Bilge Adamlar Stratejik
Araştırmalar Merkezi (
BİLGESAM) tarafından Mısır'da yapılan bir araştırmaya göre
halkın yüzde 81'i Türklere sempati ile bakıyor.
Türkiye'de
insan hakları ve fikir özgürlüğünün çok iyi olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 76'lardayken;
Ortadoğu'da etkin bir role sahip olduğunu düşünenlerin orası ise yüzde 70.
Avrupa Birliği'ne girmelidir diyenlerin oranı yüzde 60 iken; başka ittifaklar aranmasını düşünenleri oranı da yüzde 77,5.
BİLGESAM tarafından halk hareketlerinden önce Mısır'daki beş üniversitede gerçekleştirilen anket çalışmasına dayanarak hazırlanan "Mısır'da Türkiye ve Türk Algısı" adlı
rapor, Türkler ve diğer milletlere yönelik sempati yanında, Türkiye'deki insan hakları ve
yaşam şartlarına Mısırlıların bakışını ve Türkiye'yi bir
model olarak görüp görmediklerini ortaya koyuyor.
Kahire,
İskenderiye ve Mansure illerindeki beş üniversitedeki toplam 429 kişiye 2010 yılı içerisinde görüşüldü.
Anket uygulanan kişilerden 283'ü öğrenci, 68'i akademisyen ve 78'i diğer üniversite çalışanlarından oluşuyor.
Mısırlılar arasında en yüksek sempati yüzde 87 ile Araplara, en yüksek ikinci sempati düzeyi ise yüzde 81 ile Türklere karşı sergileniyor. İran'ın da bulunduğu diğer 9
ülkenin hiçbirinde sempati düzeyi yüzde 50'nin üzerinde değil. 11 ülke içerisinde en düşük sempati düzeyi ise yüzde 35 ile Amerikalılara yönelik.
Türkiye'deki insan hakları, fikir özgürlüğü, farklı din/kültür ve kimliklere saygı ile
demokratikleşme düzeyi konularındaki
algılar yüzde 71–76 düzeyinde olumlu ve oldukça yüksek. Türkiye'nin
modern bir ülke olduğu, yaşam standardının iyi olduğu ve Türkiye'de can güvenliği konularındaki algılar yüzde 72 düzeyinde. Türkiye'nin laik bir
Cumhuriyet olarak kabulü yüzde 66 düzeyinde.
TÜRKİYE MODEL ÜLKE
Mısırlılar yüzde 63'ler düzeyinde Türkiye'yi
Müslüman ülkeler için bir model olarak görüyor. Türkiye'nin Orta Doğudaki etkinliği ve rolü konusundaki güç algısı ise yüzde 70'ler düzeyinde. Çalışma bulguları, Mısırlıların Türkleri büyük oranda yüzde 55,8 Ortadoğu kültürüne, ikinci sırada ise yüzde 38'lik bir oranla Avrupa
Kültürüne yakın gördüğünü gösteriyor. Türkleri
Asya kültürüne yakın görenlerin oranı ise yüzde 5,8.
Çalışmaya katılan Mısırlıların Türkiye'ye yakınlık isteklerine bakıldığında; Türkiye'yi ziyaret talepleri yüzde 90'lar ile en yüksek düzeyde iken, bunu takiben yüzde 83 ile Türkiye'de öğrenim görme talebinin ve yüzde 81 ile Türkiye'de çalışma talebinin geldiği görülüyor.
'Bir Türk ile
arkadaş olmak', 'Türkiye'ye yerleşmek' ve 'bir Türk ile komşu olmak' yönündeki Türklerle yakınlaşma talepleri de ilk üç talebe benzer şekilde yüzde 76–79 aralığında kabul gördü. 'Bir Türk ile evlenmek' yönündeki görüş bile uç bir konu olmasına rağmen bekârlar arasında yüzde 67,7 oranında desek buldu.
41 yaş ve üzerindeki Mısırlıların diğer yaş gruplarına göre Türkiye ve Türklerle ilgili algı ve yargıları daha olumlu. 41 yaş ve üzeri kişiler, Türkiye'nin Müslüman ülkeler için model olduğuna, Türkiye'nin Ortadoğu'da etkinliği ve rolünün yüksek olduğuna ve bu etkinlik ve rolün daha yüksek olması gerektiğine diğer yaş gruplarından daha fazla inanıyor.
Bunun yanında, tamamına yakını öğrencilerden oluşan 17–25 yaş grubundakiler ise Türkiye'deki insan hakları, fikir özgürlüğü, farklı din/kültür ve kimliklere saygı, yaşam standardı ve can güvenliği konularında diğer yaş gruplarına göre daha olumlu algılara sahip.
Türkiye'yi Ortadoğu kültürüne daha yakın gören Mısırlıların Türklerle ve Türkiye ile ilgili algı ve yargıları, Türkiye'yi Asya ve Avrupa kültürüne daha yakın görenlere nazaran daha yüksek. Bu kişiler aynı zamanda, Türkiye'nin Müslüman ülkeler için model olduğuna, daha fazla inanıyor. Bu bulgular, Türkleri Ortadoğu kültürünün bir parçası ve kendilerinden birisi olarak gören Mısırlıların, Türkiye ve Türklerle ilgili algılarının daha olumlu olduğunu gösteriyor.
Araştırma sonuçlarına göre yönetimler düzeyinde olmasa da halklar düzeyinde bir kültürel birliğin ve bağın olduğunu gösteriyor. Mısırlılar arasında 41 yaş ve üzerindeki kişilerde Türkiye ve Türklerle ilgili artan olumlu algıların daha çok kültürel ve duygusal bağlar temelinde şekillendiği görülüyor.