Dünyada obezitenin her geçen gün daha da arttığına dikkat çeken uzmanlar, obezitenin kalıtsal bir hastalığa dönüştüğünü, anne-babalardan çocuklara geçtiğini kaydetti.
Uzmanlar, şişman olan anne ve babaların çocuklarının yüzde 80'inin de şişman olduğunun araştırmalarda ortaya çıktığını dile getirdi.
Dünya
Sağlık Örgütü 1997 yılında şişmanlığın küresel bir epidemi halini aldığını ve mutlaka
tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalık olduğunu ilan etti. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye´de şişmanlık son 10 yılda kadınlarda yüzde 65 oranında, erkeklerde ise yüzde 30 oranında artış gösterdi.
Araştırmalarda obezitenin kalıtsal bir hastalık halini aldığı, anne ve babadan çocuklarına geçtiği ortaya çıktı.
İsveç Umeo Üniversitesi'nde yapılan araştırmada, doğumundan 4 yaşına kadar 130 çocuğun kilolarına etki eden faktörler doktorlar tarafından takip edildi. Araştırmada, anne ve babaların çocukların şişman olmalarına etkisi araştırıldı. Sonuçta anne ve babanın bu konuda etkili oldukları ortaya çıktı.
Şişmanlığın nedenleri arasında kalıtımın da etkili olduğunu kaydeden
Arslan, şişmanlığın genetik nedenleri üzerinde yapılan araştırmalarda çarpıcı sonuçlara ulaşıldığını ifade etti. Arslan, "Şişman kişilerin çocuklarının da şişman olduğunu göstermiştir.
Anne ve babanın, her ikisinin, şişman olması durumunda çocuklarının yüzde 80'inde, anne ve babadan birinin şişman olması durumunda çocuklarının yüzde 40'ında, her ikisi normal kilolu ise çocuklarının yüzde 10'unda şişman olma riski vardır. Bu araştırmalar kalıtımın şişmanlık üzerinde yüzde 25-40 etkili olduğunu göstermektedir." dedi.
KİŞİYE ÖZEL REJİM YAPILMALI
Obezitenin tanımlanması en kolay hastalıklardan birisi olduğunu ifade eden Arslan, kilo kaybının herkeste farklı olacağından dolayı kişiye özel rejimlerin uygulanması gerektiğini söyledi. Zayıflamak için diyet yapılması gerektiğini belirten Arslan, diyetin başarılı olmasının ilk adımının ise kişinin kararlı olması olduğunu kaydederek, "
Diyetin başarılı olmasının ilk koşulu ise kişinin bunu
beyin olarak istemesi ve kararlı olmasıdır. Ondan sonra bir uzman gözetiminde diyet programı yapılmalıdır. Çünkü standart bir diyet yoktur, her diyet kişiye özgü olmalıdır.
Beslenme alışkanlıkları, yaş,
cinsiyet, iş koşulları,
metabolizma hızı herkeste farklı diyet programları yapılmasını gerektirir." Obezitenin birçok önemli hastalığa zemin hazırladığını ifade eden Arslan, obezitenin basit bir kilo verme sorunu olmadığından dolayı geleneksel yöntemler ile tedavi edilmesinin mümkün olmadığını belirtti.