2011 – Nedim Güler - Erhan Erdoğan -
Marmara Depremi'nde birçok binanın yıkıldığı ve yaklaşık 1500 kişinin yaşamını yitirdiği
Yalova'daki Hacımehmet Ovası'nda, iki hafta önce alınan kat sayısının artırılması kararı, 17
Ağustos 1999'daki felaketin 12. yıl dönümünde
tartışma konusu oldu.
Yalova'da,
17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nde resmi kayıtlara göre toplam 2 bin 504 kişi hayatını kaybetti. Kentte can kaybının en çok yaşandığı
bölge ise Hacımehmet Ovası oldu. Burada, 1000 ila 1500 kişinin hayatını kaybettiği kayıtlara geçti.
İki hafta önceki toplantısında
Çevre Düzeni
Planı değişikliklerini ele alan Yalova İl Genel
Meclisi, Hacımehmet Ovası'nın, ''düşük''ten ''orta'' yoğunluklu konut alanına dönüştürülmesini kararlaştırdı. Oy çokluğu ile kabul edilen Çevre Düzeni Planı değişiklikleri, muhtemel
itirazlar için askıya çıkarken, bu
düzenleme iki hafta önce olduğu gibi, Marmara Depremi'nin 12. yıl dönümünde de Yalova'da tartışma yarattı.
-KARŞI ÇIKANLAR-
Dönemin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan, Hacımehmet Ovası'nda çok katlı yapılaşmaya yol açıldığını belirterek, ''Hacımehmet Ovası'nda çok kata izin veren bu düzenleme tam manasıyla bir skandaldır. Yeni bir faciaya davetiye çıkarmaktır'' dedi.
Eski
bakan Okuyan, konuyla ilgili şunları söyledi:
''Biz bu filmi 12 yıl önce gördük. Orada önce 3 kat, 4 kat sonra 5 kata çıktı. Hatta orada oturan mahalleliler
heyet oluşturmuştu. Bize de gelmişlerdi. 7-8 kata izin veriyorsanız size oy vereceğiz dediler. Ben tam tersini yaptım. Mevcut katlarda aşağıya inecek demiştim. Diğer partiler ise popülizm yaptılar.''
Plan değişikliğini eleştiren Okuyan, ''Toprak değişmedi, toprağın özelliği değişmedi. Zemini en bozuk yerde 100 katlı bina da yaparsınız ama ona göre teknolojinin olması gerekiyor.
Allah korusun Yalova;da risk hala devam ediyor. Bu belediye başkanı orada oturuyor. Tabi 17 Ağustos;ta tatile giden bir belediye başkanına
halk itibar göstermeye devam ediyorsa, o belediye meclisinden de bu karar çıkar. Yarın olası bir afet anında sırf
rant elde etmek için alınan kararlara
imza atanlar, meydana gelecek olan olaylardan ve ölümlerden sorumludurlar. Hacımehmet Ovası;nda kat artırımı bir cinayettir'' diye konuştu.
İl Genel Meclis Üyesi CHP'li
Bahar Doğan ise yoğunluğun başka bir bölgeden diğerine kaydırılmasının haksızlık olduğunu kaydetti. Planda yoğunluk artışından doğan sosyal ve
teknik altyapı ihtiyacının ne şekilde karşılanacağının belirtilmediğine değinen Doğan, şunları kaydetti:
''Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı, 14
Ekim 2009 tarih 8080 sayılı Valiliğe gönderdiği yazısında; '17 Ağustos 1999 depreminde Yalova'da yıkımlar, can ve mal kayıpları alüvyon nitelikli araziler üzerinde olduğunu, imar planı yapımında uyulacak esasların,
Afete Duyarlı Planlama yöntemi anlayışı kapsamında valilikçe değerlendirilmesi gerektiğini' belirtmiştir. Buna uyulmamıştır. Belediyenin imar talep dosyası 2008 tarihli Plana Esas Jeolojik, Jeolojik- Jeoteknik ve Mikro bölgeleme Etüt Genelgesi;ne uygun yenilenip hazırlatılmamıştır. Bu gerekçelerle şu an askıda olan 1/25.000 ölçekli imar planına itiraz ettim.''
-DESTEKLEYENLER-
İnşaat Mühendisleri Odası Yalova Temsilcisi Mahmut Renkler ise Hacımehmet Ovası;ndaki kat artışına karşı olmadığını söyledi. Hacımehmet Ovası'nın 2006'da yanlış planlandığını öne süren Renkler, şöyle konuştu:
''Burası gerçek anlamda 1989'da
Karadeniz Teknik Üniversitesine, emsal 1,5 olarak hesaplattırıldı. Buradaki sosyal donatılar ona göre yapıldı ve çok güzel bir planlama oldu. Şu anda orada emsal 1,5;a göre sosyal donatısı hazır yerleşim yeri var. Orayı 0,60;a düşürmek gene aynı belediye başkanı idaresinde oldu. Deprem sonrası medyaya şirin göstermek amacıyla, 'Bakın biz katları nasıl indirdik' diye yapılan bir eylemdir. Çevre Düzeni Planı hazırlanırken belediye 2 kata düşürülmüş hali plancıya verdi. Buranın planları emsal 1,5;a, 5 kata göre hazırlanmıştı. Şu anda talep edilen emsal de 1,2. Zemin etütleri, kat artışı yapıldıysa
yasa bunu emrediyor. Ben şimdi mühendis olarak 2 katı taşıtırım da 3 katı taşıttıramam dersem kendi mesleğime
ihanet etmiş olurum. Doneler geldiğinde oraya gökdelen yapılır. Belediye 2006 yılında planı hazırlayan gruba yeterli bilgi vermedi yoksa orta yoğunluk olurdu.''
Yalova
Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı Cemil Aydın ise söz konusu bölgede konut yoğunluğunun, deprem sonrasında 2 kata indirildiğini 2004'te ise ''Şehit Ömer Faydalı Caddesi'nin altının 4 kata çıkmasıyla'' diğer yerlerin
mağdur olduğunu ileri sürdü.
Aydın, ''Elmalık;ta orta yoğunluk, Hacımehmet Ovası;nda düşük yoğunluk olarak değiştirdik. Zaten burada 2,5 kat yapılıyordu. Biz bu yarımı tamamlayalım dedik ama 3,5 olmasın 3 olsun dedik. Şahsı hesabıma göre Hacımehmet Ovası;nın zemini
ekonomik olarak 3 kattan fazlası için uygun değil. Hacımehmet;teki binalar farklı sebeplerden çöktü'' dedi.
Hacımehmet Ovası'nda kat artışına karşı çıkılmasının yanlış olduğunu belirten Aydın, ''Biz orada iddia edildiği gibi bir rant düşünmedik. Vatandaşın mağduriyeti olmamasını düşündük. Karşı çıkanlar
siyaset yapıyor. Gerçek tektir. Siyaset yapmak burada olmaz. Yanlış bir şey yapılmışsa düzeltelim. Hala bunu konuşmak siyasete girer. Yalova'nın tamamı alüvyon zemin'' diye konuştu.
-İL GENEL MECLİSİNİN KARARI-
Yalova İl Genel Meclisi, 17 Ağustos Marmara Depremi'nde birçok binanın yıkıldığı ve çok sayıda can kaybının yaşandığı Hacımehmet Ovası'nın, ''düşük''ten ''orta'' yoğunluklu konut alanına dönüştürülmesini kararlaştırmıştı.
İl Genel Meclisinin ağustos ayı toplantısı, iki hafta önce, İl Özel İdare Salonu'nda,
Atalay Beştaş başkanlığında yapıldı. Oturumda, 1/25.000'lik Çevre Düzeni Planı'nda talep edilen değişiklikler tek tek görüşülerek kabul edilmişti.
Toplantıda, Yalova'da 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nde en çok can kaybının yaşandığı yerlerden biri olan Hacımehmet Ovası'nda, ''düşük'' yoğunluklu konut alanının ''orta'' yoğunluğa çıkarılması talebi görüşülerek kabul edilmişti. Karara
muhalif olan İl Genel Meclisi Başkanı Beştaş, bu kararla söz konusu ovada hem dikey hem de yatay konut yoğunluğuna imkan tanındığını ifade etmişti. Bu kararla konut yoğunluğunun Tabanda yüzde 40'a, kat sayısının ise 2'den 3'e çıktığını anlatan Beştaş, şu bilgileri vermişti:
''Jeolojik ve jeofizik raporu yenilenmeden kat artışı ve yoğunluk artışı yapılamaz. Yapanlar hakkındaki hukuki sorumluluk, planı onaylayanlar, ruhsat verenler ve ilgili kurum ve kuruluşlara aittir. Bu konuda bakanlığın genelgesi var. Teknik kat artışının
tehlike yaratıp yaratmayacağını bilemiyorum ama burada gerekli çalışma yapılmadan kat artışı yapıldı.''
(ERH-NG-KAK-ZBD)17.08.2011 11:43:38