Ruhi Gül, Osmanlının en parlak döneminin padişahı Kanuni'nin
reytinge
kurban edildiğini ifade etti.
Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu (
RTÜK)'na, daha yayına girmeden 74 bin kişinin şikâyet ettiği
Muhteşem Yüzyıl dizisine tepkiler sürüyor.
Konya Selçuk Üniversitesi
İletişim Fakültesi öğretim görevlisi Ruhi Gül, dizide bir tarihi şahsiyetin hayatının reyting amacıyla gerçekle ilgisi olmayan bir şekilde yansıtıldığını söyledi.
Dizide hem
teknik hem içerik olarak birçok eksikliğin göze çarptığını dile getiren Gül, "Dizide araştırma eksikliği çok fazla. Öylesine önemli tarihi bir şahsiyeti, cinsellik boyutuna indirgemişler. Padişahın hayatı sadece cinsellikten ibaret gibi bir
imaj var. Burada ciddi anlamda bir tarih eksikliği var. Sadece popülariteden faydalanmak veya reyting kaygısıyla yapılmış bir dizi. Popüler kültürün etkisinde bir dizi. Gündemde kalmak için yapılmış." diye konuştu.
Türk izleyicisinin cinsel içerikli dizilere merakının bulunduğunu savunan Ruhi Gül, cinselliğin çok önplanda olduğu dizilerde bunun açıkça görüldüğünü söyledi. "'Fatmagül'ün Suçu Ne'? 'Bin bir Gece' gibi dizilerde bunu gördük" diyen Öğretim görevlisi Gül, İzleyicinin bu yönünün kullanıldığını savundu. Ruhi Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk izleyicisinin
izleme alışkanlık düzeyi çok düşük.
Tarih konusunda yeterince bilgisi olmayan bir izleyici kitlesi için, böylesine az araştırma ile bilinçsizce yapılmış bir dizinin reyting amaçlı olduğu açık. İzleyiciler için zararlı. Ben bir
iletişimci olarak ailemle izlemiyorum, izlettirmiyorum."
"'BU BELGESEL DEĞİL DİZİ' BASİT BİR SAVUNMA MEKANİZMASI"
Dizi ile ilgili tartışmalara katılan bazı yorumcuların, bunun belgesel olmadığı yönündeki açıklamalarının yersiz olduğunun altını çizen
öğretim görevlisi Gül, "Bu belgesel değil yorumu, basit bir
savunma mekanizması. Sonuçta Osmalı'nın en parlak dönemini siz konu ediyorsunuz. Üç kıtaya hükmeden bir padişahın hayatı çekiliyor. Harem olgusu işlenirken keşke tarih bilimciler ve sosyologlarla görüşselerdi daha iyi olurdu. Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatı, nikâhsız bir şekilde
haremdekilerle yaşayan, zevk düşkünü bir kişi olarak gösteriliyor. Ben bunun biraz da kasıtlı Roma imparatorları gibi vurgulandığını düşünüyorum. Bunun Türk tarihine karşı kasıtlı bir bakış olduğunu düşünüyorum." dedi.