Konya'nın Kapadokyası: Kilistra

Konya'nın Kapadokyası: Kilistra

Mürsel Çetin - Hristiyanlar için önemli bir yere sahip olan ve İncil'de adı geçen, görünümüyle Konya'nın Kapadokyası olarak adlandırılan Konya'nın Meram ilçesi Hatunsaray (Lystra) beldesine bağlı Kilistra antik kenti, dünya inanç turizmine kazandırılmayı bekliyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hz. İsa'nın havarilerini gören ve havari gibi kabulde gören Aziz Paulos'un Hristiyanlık dinini yaymak için ziyaret ettiği Konya'nın merkez Meram İlçesi Hatunsaray beldesine bağlı Gökyurt köyü sınırları içinde yer alan Kilistra'da kiliseler ve kaya oyma yerleşimler inanç turizmi açısından önemli bir potansiyel oluşturuyor. Bizans devrinde doğal kaya oluşumuna paralel beş ayrı mevkide kurulan Klistra antik kentinde mimaride şapel, kilise gibi dini yapılarla, savunma ve güvenlik amaçlı yapılara rastlanıyor. Kilistra'da haç planıyla dikkati çeken kilise ve çevresindeki kaya oyma yerleşimlerin arasında kalan toprak alanlar Kapadokya'da bulunan peri bacalarının özeliklerini barındırması nedeniyle Konya'nın Kapadokyası olarak adlandırılıyor. Kilistra, Hristiyanlarca yarım hacı olmak amacıyla ziyaret edilen bir yer olarak görülüyor. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bahar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kilistra'nın volkanik bir bölgede yer aldığını, görüntüsüyle zaman zaman Kapadokya'yı andırdığını söyledi. Kendisinin bu bölgeyi ''Konya Kapadokyası'' diye ifade ettiğini anlatan Bahar, şunları kaydetti: ''Kilistra doğal güzelliğinin yanı sıra, bu güzellik içerisine gizlenmiş Roma dönemi kaya mezarları, su sarnıçları ve yerleşim yerleri yer almakta. Daha sonraki dönemde Hz. İsa'nın havarilerini gören ve havari gibi kabulde gören Aziz Paulos'un gelmesiyle Hristiyanlık ile ilgili ilk misyoner çalışmaları yapılmış. Buradaki ilk Hristiyanlar, eski Roma mekanlarını da kullanarak kaya mezarlarında küçük ibadethaneler kurmuşlar. Burada şapel (kaya kilise) var ki; hem kayanın içine oyulmuş hem de dış kısmı hac şeklinde oyulmuş. Bu bizim Yunan haçı, Bizans haçı dediğimiz mimari tarz bu, 6. yüzyıldan itibaren görülüyor. Anadolu'da bulunan ender şapellerinden birisi. Bu yüzdende sanat tarihi bakımından da son derece kıymetli.'' Kilistra'nın Konya'ya 55 kilometre uzaklıkta ve günübirlik gezilebilecek yer olduğunu hatırlatan Bahar, ''Özellikle bu bölge Kapadokya turizm bölgesiyle Antalya turizm bölgesinin arasında olması, turizm için ulaşımı son derece kolay olmasına rağmen neden bu ilgi çekmiyor. Bu alanlara iyi bakmamız gerekir. Yerli ve yabancı turistlerin buraya gelişlerinde bakımsız olmasından kaynaklanan görüntü kirliliğinden dolayı mahcubiyetimiz olmaktadır'' dedi. -''Sahipsiz ve harabe görüntüsünden kurtarmalıyız''- Kaya kilise ve çevresine özen gösterilmesi gerektiğini anlatan Bahar, ''Kilistra volkanik arazi içerisinde yer alıyor ve Gökyurt, Deste, Botsa gibi köylerimiz var bu bölgede. Bunları da bir bütün olarak turizm için düşünürsek bölgenin potansiyeli oldukça yüksek. Bu köylerdeki hizmeti de turizme yönelik yapmamız gerekiyor. Köylerimiz terk edilmiş bir harabe özelliğini gösteriyor, buraları canlandırabiliriz. Bu bölgeyi sahipsiz ve harabe görüntüsünden kurtarmalıyız, turizme kazandırmalıyız'' diye konuştu. Kilistra'ya büyük hassasiyet gösterilmesi ve tarihe karşı duyarlı olunması gerektiğini anlatan Bahar, bu bölgenin turizme kazandırılmasıyla Safranbolu'daki, Kapadokya'daki canlılığı görmenin mümkün olduğunu sözlerine ekledi. (MRS)11.10.2011 10:40:04
<< Önceki Haber Konya'nın Kapadokyası: Kilistra Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER