Kız meslek lisesi 2.
sınıfa giden Fatoş İzgi (16) ve İlköğretim 8. sınıf öğrencisi Nurcan İzgi (14) doğuştan
Akdeniz anemisi. Baba Kemal İzgi ve anne Semra İzgi, 16 yıldan bu yana çocuklarının sağlığı için mücadele veriyor. Büyük kızı Fatoş'un 2,5 yaşında hastalığına teşhis konulduğunu,
küçük kızının ise doğduğu andan itibaren Telasemi Major hastası olduğunu söyleyen Baba İzgi, bu hastalığın tek
tedavisinin
ilik nakli olduğunu, ancak uygun ilik bulunamadığı için kızlarının tedavisinin yapılamadığını ifade etti. Baba İzgi, ''Çocuklarımın tedavisi için her ay hastaneye gidiyoruz. Her ay ihtiyacı olan kanı bulabilmek için dolaşmadığımız yer kalmıyor. Çaresiz bir şekilde elimiz " dedi.
İki kızının ilik nakli yapılarak hayata döndürülebileceğini anlatan Kemal İzgi, Türkiye'de ilik bankası bulunmadığından dolayı çaresizce beklediklerini kaydetti. Kızlarının sürekli kan aldığından dolayı vücutlarındaki demirin fazla olduğunu belirten
baba Kemal İzgi, bunun dalak başta olmak üzere iç organlarına ciddi zararlar verdiğini aktardı. Küçük kızı Nurcan'ın birkaç yıl önce geçirdiği operasyonla zarar gören dalak ve safrakesesinin alındığını kaydeden baba İzgi, büyük kızının da hastalıktan dolayı yürümekte zorluk çektiğini, okula her gün araçla gitmek zorunda kaldığını anlattı. Çocuklarının vücutlarının hassas olduğunu belirten İzgi, ''Telasemi
karaciğer-dalak büyümesi sonucu karın şişliği, sık sık ateşlenme
iskelet sisteminde değişiklik, yüz ve kafa kemiklerinden başlayarak kemiklerde değişiklik ve tipik bir yüz görünümü ortaya çıkıyor. Bu hastalar hayatları boyunca düzenli tedavi görmek zorundadırlar. Uygulanan tedaviler zor ve pahalıdır. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Ben
şeker ve hiper
tansiyon hastasıyım ayrıca son bir kaç aydan bu yana depresyon tedavisi görüyorum. Eşimde çektiği sıkıntılardan kaynaklanan
unutkanlık ve
yüksek tansiyon hastalığı var. Kızlarımın iyileşmesi için tüm kapıları çaldık ancan bir sonuç alamadık. Bu konulara duyarlı olan ve birçok hastanın derdine ortak olan Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'e sesleniyorum, çocuklarımızın tedavisi için
yardım elini uzatsın.'' şeklinde konuştu.
Kızları Fatoş ve Nurcan'ın tedavileri için 3 bin metrekarelik arsasını sattığını ifade eden fedakâr baba Hüseyin İzgi, "Sigortadan emekliyiz. Tek gelirimiz buradan gelen
maaş. Kızlarımın tedavisi için arsamı sattım. Yeter ki onlar sağlıklarına kavuşsun ben evimi de satmaya hazırım." dedi.