Gazeteci-
Yazar Mehmet Altan, " '
Türkiye en büyük 16. ekonomi' diyoruz, tek başına bunu söylemek yanlış olur. Kişi başına düşen gelirde de 58. sıradayız. Bunların ikisini de söylemek gerekiyor. Sorunu kalmamış bir
ülke gibi göstermek doğru değil." dedi.
Lüleburgaz İş Adamları Derneğinin (LİAD), '2010 yılı
ekonomik ve güncel değerlendirmesi, 2011 yılı Türkiye beklentileri' başlıklı
seminer Lüleburgaz
Ticaret Borsası
Konferans Salonunda gerçekleşti. Gazeteci-Yazar Mehmet Altan'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa, Lüleburgaz Kaymakamı Cemalettin Yılmaz,
Başsavcı Hüsnü Al
demir, Emniyet Müdürü Kamil Ünver, İlçe
Milli Eğitim Müdürü Hayrettin İnce ve işadamları katıldı.
Mehmet Alta, burada yaptığı konuşmada "2010 yılında Türkiye büyüdü, kamu maliyesinde ciddi bir başarı oldu,
işsizlik oranı azaldı, ancak gelişmelerin yavaş yavaş bir sınıra gittiğini görüyoruz. Bunun nedeni, birincisi Avrupa'da krizden çok etkilendi ve biz ihracat yapmakta zorlanıyoruz. Bir şekilde daha ileri noktalarda konuşmalıyız, daha nitelikli mal konusunu konuşmalıyız, dünyayla durumumuzu kıyaslamalıyız. 2011'de 2010 kadar başarılı olmayabiliriz. 5,5-6 yıl durmadan büyüdük fakat bu
büyüme de kendi içinde küçülerek gidiyordu. Yapısal sorunlarımızı daha zengin olabileceğimiz, daha ileri noktaya gideceğimiz, daha teknoloji üreteceğimiz, daha
patent üreteceğimiz ve dünyayla rekabette aşamalı bir hale geleceğimiz konuları tartışmıyoruz. Siyasetin kendi başarısı kadar konuşulan bir şey var. Mesela 600-700 milyar dolar üretiyoruz. 'Bir Türk dünyaya bedel' diyoruz ama
üretim olarak 6 Türk bir
Alman kadar üretiyor. 'Türkiye en büyük 16. ekonomi' diyoruz, tek başına bunu söylemek yanlış olur. Kişi başına düşen gelirde de 58. sıradayız. Bunların ikisini de söylemek gerekiyor. Sorunu kalmamış bir ülke gibi göstermek doğru değil." dedi.
Eskiden Türkiye'nin
incir, fındık gibi şeyler
ihraç ettiğini şimdi bunların içine otomotivin de girdiğini aktaran Altan, "Bunları takdirle karşılıyorum ancak kıyaslayarak bakmalıyız. Bizim ithalatımızdaki en büyük
kalem hurda demir, bunun sebebi de otomotiv sanayinin bizim en önemli ihracat sektörümüz olması. Biz de müteahhitlik çok ileri seviyede olduğunu dile getiriyoruz. Ancak Hong Kong'a gittiğimizde havaalanının denizin üstünde olduğunu gördük. Denizin altından gidiyorsunuz kalacağınız otele. Biz şimdi
Marmaray projesini faaliyete geçirmeye çalışıyoruz. Japonlar bunu 1970 yılında gerçekleştirdi. "değerlendirmesini yaptı.