Doğan Zelova - Çanakkale'nin
Gelibolu ilçesinde yer alan Mevlevihane'nin 2004'te restorasyonunun tamamlanmasının ardından
sema törenlerinin düzenlenmeye başlamasıyla gün yüzüne çıkarılan ''Mevlevi''
tatlısının sınırları
Türkiye'yi aşarak, Almanya'nın Köln şehrine kadar ulaştı.
Anadolu Üniversitesi Ev İdaresi Bölümü ile Halkla İlişkiler Bölümü mezunu olan 43 yaşındaki, evli ve 2 çocuk annesi
Atiye Laçin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk ürettiği tatlıyı evde yaptığını ve Gelibolu'nun düşman işgalinden kurtuluşunun 82. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen sema törenlerinde piyasaya sürdüğünü söyledi.
Tatlının sema törenlerine katılan Mevleviler ve gelen konuklar tarafından oldukça beğenildiğini ifade eden Laçin, ''Patentini aldığım tatlı yağ, un ve
şeker olmadan yapılıyor. Tatlının ünü kısa sürede ilçe, il ve iller arasında yayıldı'' dedi.
Laçin,
girişimci bir ruha sahip olduğunu ve sürekli hayatla mücadele ederek
aile geçimine katkıda bulunmaya çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:
''Bu yaptıklarım benim için yeterli değil.
Hayata karşı boş durmak, kayıtsız kalmak, beni inanılmaz derecede rahatsız ediyordu. Daha faydalı ve daha etkin bir iş yapmalıyım diyerek yola çıktım. En büyük Mevlevihane Gelibolu'da ve restorasyonu bitmek üzereydi. Bunu düşündüm, bendeki mevcut bilgilerle araştırmalarımı birleştirdim. Tarihi ve kültürel
miras olan Mevlevi Tatlısı'nı yaşatmak istediğim için yola çıkarak adım attım. Düşüncemi
Çevre Koruma Derneği Başkanı arkadaşıma açtım. Olumlu baktı. Bu, cesaretimi artırdı ve adeta can suyu oldu. Daha da heyecanlanarak, Belediye Başkanı'na anlattım. Başkan'ın, fikrimin Gelibolu ve Mevlevihane için çok anlamlı olabileceğini belirtmesi bana güç ve cesaret yükledi. 26
Kasım 2004'te Gelibolu'nun kurtuluş etkinlikleri esnasında yapılan sema töreni için, ilk olarak evde bir miktar tatlı yapıp nabzı yoklamak için
tanıtım ve
satış yaptım. Konya'dan gelen sema gurubu çok ilgi gösterdi.''
-BORÇ PARAYLA İŞLETME KURDU-
Atiye Laçin,
seri üretime geçmek gerektiğinin bilincinde olduğu için, biraz borç para ve eşinin maaşından yararlanarak
işletme açtığını anlattı.
Daha sonra üretim izni aldığını ve zor şartlar
altında, elindeki kısıtlı imkanlarla
Avrupa Birliği standartlarına uygun bir üretim yeri açtığını ifade eden Laçin, ''Marka tescili yaptırarak
patent aldım. Tarihi ve kültürel mirası yeniden bir tat olarak yaşatmak üzere çalışmaya başladım. 800 yıldır halen fikirleri kabul edilen
Mevlana ve Mevlevilik felsefesini insanlarla paylaştım. Dünyanın en büyük Mevlevihanesi olan Gelibolu Mevlevihanesi'ni insanlara tanıttığım için tüm insanlardan manevi
destek aldım.
Güney Amerika,
İngiltere ve Yunanistan'dan
ürün istendi'' dedi.
2005'te Çanakkale'de yılın başarılı kadın
ödülünü aldığını belirten Laçin, şunları kaydetti:
''Hayat
Emeklilik tarafından düzenlenen Ev Hanımları
Başarı Öyküleri Yarışması'nda Türkiye birincisi oldum. 2007'deki Altın Eller
Kültür Festivali'nde, Kültür ve
Turizm Bakanlığı tarafından desteklendim. Bu destekleri halen devam ediyor. Birçok ödül aldım. Bu ödülleri kadının gücü, sabrın ve azmin sonu, emeğin onuru adına aldım.
Kadının isterse her şeyi başarabileceğini ispatladım. Mücadeleyi bırakmadım ve halen devam ediyorum.''
Anuga Ürün Fuarı'na katılmak üzere Almanya'nın Köln kentine giden Laçin, 8-12
Ekim arasında düzenlenen fuarda, Gelibolu Mevlevi tatlısı ile Mevlevihane'nin tanıtımını yapacak.
(ZEL-UMT-CC-KAK-HMD)10.10.2011 12:30:49