2011 - Tahir Turan Eroğlu -
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Köye Hizmet Şube Müdürlüğünce
elma,
kiraz, fındık bahçeleri ile
seralara yerleştirilen tuzaklarla elma içi kurdu, kiraz sineği, dalkıran, domates güvesi, beyaz sinek ve
yaprak galeri sineği gibi zararlılarla biyoteknolojik mücadele yöntemi başlatıldı.
Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Şefliğinde görevli ziraat mühendisleri ve veteriner hekimlerce
Kandıra,
İzmit,
Karamürsel,
Gölcük,
Kartepe, Başiskele ve
Gebze ilçelerinde köylerdeki elma, kiraz, fındık bahçeleri ile seralara, ucunda yalnızca
hedef alınan zararlıyı çeken feromon bulunan, üzerinde böcek yakalama zamkı bulunan yaklaşık 200 levha asıldı.
Sarı renkli plastik levhalar üzerine renksiz, kokusuz, kurumaz ve suda çözünmez böcek yakalama zamkı sürülerek oluşturulan tuzaklarla kimyasal kullanmadan zararlılarla mücadele ediliyor. Elma, kiraz, fındık zararlılarının yanı sıra
salatalık,
patlıcan, biber,
kabak, kavun, fasulye ve süs bitkilerinin zararlılarıyla mücadelede de kullanılabiliyor.
Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Şefi
Temel Fidan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kocaeli'nin sanayisiyle ön plana çıkan bir il olduğunu, sanayi gazlarının geçmişte kontrolsüz bir şekilde kente yayıldığına, yağmurlarla toprağa ulaştığına dikkati çekerek, tarımsal alanda da atadan kalma yöntemlerle kimyasal ilaç kullanımının toprakları kullanılmaz hale getirdiğini ifade etti.
Kimyasal gübreler ve kimyasal ilaçların, içme suyu havzalarında arıtma maliyetlerini de artırarak, insan sağlığını etkileyecek boyutlara ulaştığına değinen Fidan, ''
Sanayinin ve hava kirliliğinin söz konusu olduğu ilimizde kimyasal kullanmadan, biyolojik ve organik mücadele yöntemleriyle
üretim yapılmasından yanayız'' dedi.
Fidan, tarımda kimyasal kullanımını azaltmak amacıyla biyoteknik mücadele yöntemini uygulamaya başladıklarını, zirai ilaçların yerine ''kitlesel yakalama metodu'' kullanılan tuzakları sera ve bahçelere yerleştirdiklerini kaydetti.
Çiftçilerin bilgilendirilerek, önümüzdeki yıllarda yöntemin yaygınlaştırılmasını hedeflediklerine değinen Fidan, şöyle konuştu:
''Kocaeli'nin tüm ilçelerinde deneme çalışmalarını yürütüyoruz. Özellikle seracılıkta aşırı pestisit (zirai ilaç) kullanımını önlemek amacıyla sera sineğini tutmayla ilgili yapışkan tuzakları başarılı buluyoruz. Bu yöntemle kiraz sineğinin tespit edilmesi, tespit sonrası kimyasalın dozu ile kullanılıp kullanılmayacağının kararının verilmesi sağlanacak. Özellikle bölgemizde Kandıra bölgesinde fındıkta, aşırı kimyasal kullanmadan ve çevreyi kirletmeden dalkıran dediğimiz zararlının tespit edilmesiyle biyolojik mücadele ve ya organik mücadele
ürünlerinin kullanılmasını amaçlamaktayız. Biyoteknik mücadeleyle insanların pestisit ve ilaç kalıntılarını
meyve ve sebzeden yemesini önlemeyi, insan sağlığına zararı olmayan ürünlerin yetiştirilmesini sağlamayı amaçlamaktayız. Bu kalıntılar, ürünlerin ihracında da sorun yaratmakta, kalıntı tespit edilen ürünler geri dönmektedir. Yapılan üretimde öncelikle kendi sağlığımız, sonrasında da pazarladığımız ürünün başkasının sağlığını etkilememesini amaçlamaktayız.''
-DALINDAN KİRAZ YEMEK DAHA GÜVENİLİR OLACAK-
Kiraz sineği belirtisi olmadan
ilaçlama yapan yetiştiriciler bulunduğuna işaret eden Fidan, bölgenin ilaçlamaya ihtiyacı olup olmadığı, kullanılacak ilacın doz ayarlamasının ve yoğunluğa göre ilaçlama yapılmaması durumunun tespitinin de tuzaklarla mümkün olduğunu dile getirdi.
''Bu yöntemle dalından kiraz yemek daha güvenilir'' diyen Fidan, ''Kiraz sineği yumurtasını genellikle kirazın çatladığı yerler ve sap çukurlarına bırakır.
İlaçlama için sahadaki sinek yoğunluğunu bilmemiz gerekir. Üretici, sinek yoğunluğunu bilmeden direkt ilacı uygular, dozunu ayarlamasını da bilmez. Bu ilaçlama içme suyu havzasında yapılıyorsa kalıntıların yağmur sularıyla içme suyu kaynaklarına karışması kaçınılmazdır'' diye konuştu.
Fidan, çiftçilerin tuzakların kurulumu için Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının desteklerinden faydalanabileceğine vurgu yaparak, bu yöntemle elde edilen ürünün pazarlaması sırasında da ''
Organik'' patenti alarak kar elde edebileceğini, hepsinden önemlisi kendi sağlığına da zarar vermeden ürün yetiştirmiş olacağını sözlerine ekledi.
(TE-NEC-MHD)16.07.2011 11:30:06