Ankara Barosu Başkanı
Metin Feyzioğlu,
Odatv davasının
tutuklu sanığı
Gazeteci Doğan Yurdakul'un,
kanser hastası olan eşinin hastalığı sırasında ve son nefesini verirken dahi onun yanında olmasını engelleyen bütün unsurların, insanlığı temsil eden evrensel hukuk kuralları karşısında değersiz olduğu'' görüşünü savundu.
Feyzioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, ''Türkiye'de, tutuklama kurumunun çağdaş standartlarda uygulanır hale getirilmedikçe özgürlükçü bir rejimden bahsedilemeyeceği'' görüşünü savundu.
Gazeteci Doğan Yurdakul'un, kanser hastası eşinin hastalığı sırasında ve son nefesini verirken dahi onun yanında olmasını engelleyen yasanın, yönetmeliğin, genelgenin insanlığı temsil eden evrensel hukuk kuralları karşısında değersiz olduğunu ileri süren Feyzioğlu, şunları kaydetti:
''En son kamuoyunda
Deniz Feneri olarak bilinen soruşturmada gördüğümüz üzere, hakimleri bağımsız, savcıları teminatlı olmayan bir ülkede
demokrasinin de olmadığını, avukatın sistemli olarak dışlanmak istendiği bir sistemde, hakların hak olmaktan çıkıp, siyasi iktidarın lütufuna dönüşeceğini, az sayıda olduğunu temenni etsek de bir kısım hakim ve savcının, ırzına geçilmiş kadınların tecavüzcüleriyle evlendirilmesini çözüm olarak önerdiği bir yerde, kadınları ve çocukları şiddetten kurtarmak için başta barolar ve diğer demokratik kitle örgütleri olmak üzere çok daha fazla çalışmak zorunda olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunuyorum.
Demokrasi, bir
demir yığını içinde bir yerden bir yere nakledilirken kilitli kapının arkasında çığlıklar içinde kavrularak ölmeyeceğini bilmektir.''
(HİL-İC)17.09.2011 17:03:46