinen Çelik, ''Hayallerinize sınırlar koymayın. Kendi kendinize sınırlar koyduğunuz sürece fikirleriniz hep kısır kalır. Özgür düşünmeyi, farklılıkları yakalamasını ve görünmeyeni görmesini bilmeniz gerekiyor.
Gazetecilik mesleğini yapmak istiyorsanız, öz güveniniz yüksek olmalı. Tabi ki kendinizi bir yere layık görüyorsanız da bunun alt yapısını oluşturmak zorundasınız. İstemek önemli ama bu için boş bir istek olmamalı, gerekli donanıma sahip olmalı ve ter dökmeyi göze almalısınız'' diye konuştu.
Gazetecilik mesleğinde insanın her gün kendini yenilemesinin önemine vurgu yapan Çelik şunları kaydetti: '' Bizim mesleğimiz, insanın her gün kendisini yenilemesinin gerektiği ve her gün kendinizi yaptığınız iş ile kendinizi ispatlamanız gereken bir meslek. Gazetecilik bir
yaşam tarzıdır ve çok sevmeden yapılamayacak zor bir meslektir. Mesleğin zorluğunu yaşamayı göze almazsanız, gazeteci olmanın güzel yanlarını yaşama şansına da sahip olamazsınız. İyi bir gazeteci olmak sürekli kendini yenilemeyi ve mücadeleci bir ruha sahip olmayı gerektirir. Bu mesleği yapıyorsanız hazır kalıplarla bir şey yapma şansınız yok, hayal dünyanız geniş olmalı ve üretmeyi bilmelisiniz. Bu mesleğe klasik bir devlet memurluğu gibi bakamazsınız''
Uzun yıllar boyu gazeteciliğin bir seçkinler mesleği gibi algılandığını ifade eden Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: '' Gazeteci olmak atadan babadan kalan bir meslek gibi algılandı. Seçkin ailelerin çocukları gazeteci olur, en güzel köşeleri kapar ve bu ailelerin çocukları hep önde olur gibi bir yanılsama oluştu. Gazetecilik belli kesimlere ait bir imtiyaz olamaz. Ben
okuma yazma bilmeyen bir annenin çocuğuyum ve bu durum benim bugün geldiğim bu noktayı yakalamama engel olmadı. Çünkü istedim, bu mesleği sevdim ve kendimi yetiştirmek için bıkmadan usanmadan okudum ve yazdım. Kendinizi
küçük görmeyin. İsterseniz ve çalışırsanız başarmamanız için bir sebep yok.''
Çelik, konuşmasının ardından genç gazeteci adayları için kitaplarını imzaladı.
(SEV-HRN-ST)26.08.2011 11:58:30