Mersin Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, 18
Mart 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı'na ait tebliğe göre daha önce sadece Türkiye'nin batısında gerçekleştirilebilen otomotiv
ithalatının bundan böyle Mersin'den de yapılabileceğini bildirdi.
Yazılı açıklama yapan Aşut, özellikle
Irak ve Suriye'ye gidecek
transit araçlarla,
yurt dışından aynı gemiyle Türkiye'ye getirilen ithal araçların navlun giderlerinde önemli avantajlar sağlayacağına dikkat çekti.
Mersin Limanı'nda yük çeşitliliğinin artmasıyla
lojistik maliyetlerin düşmesinde etkili olacağını belirten Aşut, bu
uygulama ile
bölgede depolama, nakliye, gümrükleme gibi hizmetlerin hız kazanacağını kaydetti.
Otomobil ithalatı ve ihracatında Mersin'in önemli bir nokta durumuna geleceğine işaret eden Aşut,"Bu gelişmeyi uzun zamandır söylediğimiz Mersin ve hinterlandının otomotiv
üretiminde de önemli bir yatırım alanı olması projemizde önemli bir adım olarak görüyoruz. Bölgemiz
sanayi üretim gücü yüksek bir bölgedir. Bölgemiz yan sanayinin olduğu, vasıflı
eleman gücü yüksek bir bölgedir. Özellikle, otomotiv
sektörünün bel kemiği olan yassı çelik üretiminin yapıldığı bir bölge. Son yıllarda yassı çelik üretim tesislerinin bölgemize kayması, Mersin'in yükselen sanayi üretim kapasitesi ve gücü, Mersin limanının işlem hacminin artması, bölgemizin yükselen pazarlara yakınlığı ve lojistik avantajları Mersin ve hinterlandını hem
yerli hem de
yabancı otomotiv sektörü için bir üretim ve dağıtım üssü konumuna getirecektir. Devletimizin bu adımı, bu potansiyeli gördüğünün bir işaretidir." dedi.
Japonya'da meydana gelen felaket
ülke üretiminin stratejik bir şekilde ülke geneline dağıtılmasının önemini gösterdiğini ifade eden Aşut, Türkiye'nin uzun zamandır tüm sanayi oluşumlarını
Marmara Bölgesine sıkıştırdığını ve tüm yumurtaları bir sepete koyduğuna dikkat çekti. Marmara Bölgesi'nin bir
deprem bölgesi olduğu düşünüldüğünde bir araya yığılan sanayinin gelecek adına ne kadar riskli bir durum olduğu ortada olduğunu belirten Aşut, "Mersin ve hinterlandı olan Doğu-
Akdeniz Bölgesi sanayi kapasitesi doymuş olan Marmara'nın en akılcı ve karlı alternatifidir. Özel sektör bunu görmeye başlamıştır. Ancak devletin de makro düzenlemelerle bunu desteklemesi ülke menfaatinedir. Her zaman iş dünyasının devletten ne istediği sorulur. İşte iş dünyasının devletten istediği bunlar gibi yapısal, hukuksal, makro düzenlemeleri yapması ve bürokrasiyi azaltarak yatırımcının önünü açmasıdır. Bölgemizin otomotiv sektörü için var olan potansiyeli ve avantajları bir çok yerden fazladır.
Otomotiv İhtisas Gümrüğü uygulamasının Mersin Gümrüğünü de içine almasını bu anlamda Mersin'in otomotiv sektörünün üretim ve dağıtım üssü olma hedefinde doğru atılan önemli bir adım olarak görüyoruz." ifadesini kullandı.