Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yargı reformuna ilişkin değerlendirmesinde Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu belirterek, Anayasa'ya aykırılık söz konusu ise Anayasa Mahkemesi'ne başvurmakla görevli olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bundan korkmak yerine 'Demokrasi işliyor' diye övünmesi gerektiğini ifade etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Polat Otel'de ekonomi yazarlarıyla bir araya geldiği kahvaltı toplantı sonrasında kameraların karşısına geçti. Konuşmasına aile sigortasıyla ilgili açıklamalarla başlayan Kılıçdaroğlu, yoksul ailede kadının banka hesabına her ay 600 lira yatıracaklarını hatırlattı. Kılıçdaroğlu, konunun alt açılımlarını ve kaynakları bir araya geldiği gazetecilerle konuştukları bilgisini aktardı. Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyla ilgili bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Anayasa'ya bir aykırılık varsa başvurumuzu yapacağız. Sayın Başbakan bizim Anayasa Mahkemesi'ne başvurmamızı eleştiriyor ama Türkiye bir hukuk devleti ise Anayasa'ya aykırılıklar söz konusu olursa bir siyasal partinin de görevi de bu aykırılıklar nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaktır. Bundan korkmak değil, tam tersi demokrasi işliyor diye övünmesi gerekiyor. Fakat başbakan dövünüyor, bunu da anlamak mümkün değil." dedi. Başbakan'ın CHP'li kadınlar için "Aynı tornadan çıkmış" sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bir başbakana kadınlar için tornadan çıkmış demek doğru mudur? Kadına saygısı olan bir işi böyle bir laf edebilir mi? Ama sayın Başbakan cama bakmadan konuştuğu için böyle bir sözü etti. Onun için kendisini mazur görüyoruz." ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, yapacağı Van ziyaretiyle ilgili de bölgedeki sorunları oturup tartışacaklarını söyledi. Gazeteciler, akademisyenler, kanaat önderleriyle buluşacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Van ve Vanlılar konuksever insanlardır. Biz o bölgenin sorunlarını orada tartışmak istedik. Güzel bir tartışma ve iyi sonuçlar elde edeceğimizi umuyoruz. Orada sadece Kürt sorunu değil, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunları konuşacağız. Dünyaya farklı pencereden bakanlar bir araya gelecekler ve tartışacaklar. Biz de orada dinleyici konumunda olacağız."