Konya Eczacılar Odası Başkanı Tevfik Göçer, Sosyal
Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı
Emin Zararsız'ın, geçici
karekodlu ilaç alımının durdurulmasıyla 1.5 milyar TL'lik potansiyel bir yolsuzluğun önlendiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Tevfik Göçer, Başkan Zararsız'ın tüm eczacıları töhmet altında bıraktığını savundu.
Konya Eczacılar Odası Başkanı Göçer, karekodu kapsayacak şekilde ilaç üretilmesi ve
kontrol altına alınması için hayata geçirilen uygulamada, SGK'nın yanlışları yüzünden hem eczacının hem vatandaşın
mağdur olduğunu dile getirdi.
Kararın, geçen yıl çıktığını bildiren Başkan Tevfik Göçer, "
İlaç takip
sistemine geçildi. Artık tüm ilaçlar kare kodlu olarak üretilecek. Uygulamadan önce üretilen ve karekod bulunmayan ilaçların akıbeti ile ilgili SGK ile yapılan görüşmelerde biz bir
teklif götürdük. Bu ilaçlar bitene kadar biz bu eski uygulamayı sürdürelim diye öneride bulunduk. Ancak SGK kabul etmedi.
Sağlık Bakanlığı, SGK'nın kabul etmemesi üzerine eczacıların elindeki kare kodsuz ilaçlara geçici barkod basılmasını teklif etti. Eczacılar ve ilaç firmaları ellerindeki karekodsuz ilaçları bildirdi. Ona göre barkodlar basılarak eczanelere ulaştırıldı. Tüm karekodsuz ilaçlar artık kare kodlu hale geldi." dedi.
SAĞLIK BAKANLIĞI GENELGE İLE GEÇİCİ KAREKOD UYGULAMASINI UZATTI
Konya Eczacılar Odası Başkanı Göçer,
Sağlık Bakanlığı'nın
genelgesinde
geçici karekod uygulamasının 31
Aralık 2010 tarihine kadar geçerli olacağı yönündeki uygulamasını uzattığını anımsattı. Göçer, "Bakanlık, eczacıların, 'Elimizdeki ilaçların son kullanma tarihleri 2015,
2020 yılını buluyor. Bu kadar ilaç çöpe gitmesin, milli servete yazık' şeklindeki bir uyarısı oldu. Bakanlık, bunun üzerine süreyi yeni bir genelgeyle uzattı. Eczacı, elindeki geçici karekodlu ilacın son kullanma tarihi 2020 yılı ise o tarihe kadar satabilecekti. Ancak her şey 30 Aralık gecesi SGK'nın bir genelgesi ile değişti. SGK, artık bu ilaçları almayacağını duyurdu. Eczacının elinde geçici kare kodlu ilaçlar var, başka ilaç yok. Hem eczacı hem vatandaş mağdur." şeklinde konuştu.
SGK'NIN 'İLAÇTA YOLSUZLUK VAR' AÇIKLAMASI GERÇEKÇİ DEĞİL
Tevfik Göçer, SGK Başkanı Emin Zararsız'ın ilaçta
usulsüzlük olduğu yönündeki açıklamalarının gerçekçi olmadığını ileri sürdü. Göçer, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"O zaman sormazlar mı adama bugüne kadar nerdeydin diye? Suiistimal varsa niye müsaade edildi? Böyle bir şey olması mümkün değil. Çünkü bizim teklifimiz aynen geçerli. 8 aydan beri zaten bu sistem işliyordu. Normal ilaç takip sistemine ilaç giriliyor. Geçici barkodlar, kare kodlar, küpürler kesiliyor. Zaten tekrar kullanılması mümkün değil. SGK başkanı 'Eğer 30 Aralık gecesi genelge yayınlamasaydık 140 milyon hayali ilaç alacaktık' diyor. Bu son derece yanlış. O zaman SGK 20 yıldır hayali ilaç alıyor anlamı çıkıyor buradan. Tamamen SGK'nın talihsiz bir açıklaması. Yapılan yanlışlar, eczacının üzerine yıkılmak isteniyor."
Konya Eczacılar Odası Yönetim Kurulu üyesi Hasan Parlakkaya ise SGK'nın yanlış uygulamasının Danıştay'dan döndüğüne dikkat çekti. Parlakkaya, uygulamanın,
Türkiye Eczacılar Birliği'nin Danıştay'a yaptığı başvuru sonrası iptal edildiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: "Sağlık Bakanlığı, ilaç konusunda tek yetkili. İlaç ruhsatını ve iznini veren tek yetkili. Eczacılar Birliği, Danıştay'a yaptığı iptal başvuru dosyasına sadece Sağlık Bakanlığı'nın çıkardığı genelgeyi koydu. Orada her şey çok açık. Bakanlık, bu ilaçların 2020 yılına kadar satılabilir diyor. SGK 'almam' diyerek hem vatandaşı hem eczacıyı mağdur ediyor. İlaç yok. SGK 'Siz başkasına satarsınız' diyor. Sağlık güvencesiz kimse kalmadı ben kime satacağım." diyerek tepkisini dile getirdi.
"SORUNUN ÇÖZÜMÜ ÇOK BASİT"
Eczacı Hasan Parlakkaya, yaşanan sorunun çok basit bir şekilde çözülebileceğini iddia etti. Parlakkaya, şu öneride bulundu: "SGK'nın, eczacının elindeki tüm ilaçları sıfırlattıracak. Tüm ilaçları geçici karekodlarla birlikte sisteme kaydettirecek. Yani sistem öyle bir şey ki aynı ilaç iki kere satılması mümkün değil. Eğer suistimal yapıyorsa o eczanenin tepesine binsin. Hiçbir kusuru bulunmayan eczacıları ve hastaları mağdur etmesin. Çözülmeyecek bir mevzu değil. Şu an belirsizlik var. Yaşanan tamamen SGK'nın ayak diremesidir. 'Eczacıların nasıl olsa benden başka ilaç alacak müşterileri yok, ben ne dersem o olur' bakışıdır." dedi.