"Kimsesiz çocuklar artık komşumuz"



Sosyal Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Nurdan Tornacı, 7 bin 444 çocuğun ailesinin yanına döndüğünü ve 26 bin 667 çocuğun, koruma altına alınmadan, aile ve yakınlarının yanında bakımlarının desteklendiğini söyledi. Tornacı, "Kimsesiz çocuklarımız 'Çocuk Evleriyle' toplumsal hayatla bütünleşmesi amaçlanarak, apartman dairelerinde toplumla bir arada yaşamını sürdürüyor. Bu muhtaç çocuklarımız artık sizin komşularınızdan biri." dedi. Yuva Kurma ve Aileyi Koruma Derneği (YUVA-KUR) tarafından Seyhan Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Sebep ve Sonuçlarıyla Boşanma Olgusu Ulusal Aile Sempozyumu'nda konuşan Sosyal Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Nurdan Tornacı, aile kurumunun sorunlarını yerelde tespit ederek, buna yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi. Ailenin bütünlüğünün korunması için çeşitli projelere imza attıklarını vurgulayan tornacı, "Sevgi ve çocuk evleri, aileye dönüş projesi, özürlü evde bakım hizmetlerinde çok önemli gelişmeler yaşandı. Aileye dönüş projesi kapsamında 2005 yılından beri 7 bin 444 çocuğumuz ailesinin yanına döndü. 26 bin 667 çocuğumuz ise hiç korunma altına alınmadan aile ve yakınlarının yanında bakımları desteklendi. Çünkü çocuklarımıza her türlü imkanı sunmamıza rağmen, aile yoksunluğunu yaşamaları halinde çok önemli travmalar yaşanıyor. Sosyal hizmet önceliğimiz, ailede çocuğa yönelik herhangi bir istismar yoksa, ekonomiden kaynaklanıyorsa destek olacağız ve çocuklar da ailesinin yanında büyüyecek." dedi. Aile benzeri kurumsal hizmetler verdiklerini ifade eden Tornacı, sevgi evleriyle çocukların, koğuş tipi toplu bakımdan uzaklaştığını, az kapasiteli ve ev tipi ortamlarda oturmaya başladıklarını belirtti. Çocuk evleriyle de çocukların, toplumsal hayatla bütünleşmesi amaçlanarak, apartman dairelerinde toplumla bir arada yaşamını sürdürdüğüne işaret eden Tornacı, "Bu muhtaç çocuklar sizin komşularınızdan biri." ifadesini kullandı. Boşanma olgusu konusunda da çözüm arayan ve çözüm üreten bir kurum olduklarını vurgulayan Nurdan Tornacı, "Konuya, aile ve boşanma olarak bakmak lazım. Çünkü aile yapısında olan en ufak bir bozuklukla, boşanmalar yakından ilgili oluyor. Geleceğimizin oluşmasında en önemli ortam olan ve hepimizin gönlünde hak ettiği yeri alması gereken ailelerimiz toplumun mimarlarıdır. Ailede bir bozukluk olduğu zaman toplumda da bozulma yaşanıyor. Toplumsal yaşamın sağlıklı olmasında en önemli kavram olan aile temel yapı taşımızdır. Aileyi güçlendirme ve bilinçlendirme ve kadın erkek eşitliğini sağlama yönündeki çalışmalarımız devam ediyor." şeklinde konuştu. Bir çok toplumsal sorunun aile yoksunluğundan kaynaklandığını vurgulayan Tornacı, "Çocuk, özürlü, yaşlılarımızın, ailesinin yanında bakımlarının yapılması konusunda çalışmalar yapıyoruz. Artık kurum bakımı ilk seçenek olmaktan çıktı. Aileye çok önem veriyoruz. Bu kapsamda koruyucu, önleyici ve destekleyici '137 Aile Danışma Merkezi'miz, kadına yönelik şiddeti önlemesine de kadın koruma evleriyle de on binlerce kadınımıza destek veriyoruz." YUVA-KUR Derneği Başkanı Necip Gazel ise boşanma konusunda sorunları görmenin ve konuşmanın önemli olduğuna dikkat çekti. Gazel, şöyle dedi: "Şikayet etmeden, bu sorunların çözümü konusunda neler yapılacağını düşünmek ve ortaya koymak daha önemlidir. Karamsar şikayetler yerine çözümler arayan yaklaşımı YUVA-KUR olarak benimsedik. 2006 yılından beri boşanmaları azaltmak, mutlu ve güçlü aileleri oluşturmak için yeni evlenecek gençlere evlilik programı veriyoruz. Kurulmuş ailelere, aile okulu eğitimi, sorun yaşayanlara da aile danışmanlığı hizmeti veriyoruz." Açılış konuşmalarının ardından, sempozyumda eğitimci-yazar Musab Seyithan, Dr. Ramazan Balcı, İslam Hukuku Uzmanı Mehmet Çelen, Araştırmacı-Yazar Ümit Aktaş, Avukat Hüseyin Turgut Bahar birer sunum yaptı. Sempozyum sonunda hazırlanacak rapor kamuoyuna sunulacak.
<< Önceki Haber "Kimsesiz çocuklar artık komşumuz" Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER