Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)
Müsteşar Yardımcısı Sadettin Sabaz, Türkiye'de eğitimde nitelik sıkıntısı olduğunu belirtti. Sabaz, "Kalite konusunda bir yere varılmamasının öğretmen ve okul idarecisinden kaynaklanıyor." dedi.
Muğla Eğitim Gönüllüleri Derneği (MEGDER)'nce Özel
Piri Reis İlk
öğretim Okulu'nda, il genelindeki okul müdürlere "eğitim Yöneticilerinin Verimliliğini Artırılması" konulu eğitim
semineri verildi. Seminere, Muğla Valisi Fatih
Şahin,
Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansun Harmadar,
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Merdan
Tufan, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sadettin Sabaz ve
Yurtdışı Orta Öğretim
emekli Genel Müdürü Aysal
Aytaç katıldı.
MEGDER Başkanı Feridun Apaydın yaptığı açılış konuşmasında
dernek olarak yeni kurulmalarına rağmen birçok etkinliklere
imza attıklarını söyledi.
Muğla Valisi Fatih Şahin ise bu tür eğitim seminerlerinin önemine dikkat çekerek, "Bu tür etkinlikleri çok önemsiyorum. Kurumlar arasındaki eğitim seminerleri idarecilerimizin kendilerini yenilemede büyük öneme sahip. Bu organizasyona imza atan derneğimize teşekkür ediyorum." dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan, "Yeni
eğitim-öğretim programında idarecinin yeri" konulu seminer verdi. Merdan Tufan, 2010 yılında yaptıkları araştırmalarda sordukları her 100 kişinin eğitimdeki memnuniyetin yüzde 32, çok memnunların yüzde 4 olduğunu kaydederek, yüzde 17'sinin hiç memnun olmadığı, yüzde 25'inin ise kayıtsız kaldığını bildirdi.
Eğitim
sisteminin öğrenci, öğretmen ve program üzerine kurulduğunu anlatan Tufan, öğrenci profilinin çok değiştiğini ve öğretmenlerin günün şartlarına uygun davranması gerektiğini söyledi.
Tufan, "Hiçbir sistem, o sistemi işletecek insan unsurunun kalitesinden daha üst düzeyde bir kalite ortaya koyamaz. Ne kadar mükemmel olursa olsun öğretmenin inanmadığı ve benimsemediği bir programın beklenen verimi ortaya koyması mümkün değildir." dedi.
Yenilikçi öğretmenlerin iyi durum tespiti yapması gerektiğini belirten Tufan, "Aynı zamanda iyi bir veri değerlendiricisidir. Kıyaslamalar yaparak, geleceğe dair
projeksiyon ve projelerden söz eder. Tavsiye ve rehberliğe açık etkileşimli bir vizyon çizerek, yapılmasını gerekeni sıralayarak yaptıklarından söz etmez." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sadettin Sabaz ise "Etkin Liderlik ve İletişim" konusunda yaptığı sunumla okul müdürlerine
tavsiyelerde bulundu. Sabaz, son yıllarda halktın eğitim konusunda ciddi duyarlılık gösterdiğini belirterek, okul müdürlerinin daha dikkatli olması gerektiğini belirtti.
Türkiye'deki eğitim sisteminde nitelik sorunu olduğunu dikkat çeken Sabaz, kalite konusunda bir yere varılmamasının öğretmen ve okul idarecisinden kaynaklandığı savundu.
Sabaz, "Okulda kaliteli eğitim için
takım ruhuyla çalışmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yönetici, başarıyı etkileyici tüm unsurları ortadan kaldırmalıdır.
Okul müdürü liderdir. Herkese tarafsız ve eşit mesafede davranmalıdır. Toplumun farklılıklarını benimsemesi gerekmektedir. Her insana sevilecek yönüyle bakınız. Herkesi sevmeye çalışın. Personeli olumlu yönde motive ederek çalışmaya sevk etmelidir. Soruşturma ve ceza son müracaat edeceği şey olmalı. Kendi içinizde halletmenin yollarını arayın. Okul müdürü iyi bir
orkestra şefi gibidir. Sizin verdiğiniz mesajdan herkes bir şey çıkarmalıdır. Herkese kapılarını açmalıdır. Emir veren müdür mantığı iflas etmiştir. Bu toplumun çöpçüsü bile bir değerdir. Bu makamlar size emanettir. Şartlar ne olursa olsun telefonlara
cevap verin. Arayamayacak durumda değilseniz muhakkak geri dönüşü sağlayın." şeklinde konuştu.
Türkiye'de donamlı gençler geldiğini, okul müdürlerin çağı yakalamasını gerektiğinin altını çizen Sabaz, "Teknolojideki gelişmeleri takip ederek, kendinizi yenilemeniz gerekiyor. Bir öğrencinin müsteşara ulaşması bir bilgisayarın başında. Gelişmelere karşı duyarlı olmanız lazım." ifadelerini kullandı.