SSK'nın 5 milyar dolar zarara uğratıldığı gerekçesiyle Neşter Operasyonu'nu başlatan dönemin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan, o dönemde Kemal Kılıçdaroğlu'nun o
soruşturmadan
Rahşan affı ile kurtulduğunu söyledi. Okuyan, 1992-1999 yılları arasındaki
usulsüzlüklerle ilgili
tanık olarak ifade veren dönemin SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu'nun ifadelerinin de tamamen gerçek dışı olduğunu açıkladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, SSK'daki usulsüzlükleri
iddianameye taşıyan eski DGM savcısı Ömer Süha Aldan'ı
Muğla'dan milletvekili
adayı göstermesi, dikkatleri yeniden Neşter Operasyonu'na çevirdi. CHP Muğla
Milletvekili adayı olan eski savcı Ömer Süha Aldan'ın SSK'daki usulsüzlükleri incelerken her şeyi gördüğü, Kılıçdaroğlu'nu 'teğet geçtiği' iddia edildi. Aldan'ın da bunun karşılığında yıllar sonra Kılıçdaroğlu tarafından CHP'den
milletvekili adayı yapıldığı öne sürüldü. İddiaları dönemin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine yaptı. 1992 yılında SSK Genel Müdürü olan Kılıçdaroğlu'nun, 1999 seçimleri öncesinde milletvekilliği için
istifa ettiği bilgisini veren Okuyan, o tarihte DSP'ye
milletvekili adaylığı için müracaat ettiğini dile getirdi. DSP eski Genel Başkanı Bülent Ecevit'in, Kılıçdaroğlu'nun milletvekili adaylığı talebini uygun görmediğini kaydeden Okuyan, aday olamayan Kılıçdaroğlu'nun da
emekliye ayrıldığını hatırlattı.
"26 DOLARLIK STENTE 2.456 DOLAR VERMİŞ"
Yaşar Okuyan, 1999 seçimlerinin ardından Çalışma Bakanı olmasıyla SSK'daki yolsuzluklar için DGM'ye ihbarda bulunduğunu ve Neşter Operasyonu başlatıldığını söyledi. Neşter soruşturmasının, 1992-1999 tarihleri arasındaki SSK
yönetimlerinin usulsüzlüklerini incelemek üzere başladığını kaydeden Yaşar Okuyan, soruşturmanın asıl çıkış sebebinin, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü'ndeki 1992 yılındaki ihalesiz alımlar olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu'nun yönetim kurulu başkanı olduğu SSK yönetiminin aldığı ihalesiz sarf malzemeleri alımı uygulamasının, daha sonra Bağ-Kur,
Emekli Sandığı,
Sağlık Bakanlığı hastanelerine yaygınlaştığını dile getiren Okuyan, "Burada ciddi bir usulsüzlük ve fahiş fiyatla mal alınması hikayesi var. Usulsüzlük şu; şu anda, dün de bugün de hiçbir malı, bardağı bile ihalesiz alamazsınız.
Kağıt bile ihalesiz alınamaz. Hiçbir kamu kurumu ihalesiz mal alamaz, alırsa suçtur. Yönetim kurulu olarak alınan kararda mevcut yasalara aykırılık teşkil ediyordu." dedi.
Kılıçdaroğlu döneminde düzenlenen protokolle
firma ile SSK yetkililerinin bir araya geldiğini söyleyen Okuyan, usulsüzlüğü şu sözlerle ortaya koydu: "Firma, malın değeri '100 dolardır' diyor. SSK da 'ben aldım' diyor. Neye göre 100 dolar. Neşter operasyonu sonucunda DGM
Savcısı Ömer Süha Aldan şu anda CHP Muğla 3. sıra adayı oldu. Onun iddianamede tespit ettiği bir hadise var. Kalp damarlarında kullanılan 1 stenti 2.450 dolardan satın alıyordu SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı. DGM savcısının Neşter Operasyonu'nda o dönemde yaptığı piyasa incelemesinde 1 stentin 26 dolar olduğu ortaya çıktı. 2 bin 400 kat. 2-3 misli değil."
"RAHŞAN AFFI SORUŞTURMAYI ORTADAN KALDIRDI"
Neşter'in, 1992'de başladığını, ancak 1999 tarihinde '
Rahşan affının' çıktığını vurgulayan Okuyan, "O af ile kamu görevlilerinin görevi
ihmal ve görevi suiistimalle ilgili
davalara af geldi. 1999 yılında çıkarıldı. Ondan önceki sürede kamudaki davalar da ortadan kalktı. Kılıçdaroğlu da Neşter Davası'nda muhatap olmadı. Onun dönemi iptal edilmiş oldu. O dönemle ilgili soruşturma yapılmamasında 1999 öncesi Rahşan affı etkili oldu. Görevi ihmal ve suiistimal olabilirdi. O affa uğradığı için soruşturulmadı. Kılıçdaroğlu, SSK Yönetim Kurulu Başkanıydı. Genel müdürdü. Yanlış anlaşılmasın, kesin suçludur demiyorum ama böyle bir gerçek var." dedi.
Af sebebiyle 1999 sonrası dönemdeki uygulamalardan dolayı iddianame hazırlandığını vurgulayan Okuyan, 58 kişi hakkında dava açıldığını, bunların hemen hepsinin mahkum olduğunu, ancak daha sonra bunların da affa uğradığını aktardı.
"KILIÇDAROĞLU'NUN VERDİĞİ İFADE GERÇEK DIŞIDIR"
Neşter Operasyonu'nu ihbarla başlatan Okuyan, Kılıçdaroğlu'nun tanık olarak ifade verirken kendisini suçladığı sözlerin de gerçek dışı olduğunu belirtti. "Yapılan protokoller sayesinde farklı fiyatla alım önlenmiştir. Bundan kurumum büyük
kazanç elde etmiştir. Yaşar Okuyan, her ne kadar bu ihbarı yaptırdıysa da esas zarar onun döneminde oldu. Çünkü protokolleri yenilemedi." diyen Kılıçdaroğlu'nun sorumlu tuttuğu Okuyan, suçlamalara şu karşılığı verdi: "Kılıçdaroğlu tanık olarak çağrılmıştı. İfadenin bir bölümünde Kılıçdaroğlu kendini savunmak için ne diyecek kendini savunmak için diyor. Hiçbir şekilde gerçekle ilgisi yok. Kılıçdaroğlu'nun o gün kendi verdiği ifade. Polemik yarattı o gün. Savcıya verdiği bilgi hilaf-ı hakikattir, gerçek dışıdır."
Okuyan, 2007 seçimleri süresince açık
destek verdiği CHP'ye şimdi destek vermemesinin sebebini, "Bugün yeni CHP diye adlandırılan süreçte, bazı konularda endişe ettiğimiz bazı konularda üzüldüğümüz hoş olmayan gelişmelere şahit olduğumuzu gördük." sözleriyle anlattı.