Tekirdağ Çorlu Belediyesi'nde görevli,
Trakyalı yazar Ramis Çınar 2001 yılında 18 yaşındayken yazmaya başladığı 'Arayış' isimli
romanını tamamladı. ''Romanın ilk satırlarını yazmaya başladığım andan itibaren yazma uğraşının sandığımdan çok daha zor olduğunu anladım'' diyen Çınar, ikinci kitabı 'Arayış' hakkında bilgi verdi.
Yazarın, 2009 yılında ilk romanı 'Söylenmemiş Sözler' ise yayınlandı.
Yazar Ramis Çınar, yakın zamanda baskıya girecek olan 'Arayış' romanı hakkında yaptığı açıklamada, kitap yazmaya nasıl başladığını ve edebiyat alanındaki çalışmalarından bahseden Çınar, ''Arayış adlı romanımı üniversitenin ilk sınıfında yazmaya başladım. On sekiz yaşının heyecanıyla bir roman yazmaya giriştiğimde bunu 1,5-2 yılda tamamlamayıp yayınlatmayı hedefliyordum. Romanın ilk satırlarını yazmaya başladığım andan itibaren yazma uğraşının sandığımdan çok daha zor olduğunu anladım. Türk ve dünya edebiyatına ait pek çok eseri okudum. Bir yandan da Arayış adlı eserim üzerinde çalışmaya devam ettim. 2001 yılında yazmaya başladığım bu romanı titiz bir çalışmanın sonucunda tamamlamış bulunuyorum. Yani 10 yıllık bir çalışmanın ürünü. Bu süre içerisinde bir yıllık bir çalışmayla Söylenmemiş Sözler adlı romanımı da yazdım. 2009 Ağustosunda ilk kitabım yayınlandıktan sonra okurlardan yorumlar aldım. Her yazarın hayatında ilk kitabın önemli bir yeri vardır. Aynı durum benim için de geçerli. Ancak Arayış'ın ilk göz ağrım olması sebebiyle benim için özel bir yeri var.'' açıklamasını yaptı.
Yazar Ramis Çınar, 'Arayış' adlı yeni romanının konusu hakkında ise şu bilgileri verdi: ''Arayış, insanların hayattaki anlam arayışını konu alan bir kitap. Bilindiği gibi her insan hayatı, kendi dünya görüşüne göre anlamlandırır. Bazı insanlar için mutluluk para, bazıları için meslekî başarı, bazıları için din, bazıları için
aile bağlarının korunması, bazıları için namus, bazıları için de aşktır. Tabi bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Arayış adlı romanım, kendi iç dünyasında kimlik çatışmaları yaşayan bir anti kahramanın hikayesi üzerine kurulu. Edirne'nin bir köyünde
Balkan kökenli bir ailenin çocuğu olan Mustafa, kişisel
gelişim süreci içerisinde mutluluğu bazen zengin olma hayallerine sığınmakta, bazen aşkta, bazen tahsil görmede, bazen dostluk bağlarına sığınmakta, bazen de siyasî davasını savunmakta arar. Edirne'de geçen ilk, orta ve lise yıllarında iyi huylu serseri arkadaşlarıyla maceralı bir ilk
gençlik yaşar. Köyden çıkıp şehir hayatına atılması, ebeveynleriyle kuşak farkından dolayı yaşadığı anlaşmazlıklar, yaşadığı ilk gönül kırgınlığı, üniversiteyi kazanıp İstanbul'da öğrenci hayatına atılması ve 12
Eylül darbesine giden süreçteki siyasal hareketler romanın dokusunu oluşturuyor. Aynı zamanda Balkanlardan, Trakya ve Anadolu'ya yapılan göçlerin muhacirlerin hayatlarına olan etkileri de arka planda anlatılmaktadır. Arayış, yetmişli yılların ilk yarısında geçen, politik ve felsefî bir aşk romanı olarak da tanımlanabilir.''