Mürsel Çetin - Konya Sanayi Odası (KSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Türkiye'de son 10 yıldır çok önemli yapısal değişimler yaşandığını, ancak gerek iç gerekse dış dünyada yaşanan gelişmelerin Türkiye'yi de etkileyebileceğini belirterek, ''Dünya ekonomisindeki olumsuzluklar Türkiye'yi de etkileyebilir. Ancak, Türkiye, tüm bunları minimize edecek tecrübe ve müteşebbis gücüne sahip'' dedi. Büyükhelvacıgil AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin küresel ekonomiye entegre olmuş bir ülke olduğunu ifade ederek, ''Dünya ekonomisinin çok ciddi bir sınav verdiği bu dönemde, ülke olarak dünyada yaşanan gelişmelerden etkilenebiliriz. Çünkü, Türkiye AB'den ABD'ye, Ortadoğu ve Uzakdoğu'ya değin dünyanın her coğrafyasıyla ticaret yapan bir ülke. Elbette, buralarda yaşanan daralmalar ülkemizi de etkileyebilir. Ancak Türkiye, tüm olumsuzlukları minimize edecek tecrübe ve müteşebbis gücüne sahip'' diye konuştu. Dövizde yaşanan dalgalanmaları değerlendiren Büyükhelvacıgil, iş adamlarına, ''Döviz cinsinden geliriniz yoksa dövizle borçlanmayın. Geliriniz cinsinden para birimi ile borçlanın'' tavsiyesinde bulundu. -Üretimin önündeki tüm engeller kaldırılmalı- Büyükhelvacıgil, Türkiye'de son yıllarda ekonomi başta olmak üzere pek çok alanda gerçekleştirilen reformların ülkenin refah seviyesinin artmasına önemli katkılarda bulunduğunu, ancak yakalanan başarının sürdürülebilir olması için reformların hızla devam etmesi gerektiğini vurguladı. ''Ekonomik krizlerin panzehiri üretimdir'' diyen Büyükhelvacıgil, şunları kaydetti: ''Türkiye; üretim, istikrar ve ihracattan asla vazgeçmemelidir. Daha zengin, refah seviyesi daha yüksek bir Türkiye için kayıt dışı ekonominin önüne geçilmeli, yatırım kadar üretim de desteklenmeli, istihdamın üzerindeki prim ve vergi yükü hafifletilmeli, enerji maliyetleri düşürülmelidir. İş dünyasının özellikle istihdam ve enerji alanlarında girdi maliyetlerini azaltan yeni reformlara ihtiyacı var.'' Türkiye'nin artık ekonomide olduğu gibi siyasal alanda da birlikteliği sağlamasının ekonominin geleceği için önemli olduğunu bildiren Büyükhelvacıgil, ''Ekonomik istikrarın güçlenerek devam etmesi için Türkiye'nin siyasal zeminde de birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi gerekir'' diye konuştu. -Cari açık ve yerli malı genelgesi- Türkiye'de cari açığın ilk 6 ayda 45 milyar dolar seviyelerine ulaştığına dikkati çeken Büyükhelvacıgil, cari açığın frenlenmesi için Başbakanlık tarafından Resmi Gazete'de yayımlanan yerli malı kullanımına ilişkin genelgenin, Türk özel sektörünün güçlenmesi ve rekabet üstünlüğü sağlanması açısından bir fırsat olduğunu anlatarak, başta kamu kurumları, yerel yönetimler ve KİT'ler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bu genelgeyi desteklemeye davet etti. Ülkenin artık gıdadan savunmaya, otomobilden enerji ve bilişime kadar kendi ihtiyaçlarını üretebilecek, hatta ihraç edebilecek güce sahip olduğunu bildiren Büyükhelvacıgil, şöyle devam etti: ''Yerli üreticiye verilen destek Türkiye'nin kalkınmasına verilen destektir. Yerli sanayicilerimizin, girişimcilerimizin ürettiği ürünleri tercih etmek aslında doğal bir tasarruf yöntemidir. Yerli üreticiden aldığımız her ürün, yine bu topraklara iş, aş ve yatırım olarak döneceğinden bölgelerin kalkınmasını da hızlandıracaktır. Su kaynağında güçlüdür. Markalar, doğdukları coğrafyada daha güçlüdür. Dolayısıyla daha güçlü Türk markaları için yerli tüketiciye ciddi sorumluluklar düşmektedir. Yerli tüketici, üreticisine ve markalarına sahip çıkmalıdır.'' -Sendikalar Kanunu tasarısı- Son günlerde kamuoyunda gündeme gelen Sendikalar Kanunu tasarısı ile ilgili görüşlerini de açıklayan Büyükhelvacıgil, bir işyerinde iki sendikanın bulunmasının Türkiye'nin şu anki şartları itibariyle uygun olmadığını belirterek, ''Öncelikle ülkenin şartları değerlendirilerek bir geçiş süreci oluşturulmalıdır. İş barışını bozacak her türlü uygulamadan kaçınılmalıdır'' dedi. (MRS-TNÇ)02.10.2011 13:02:42