Mücahit Koç - Sivas'ın Divriği ilçesinde 3 yıllık bir mücadele sonunda Lösemili Çocuklar Vakfı'nın (LÖSEV) desteğiyle lösemiyi yenen 16 yaşındaki Büşra Özçiçek, hayata umutla bakıyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Divriği ilçesi Turabali Mahallesi'nde yaşayan Özçiçek ailesinin biricik kızı Büşra Özçiçek, 13 yaşında birden bire rahatsızlandı. Bacak ve bel ağrıları başlayan ve inanılmaz derecede halsizleşen Büşra, boğaz enfeksiyonu da geçirdi. Baba Halil Özçiçek'in işi dolayısıyla şehir dışında olması nedeniyle çaresiz kalan anne Fatügül Özçiçek, kızını hastaneye götürdü. Ne yazık ki, küçük Büşra'ya 13 yaşında lösemi tanısı konuldu. Aile önce buna inanamadı. Sivas'taki hastane aileye tedavi için Kayseri ya da Ankara'ya gitmelerini önerdi. Bir akrabaları Özçiçek ailesini, LÖSEV'e yönlendirdi. Hemen ailesiyle birlikte Ankara'ya gelen Büşra'nın tedavisi LÖSEV Lösemili Çocuklar Hastanesi'nde başladı. Büşra, ailesinin ve LÖSEV'in destekleriyle lösemiyle yılmadan mücadele etti. O zor günlerin üzerinden tam 3 sene geçti ve Büşra lösemiyi yenerek iyileşti. Maskesini atan 157. LÖSANTE çocuğu olduğu belirtilen Büşra, şimdi hayata daha umutla bakıyor. Büşra Özçiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl önce aniden bacak ağrısı ile hastalığının başladığını belirterek, şöyle konuştu: ''Bacağımın ağrıması üzerine o gün ağrı kesici içtim, ağrım biraz geçti ama sonra yine devam etti. Bunun üzerine hastaneye gittik, penisilin iğnesi verdiler, o günlerde çok kötü oldum. Babam da şehir dışında görevdeydi, babamın gelmesinin ardından tekrar hastaneye gittik. Sivas'a sevk ettiler, hastalığımı Sivas'taki doktorlar anladı. Ankara ya da Kayseri'ye gitmemizi söylediler. Biz Ankara'ya gittik. LÖSANTE'ye (Lösemili Çocuklar Hastanesi) gittik, burada 1-1,5 ay yattım. Kemik iliği tedavisi yaptılar, o günlerde çok zayıftım, yürüyemiyordum, bel ağrılarım vardı. İkinci tedavimde daha ağır ilaçlar almaya başladım. İlaçlar ağır olduğu için dayanamıyordum, saçlarım dökülmüştü, o zamanlar saçlarım yoktu, daha sonra ayda bir tedaviye geçince rahatladım.'' Sağlığına kavuştuğu için mutlu olan Büşra, kendisine tedavi sürecinde destek olan ailesine ve LÖSEV'e teşekkür etti. Lösemili çocuklara tavsiyelerde bulunan Büşra, onlara hayata küsmemelerini önererek, ''Mutlu olsunlar, yüzlerinde gülümseme eksik olmasın, her zaman kendilerine güvensinler ve inansınlar'' dedi. -''BU HASTALIĞIN EN BÜYÜK İLACI SABIR''- Baba Halil Özçiçek ise gözyaşları içinde yaptığı konuşmasında, çok zor günler yaşadıklarını ifade ederek, ''Allah LÖSANTE'den razı olsun, bize maddi manevi destek veren personellerden razı olsun. LÖSEV'in kurucusu Dr. Üstün Ezer'e böyle bir yeri kurduğu için teşekkür ediyoruz. Lösemi çaresiz bir dert değil, bizim çocuğumuz kurtulduğu gibi her hasta çocuk kurtarır, ama tedavisi uzun süren bir hastalık, sabretsinler'' diye konuştu. Anne Fatügül Özçiçek ise bu hastalığın en büyük ilacının sabır olduğunu ifade etti. Bu hastalığın tedavisinin ağır olduğunu, sabır gerektirdiğini anlatan Özçiçek, hem kızı, hem de kendileri açısından oldukça zor dönemleri atlattıklarını söyledi. Büşra'nın iyileşmesine anne ve babasının yanı sıra ağabeyi Ali ve küçük kardeşi Ahmet ile babaannesi Hacer Özçiçek de sevindi. Aile bireyleri, birlikte mutlu bir şekilde poz verdi. (MCH-AHM-EMN-İSA-HMD)12.06.2011 10:24:20