Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Ahmet Şık'ın basıma hazırlandığı belirtilen 'İmamın Ordusu' adlı kitabının
taslaklarına el konulması kararına yapılan
itiraz reddedildi. Kararda, taslak metin ve nüshaların, Ergenekon silahlı
terör örgütünün amaçları ve talimatları doğrultusunda kamuoyunu yönlendirmek ve bu amaçla açılmış olan davaları etkilemek amacıyla bir
ekip tarafından hazırlanmış proje çalışması niteliğinde olduğu belirtildi.
İstanbul 12. Ağır
Ceza Mahkemesi heyeti,
tutuklu gazeteci Ahmet Şık'ın basılmaya hazırlanan kitabının tüm nüshalarına el konulmasına ilişkin karara avukatlarının yaptığı itirazı değerlendirdi. Mahkeme heyeti oy birliği ile itirazı reddetti.
Kararda
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 10. maddesinde "
ifade özgürlüğü" ile Anayasanın 25. Maddesi'nde, "Düşünce ve kanaat hürriyeti", 26. maddesinde "düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" ve 28. maddesinde "
Basın hürriyeti" düzenlemelerine yer verildiği belirtildi. Anayasanın 26. maddesinde bu hürriyetlerin kullanılmasının "Milli güvenlik, kamu düzeni, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amacıyla" sınırlandırılabileceği şeklinde ifadelerin yer aldığı vurgulandı.
Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7. Maddesi'nde, "Terör örgütü propagandası yapmak" suçunun cezalandırılması ile ilgili düzenlemeye yer verildiği kaydedilen kararda, Anayasanın 26/2, TMK'nın 1 ve 7. maddeleri ile
Basın Kanunu'nun 3/2 maddesi hükümlerinin birlikte değerlendirildiğinde Anayasanın, AİHS ve
AİHM kararlarının belirlediği ilke ve kurallara uygun olarak basın özgürlüğünün sınırlandırılabileceğine vurgu yapıldı. Mahkeme, "Basın hürriyetinin koşulsuz ve sınırsız olmayacağı açıktır." dedi.
"BASILMIŞ ESER ÖZELLİĞİ KAZANMADI"
El koyma kararı verilen söz konusu metnin, Basın Kanunu'nun 2. Maddesi'nde tanımı yapılan "Basılmış eser", "Yayım" ve "Süresiz Yayın" özelliğini henüz kazanmadığını belirten
mahkeme heyetinin kararında, "Basın Kanunu kapsamında değerlendirilemeyeceği, ancak taslak bir metin niteliğinde olduğu görülmüştür." denildi.
Taslak metinlerin ele geçirilen nüshalarının farklı içeriklerde olduğu anlatılan kararda, Ahmet Şık'ta ele geçirilen üç ayrı taslak metinlerin 299, 301 ve 302 sayfa olduğu, Oda Tv'de ele geçirilen taslak metnin ise 189 sayfa olduğu ifade edildi. Kararda, "Gerek Oda Tv'de, gerekse Ahmet Şık'ta ele geçirilen taslak metinlerde farklı üçüncü şahıslar tarafından neredeyse her sayfasında eklenecek-çıkarılacak ya da değiştirilecek cümlelere ilişkin notlar ile muhtelif talimatların bulunduğu, bu yazıların farklı yazı karakterleri ile ifade edildiği, bir kısım notların emir kipi ile yazıldığı, üçüncü şahıslar tarafından yazılan notların iddia konusu Ergenekon silahlı
terör örgütünün amacına
hizmet etmek düşüncesiyle özenle seçildiği ve talimatlandırıldığı konusunda somut olguların bulunduğu anlaşılmıştır." vurgusu yapıldı.
Oda Tv'de ele geçirilen örgütsel dokümanların, özelikle "
Ulusal Medya 2010", "Nedim", "Hanefi" ve "Şık-Sabri
Kitap" şeklindeki evrakın içeriğinin ile söz konusu taslaklar üzerinde düşülen notların içeriğinin, mahiyetlerinin, yazılış şeklinin ve tüm soruşturma dosyasının bir bütün olarak değerlendirildiğini belirten mahkeme kararında, "Söz konusu İmamın Ordusu isimli taslak metin ve nüshaların iddia konusu Ergenekon silahlı terör örgütünün amaçları ve talimatları doğrultusunda kamuoyunu yönlendirmek ve bu amaçla açılmış olan davaları etkilemek amacıyla bir ekip tarafından hazırlanmış proje çalışması niteliğinde olduğu konusunda somut olguların bulunduğu, suç delillerinin elde edilmesi ve iddia konusu örgütle bağlantılı şüphelilerin tespiti bakımından, itiraza konu yazı ve dokümanlara el konulmasına ilişkin kararda hukuka aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından el koyma kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir." denildi.