Ankara'dan
Diyarbakır'a giderken uçağı kalkışından sadece 6 dakika sonra
şüpheli bir şekilde düşen
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref
Bitlis'le ilgili dikkat
çekici bir bilgi daha ortaya atıldı. Olaya tanıklık eden bir MİT mensubu, Orgeneral Bitlis'in uçağının
yakıt deposuna uçuş gecesi kimliği belirsiz kişilerce müdahale edildiğini, havada yakıtsız kaldığı için uçağın düştüğünü ileri sürdü.
TRT Haber'de "Faili Meçhul" programında bu
akşam Jandarma Genel Komutanı Orgeneral
Eşref Bitlis dosyası açılıyor. Faili Meçhul programında başta Orgeneral Eşref Bitlis'in oğlu
Tarık Bitlis olmak üzere; uçağın
sabotaj sonucu düştüğü kanaatine varan bilirkişi heyetindeki Ahmet
Yüksel Özemre ve diğer tanıklar uçağın düşüşünün perde arkasını anlatıyor.
Orgeneral Bitlis'in uçağı, 17
Şubat 1993 yılında Ankara'dan Diyarbakır'a giderken, kalkışından sadece 6 dakika sonra şüpheli bir şekilde düşmüş ve
komutan kazada hayatını kaybetmişti.
Bu akşam yayınlanacak olan Eşref Bitlis dosyasında ilginç bilgilere yer veriliyor. Bitlis'in bindiği "Beechcraft 200 Süper King Air"
tipi uçağın düştüğü ve komutanın şehit olduğu haberi geldiğinde
Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin, bir heyetle öğle yemeğindeydi.
Hikmet Çetin'in ağzından şu cümle döküldü: "Geleceğin
Genelkurmay Başkanı öldü." Heyette bulunan kişilerden biri ise şunları söyledi: "
Kürt meselesini çözecek komutan öldü." Ayrıca programda, tanıklık yapan bir MİT mensubunun sözlerine de yer veriliyor. MİT mensubu, Orgeneral Bitlis'in uçağının yakıt deposuna uçuş gecesi kimliği belirsiz kişilerce müdahale edildiğini,
uçak havada yakıtsız kaldığı için düştüğünü iddia ediyor.
HELİKOPTER OLAYI FAİLİ MEÇHUL KALDI
Orgeneral Eşref Bitlis'in 1990'da Jandarma Genel Komutanı olmasını sağlayan kararnamenin altında ise Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın imzası var. Orgeneral Bitlis ve Cumhurbaşkanı Özal, defalarca baş başa görüşüp terörü bitirmenin çarelerini konuşmuşlardı. Cumhurbaşkanı Özal ve Eşref Bitlis'e göre; her şeye rağmen Güneydoğu'nun ateşini düşürecek şey, demokratik yapıyı güçlendirme yolunda atılacak adımlardı.
Özal, "Kürt meselesini çözmek benim bu ülkeye yapacağım son
hizmet olacaktır." derken; Bitlis, Kürt liderler
Barzani ve Talabani'yi
Türkiye'nin yanında tutmak için onlarla görüşmek üzere
Kuzey Irak'a giden ilk Türk komutandı. Eşref Bitlis albay rütbesiyle alay komutanıyken 1974
Kıbrıs Barış Harekâtı'na katılan subaylardan biriydi.
17
Aralık 1992 günü Kuzey Irak'a giden helikopterde Orgeneral Eşref Bitlis ve Güneydoğu'daki
asayiş komutanı Korgeneral
Necati Özgen de vardı. Onları taşıyan helikopter saat 07.55'te Silopi'den havalandı. Sınırı geçtiklerinde yanındaki
korgenerale dönen Bitlis, "Necati Paşa biz şu anda Kuzey Irak'a geçen ilk iki Türk generaliyiz." dedi. Korgeneral Özgen, "
Vatan Sağolsun komutanım." cevabını verdi.
Türkiye sınırı henüz geçilmişti ki saat 08.12'de bir çekiç güç uçağı tarafından
taciz edildiler. Oysa
Mardin radarına uçuş ve içindeki komutan bildirilmişti.
Helikopter pilotları bir kaç uçağın da geldiklerini gördüler. Alçak uçuşla helikopteri düşürebilirlerdi. Helikopter pilotları düşme tehlikesine karşı
Fırat Nehri'ni adeta yalayarak ilerliyordu. Uçakların helikopteri taciz ettiği Mardin'deki radar üssüne bildirildi ve uçaklar çekildi. Sonra bu olay soruşturuldu ancak
faili meçhul olarak kaldı.
Eşref Bitlis, o olaydan sonra eve gelince, eşine, "Henüz ecelimiz gelmemiş neredeyse bugün helikopter düşüyordu.
Allah korudu son anda kurtulduk." dedi. İşte bu gelişmelerden sadece iki ay sonra; Orgeneral Eşref Bitlis'in uçağı Diyarbakır yolunda düştü ve komutan emir subayıyla birlikte şehit oldu.
SON KONUŞMASI KIZIYLA
Eşref Bitlis, 1
7 Şubat 1993 günü uçağa binmeden önce son konuşmasını telefonda kızı Meltem Bitlis'le yaptı. Kızına şunları söyledi: "
Sabah gidecektim. Uçağım bozuldu yapamadılar. Uçak bekledik. Ancak şimdi bulduk. Birazdan gidiyorum."
Meltem Bitlis
babasına, "Keşke gitmesen. Hala o rüyaları görüyorum." cevabını verdi. Orgeneral Bitlis bir anda telefonun öteki ucunda sessiz kaldı. Çünkü kızı Meltem Bitlis neredeyse bir aydır aynı rüyayı görüyordu. Rüyasında Meltem Bitlis, babasıyla
Mısır Piramitleri'ni gezmeye gidiyor, Meltem piramitlerin içine girmek istemeyince babası "Gel birşey olmaz" diyor, birlikte içeri giriyorlardı. Orgeneral Bitlis önde kızı Meltem arkada piramitlerin içinde ilerlediklerinde birden yer kararıyor ve Meltem Bitlis korkuyla 'baba' diye bağırıyordu. Ancak bu sese karşılık gelmiyordu. Arkadan Meltem Bitlis'in omzuna bir el dokunuyor, Meltem Bitlis dönünce karşısında dönemin İçişleri Bakanı
İsmet Sezgin'i buluyordu. İsmet Sezgin "Haydi gidiyoruz" deyince Meltem Bitlis "Peki Babam" diyor; İsmet Sezgin "O artık gelmeyecek." karşılığını veriyordu. Meltem Bitlis işte bu rüyayı defalarca babasına anlatmış ve korktuğunu söylemişti. Orgeneral Bitlis kızının rüyalarına inanırdı. 17 Şubat 1993 günü bu tedirginlikle uçağa binmişti.