Mehmet K. Firik -
Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı
Hüsnü Mübarek, oğulları Ala ve
Cemal ile eski İçişleri Bakanı Habib El
Adli'nin,
halk ayaklanması sırasında güvenlik kuvvetlerine göstericileri öldürme emri vermek, yolsuzluk, kamu mallarını şahsi çıkar için kullanmak ve rüşvet suçlamaları ile yargılandıkları
davada dördüncü
duruşma başladı.
Yeni
Kahire bölgesinde bulunan
Polis Akademisi'nde görülen davada bu gün de tanıkların dinlenmesine devam edileceği öğrenildi. Mahkeme ve çevresinde 5 binin üzerine polis ve asker görev yaparken,
mahkemeye girenler sıkı bir aramadan geçirildikten sonra içeri alındı.
Mübarek'i
savunmak üzere Kuveyt'ten gelen avukatlar da duruşmaya alındı.
Ölen göstericilerin ailelerini temsil eden avukatlar ise Kuveytli avukatlara tepki göstererek, mahkeme başkanından Kuveytli avukatların dışarı çıkarılmasını istediler.
Duruşma sırasında Mısır Avukatlar Sendikası'nın eski Başkanı
Semih Aşur, salonda bağırarak Mübarek'e küfretmesi üzerine mahkeme başkanı Ahmet Fehmi
Rifat tarafından uyarıldı.
Mısırlı hukukçular, dava boyunca 1600 tanığın dinleneceğini, 300 kadar avukatın savunma yapacağını ve mahkemenin tahminen 600 oturumdan oluşacağını ön gördüklerini belirterek, "Mübarek'in yargılandığı davanın 3 yıl süreceğini tahmin ediyoruz" dediler.
Mahkeme salonunda diğer duruşmalarda olduğu gibi müdahil ve savunma avukatları arasında yine tartışmalar çıktı. Mahkeme başkanının, Mübarek ve oğullarının mahkemeye geldiğini
kontrol etmek için sorduğu "
Muhammed Hüsnü Mübarek burada mı?" sorusuna Mübarek ve oğulları, "Evet efendim buradayız" yanıtını verdi. Mübarek'in konuşmasına müdahil avukatlar tepki gösterdi. Eski İçişleri Bakanı Habib El Adli ise mahkeme başkanının sorusuna sadece "Efendim" demekle yetindi.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan müdahil avukatlarından Hişam
Necip Mahfuz, Kuveytli avukatların Mübarek'i savunacak olmasının hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söyleyerek, "Gördüğünüz gibi onların savunmaya ihtiyacı var. Kuveytli avukatlar insan haklarını savunuyorlarsa öldürülen göstericileri savunmalıdırlar" diye konuştu.
Mahkemenin gidişatına dair şimdiden yorum yapmanın zor olduğunu anlatan Mahfuz, "Yolun başındayız. Ama adaletin yerini bulacağına dair inancımız tam" dedi.
Halk ayaklanması sırasında polis tarafından 29 Ocak'ta 6
Ekim bölgesinde öldürülen 10 yaşındaki Hasan Muhammed Abdulfettah'ın babası Muhammed Abulfettah, oğlunun kanlı kefenini başına sararak mahkeme önüne geldi. Giriş izni olmadığı için içeriye alınmayan Abdulfettah, oğlunun kanına karşılık "kısas" istediğini belirterek, mahkemenin adil olmadığını söyledi. Polis tarafından öldürülen oğlunun kurşun delikleriyle dolu ceketini gazetecilere gösteren Muhammed Abdulfettah, "Oğlumun kanlı kefenini başıma poşi yaptım ve başımda taşıyorum. Mahkemeden idam kararı çıkana kadar bu kefeni başımda taşıyacağım" diye konuştu.
(MFK-ŞP)07.09.2011 14:12:49