Hızlı
tren inşaatında çalışmak için gittiği Libya'da mahsur kalan Türk mühendis Bursa'daki evine döndü. Yaklaşık 3 hafta çocuklarından haber alamayan mühendisin
ailesi ise çocuklarını gözyaşları içerisinde karşıladı. Libya'da yaşan olayları anlatan Tunç Tezel (32),
tahliye sürecinde Türk devleti ile ordusunun ne kadar güçlü olduğuna şahit olduklarını söyledi.
Yaklaşık 5 ay önce Libya'ya hızlı tren projesinde çalışmaya giden
Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu İnşaat Mühendisi Tunç Tezel, olayların nedeniyle mahsur kaldığı Libya'dan döndü. Evlatlarından uzun süre haber alamayan aile, çocuklarını gözyaşları içerisinde karşıladı.
Anne Aşkın Tezel, oğluna sarılarak bir süre
gözyaşı döktü.
Libya'da yaşadıklarını anlatan Tunç Tezel, can korkusuyla birlikte kıymetli eşyalarının talan edilmesi endişesi yaşadıklarını ifade etti. Eşyalarını korumak amacıyla Libyalı bazı işçilerin evlerine gönderdiklerini belirten Tezel, ardından kurtarılmayı beklediklerini kaydetti. Uzun süre Rusları beklediklerini ancak
Orhangazi Feribotu'nun daha önce geldiğini dile getiren Tezel,
Türkçe yazılı bir feribotu görünce çok sevindiklerini vurguladı. Tunç Tezel, şunları anlattı: "Sizi uçakla gelip alacaklar dediklerinde, Vietnam'da kalan son Amerikalıların alınması gibi bir his oluştu içimde. Gemimizle çıkıp geldikten sonra 'iyi işte, bu şartlarda arkada bir şey bırakmadan
ülkemiz bizi aldı, kurtardı' diyebiliyorum. Zaman uzadı ama canımıza malımıza bir şey gelmeyeceğini bildikten sonra o da sorun olmuyor. Birinin bizi gelip alacağını bildikten sonra rahatlıyoruz. Bugün ya da yarın fark etmiyor bizi gelip alacaklardı. En güzel hislerden birisi, gemimizi gördük, üzerinde
deniz piyadelerimizi gördük, 'tamam' dedik, 'burası bizimdir' dedik. Yani ordusu olmayan bir ülke ama milletleşememiş bir insan grubunun yaşadığı bir ülkeden ordusu olan düzenli ülkemize geri döndük. Ordumuzun ve aynı zamanda orduya güç veren bu ülkenin insanlarının değerini bilmek lazım."
'MERHABA OĞLUM' DEDİM VE AĞLADIM
Oğlundan uzun süre haber alamadığı için zor günler geçiren acılı anne Aşkın Tezel ise şunları dile getirdi: "3 haftaya yaklaşan bir bekleme eziyetinden, ne olup bittiğini bilmeden durduk. Çok mutluyum şimdi. Bir daha da bir yere göndermem oğlumu. Feribota binerken ulaşabildik. 'Merhaba oğlum' dedim ve ağladım. Başka bir şey konuşamadım. Günlerce uyuyamadım. Oturup
kahve içtim devamlı. Haberleri izledim, bir haber alır mıyım diye bekledim. Çok bunalım geçirdim."
Baba
Hayri Tezel de kendilerinin haber alamadıkları için çok korktuklarını ancak oğlunun adeta seyahatten
döner gibi rahat olduğunu ifade etti.