Sema
Kaplan - Doğu ve Güney
doğu Anadolu Bölgesinde yaşayan ve tek geçim kaynağı mevsimlik
işçilik olan ailelerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için
Diyarbakır'a 1 milyon lira gönderildi.
Başbakanlık genelgesi doğrultusunda uygulanan Mevsimlik Gezici
Tarım İşçilerinin
Hayat Şartlarının İyileştirme
Projesi (METİP) kapsamında, çevre illerden çalışmak için Diyarbakır'a gelen işçilerin
yaşam koşularının iyileştirilmesi için çalışma yapılıyor.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı'nca yürütülen METİP'in ilk kez bu yıl uygulanacağı Diyarbakır'da, bölgedeki il ve ilçelerden çalışmak üzere kente gelen tarım işçilerinin yaşam koşullarının düzeltilmesine yönelik birtakım önlemler alındı.
Bu önlemlerin hayata geçirilmesi için Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca Diyarbakır'a gönderilen 1 milyon lira
ödenek ile malzeme alımlarına başlandı.
Proje kapsamında işçilere yönelik yapacakları hizmetler hakkında AA muhabirine bilgi veren Diyarbakır Valisi
Mustafa Toprak, ülkenin bir gerçeği olan mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı mağduriyetin aslında herkesi yaralayan bir konu olduğunu söyledi.
Toprak, özellikle tarım işçisi olarak çalışan mevsimlik işçilerin ülkenin
üretim alanlarına göre değişik mevsimlerde değişik illere çalışmaya giderek oralardaki tarımsal faaliyetlerde işçi olarak çalıştığını ifade ederek, insanları mevsimlik iş bulmaları ve üretime katılmalarının iyi gibi görünse de elverişsiz
ulaşımları, barınmaları, sağlık ve eğitim olanaklarından yoksun oluşları göz önüne alındığında vicdanen kabul edilemeyecek durumların oluştuğunu belirtti.
Bir
traktörün römorkunda, bazen kamyon kasasında 50-100 kişinin yolculuklarının çok ölümlü
trafik kazalarına dahi yol açtığını hatırlatan Toprak, tüm bu koşulların ortadan kaldırılması ve insanca yaşam koşullarının oluşturulması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın koordinesinde bir
komisyon kurulduğunu kaydetti.
-DİYARBAKIR HEM GÖÇ VERİYOR HEM DE ALIYOR-
Toprak, Başbakanlık Genelgesi'ne dönüştürülen projenin Diyarbakır'da da uygulanması için bu yıl Bakanlıkça kente 1 milyon lira kaynak aktarıldığını söyledi.
Bu kapsamda tarım işçilerinin, ulaşım, barınma, sağlık, eğitim, güvenlik, sosyal çevre ile ilişkiler başta olmak üzere çalışma ve sosyal güvenlik bakımından mevcut sorunların giderilmesine yönelik çalışma başlattıklarını ifade eden Toprak, şöyle dedi:
''Proje bu yıl kendi bölgesinden göç alan bir il olan Diyarbakır'da ilk kez uygulanmaya başlanacak.
Tarım işçilerinin her türlü altyapısının iyileştirilmesi amacıyla yürütülen proje kapsamında hazırlıklara başladık. Bu kapsamda mevsimlik işçilerimizin çalıştığı dönemlerde konakladıkları mekanlara seyyar portatif taşınabilir malzeme alımına gidiyoruz. Bu malzemeler çadır, WC,
banyo, bulaşık yıkama üniteleri ile ilgili
ihale sürecini 3 ay içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. İnanıyorum ki üç aylık bir zaman dilimi içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu maksatla gönderdiği parayı biz mevsimlik tarım işçilerimizin bu sıkıntılarının giderilebileceği altyapıyı kurabilecek şekilde çalışmaları sonlandırmış olacağız. Bundan sonra da artık bu malzemeleri işçilerimizin çalıştığı yerlere kanalize ederek bu altyapıyı tamamlamış olacağız. Diyarbakır bu kapsamda özel bir öneme sahip. Hem çeşitli bölgelere göç veriyor, hem de bölgedeki çeşitli il ve ilçelerden göç alıyor.''
-''CİDDİ MANADA TARIM İŞÇİSİNE İHTİYAÇ DUYUYORUZ''-
Diyarbakır'ın geniş, verimli
topraklara sahip olduğunu belirten Toprak, son zamanlarda yapılan sulama kanallarıyla birlikte bu toprakların sulanabilir hale geldiğini, dolayısıyla çok ciddi manada bir iş gücüne ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Kaynağı, Diyarbakır'daki tarım işçileri için altyapıyı belli bir yere getirmek için kullanacaklarını ifade eden Toprak, ''İlk etapta yaklaşık bin kişinin bu hizmetten faydalanmasını
hedefliyoruz. Kaynağı dikkatli kullanmak kaydı ile 6 ilçede, 1 beldede, 7 köyde toplam olarak 12 noktada tarım işçileri için uygun altyapıyı kurmaya çalışacağız. Projenin başarılı olması halinde her yıl hedef kitlemiz daha da artacak'' diye konuştu.
Toprak, 12 noktaya yerleştirmek için 6-8 kişilik 15 metrekare genişliğinde 68 barınma çadırı kurulacağını belirterek, ''Projenin hayata geçmesi halinde mevsimlik tarım işçilerinin iç sızlatan, vicdanen kabul edilemez olumsuz yaşam görüntüleri geçmişte kalacak. Bu projenin titizlikle uygulanması ve aksaklıkların giderilmesi için de projenin takipçisi olacağız'' dedi.
-MİSAFİR ÖĞRENCİ-
Ailelerin mevsimlik işçi olarak gittikleri yerlere beraberlerinde çocuklarını da götürdüğüne, çocukların bu yolculukta hem eğitimden geri, hem de zor yaşam şartlarında perişan durumda kaldıklarını ve uzun çalışma koşullarında dünyadan bir haber şekilde yaşamak zorunda kaldığını vurgulayan Toprak, projenin en önemli dinamiklerinden birinin de zorunlu eğitim çağında olan ancak eğitimden uzak kalan çocukların tamamının eğitim hizmetlerine ulaşmasının sağlanması olduğunu belirtti.
Toprak, eğitimden uzak kalan çocuklarının
misafir öğrenci olarak kaldıkları yerlere yakın okullara yerleştirileceklerini veya taşımalı okullara götürüleceklerini, başta kadın ve
genç kızlar olmak üzere yetişkinlere
okuma yazma, kültürel-sosyal faaliyetler ve meslek edindirme kursları düzenleneceğini de söyledi.
Ailelerin bulaşıcı ve salgın hastalıklara karşı düzenli sağlık taramaları, çocuklarının gelişimi ve
gebelik takiplerinin periyodik olarak yapılacağını, gerekirse
mobil sağlık ekiplerinin gönderileceğini ifade eden Toprak, ''İşçi ve ailelerinin temel
sağlık hizmetlerinden faydalanmaları sağlanacak. Kullandıkları su depoları ve
şebeke suları klorlanacak. Yerleşim yerlerinin yakınına çöp konteynırları konulacak. Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri konularında bilinçlendirme yapılacak'' dedi.
-ÇALIŞMA ŞARTLARI SÖZLEŞME İLE GÜVENCE ALTINA ALINACAK-
Toprak, mevsimlik tarım işçilerinin ulaşımlarında üzüntü veren trafik kazalarının önlenmesi için gerekli talimatları verdiklerini ve eğitim çalışmalarına başladıklarını da belirtti.
Göç mevsiminde gezici tarım işçilerinin yaşadıkları yerlerden çalışacakları yerlere ve tarladan konaklama mahalline ulaşımları esnasında yol güvenliklerinin sağlanacağına dikkati çeken Toprak, bu konuda
emniyet müdürlükleri ve
jandarma tarafından denetimlerin artırılacağını, kamyon kasasında veya traktör römorkunda insan taşınmasına müsaade edilmeyeceğini kaydetti.
Toprak, tarım işçilerinin güvenliklerinin de
ihmal edilmeyeceğini, güvenlikle ilgili bilinçlendirme çalışması yapılacağını ve tarım işçilerinin çalışma şartlarının
sözleşme ile güvence altına alınacağını ve mevsimlik gezici tarım işçilerinin sözleşme olmaksızın çalıştırılmamasını sağlayacaklarını belirtti.
-DİYARBAKIR GARINDAKİ HÜZÜN YERİNİ HEYECANA BIRAKTI-
Proje aylarca evinden ve sevdiklerinden ayrı kalmak pahasına geçimini sağlamak için çalışmaya gidecek Diyarbakır Garı'nda toplanan mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için umut oldu.
Zor koşullarda çalışan, elverişsiz şartlarda yaşayan tarım işçileri kendileri için hazırlanan projenin hayatlarına katacağı değişimin heyecanı içinde yola koyuldular.
Tarım işçisi İsmet Çakmak, yaklaşık 7 yıldan bu yana 8 çocuğu ve eşi ile tarım işçisi olarak çalıştıklarını söyledi.
Aileden 15 kişinin mevsimine göre tarım işçiliği yaptığını ifade eden Çakmak, ''
Ekmek parası için alın terimizle çalışıyoruz. Çalıştığımız yerde çadırda kalıyoruz. Yaşam şartlarımız çok zor.
Çocuklarımı okula gönderemiyorum. Çoluk çocuk perişan oluyoruz. Çocuklar zaman zaman hastalanıyor. Biz mevsimlik işçi olarak geçirdiğimiz zamana yaşamak demiyoruz. Ancak bu proje uygulanır da koşullarımız düzelirse çok memnun oluruz. Şu anda hayatımız yok ama o zaman hayatımız çok güzel olur. Proje gerçekleşirse çalıştığım yerde 8 çocğumu okula gönderebilir, perişan yaşamaktan kurtuluruz. Çocuklarım da okuldan geri kalmamış olur'' dedi.
Mehmet Ülter de, 4 çocuğu ve eşi ile tarım işçisi olarak çalıştığını söyledi.
Hemen hemen her yıl bu şekilde yılın 6 ayı çalıştıklarını ifade eden Ülter, ''Çalıştığımız yerdeki hayatın elverişli olduğunu söylemek doğru değil. Günlük ortalama 27 TL yevmiyeye çalışıyoruz.
Sağlık güvencemiz yok. Sigortasız çalışıyoruz. Konakladığımız çadırlar sağlıklı bir yaşam için hiç uygun değil. Çalışmaya mecburuz. Bu proje çok güzel ancak inanması çok zor. Bu
sistem uygulanırsa
akşam çadıra döndüğümüzde banyomuzu yapar, çamaşırımızı bulaşığımızı yıkarız. İçme suyumuz
temiz olur. Çocuklarımız rahat eder. Çünkü çocuklarımız da bizimle aynı sıkıntıyı çekiyor'' şeklinde konuştu.
(SMA-EK-OSM)03.08.2011 11:32:52