Senem Yazıcı - Kış ve bahar aylarındaki yağışlara bağlı olarak otların aşırı büyümesi nedeniyle riskli bir yangın dönemi olması beklenen 2011'de orman yangınlarıyla mücadelede, şimdiye kadar son derece başarılı bir sezon geçirildiği bildirildi. Ege Orman Vakfı Genel Müdürü Metin Gençol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 16 Ağustos itibarıyla Türkiye genelinde 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren çıkan 753 yangında toplam 963 hektar alanın zarar gördüğünü, bu rakamın önceki yılların ortalamasının altında seyrettiğini söyledi. Gençol, kış ve bahar aylarında yağan yağmurun ormanlık ve otluk alanlarda otların aşırı büyümesine neden olmasının, yaz aylarını yangınlar açısından her zamankinden riskli hale getirmesine karşın, şu ana kadar erken ve doğru ihbar, erken müdahaledeki başarı sayesinde yangınların çok büyümeden kontrol altına alındığını belirtti. Orman yangınlarında, ortalamanın çok altında bir sezon geçirildiğini anlatan Gençol, ''Türkiye tarihinde bir rekora gidiyoruz, bu durumun sezon sonuna kadar böyle devam etmesi en büyük dileğimiz'' dedi. Yangınla mücadelede ilerleme sağlanmasının nedenlerinin başında ''doğru ve erken ihbar''ın geldiğini ifade eden Gençol, Orman İdaresi'nin yangın kulelerindeki görevlilerinin, muhtarların, bekçilerin, vatandaşların son yıllarda 177 yangın ihbar telefonunu doğru ve etkili şekilde kullandıklarını belirtti. Yangın ihbarlarının yüzde 50'den fazlasının vatandaşlar tarafından yapıldığını belirten Gençol, medyanın ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle 177'nin daha aktif kullanılmaya başlandığını kaydetti. -ERKEN MÜDAHALE BECERİSİ VE ARTAN DONANIMIN ETKİSİ- Gençol, yangınla müdahalede erken ihbar kadar, yıllar içinde kazanılan erken müdahale becerisi ve yangınla daha güçlü savaşma olanağı veren donanımın güçlendirilmesinin de gelinen başarılı noktada etkili olduğunu belirterek, ''Türkiye artık yangına erken müdahaleyi öğrendi'' dedi. Yangına diğer araçların yanı sıra, son iki yıldır amfibi uçakların da müdahale ettiğini hatırlatan Gençol, 12 saniye içinde 6 ton su alıp harekete geçebilen bu uçakların özellikle büyüme eğilimi gösteren yangınlarda kullanıldığını, son yıllarda yangın havuzlarının sayısının artığını kaydetti. Gençol, son dönemde yangınlara ilk müdahaleyi yapacak, ''küçük arazöz'' olarak tanımlanabilen pikap türü araçların kullanımının da yaygınlaştığını, bu arazi araçlarının ihbarların hemen ardından müdahale ederek, çoğu kez başka araç kullanmadan yangını söndürdüklerini söyledi. Yangınların çok büyük bölümünün insanların dikkatsizliği ve hatalarından kaynaklandığına, bu nedenle yangınla mücadelede özellikle çocukları bilinçlendirmenin büyük önem taşıdığına işaret eden Gençol, son yıllarda bu konuda devlet ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla bu konuda da adımlar atıldığını belirterek, ''Orman yangınlarının yüzde 97'si insan kaynaklı, insanları bilinçlendirdikçe, ormanın önemini anlattıkça, kayıpların da azalması doğal sonuç oluyor'' diye konuştu. -''KARA ÇARŞAMBAYI UNUTMAYALIM''- Gençol, son 10 yılın rakamlarına bakıldığında 2011'in çok umut verici geçmekte olduğunu, ancak henüz ''riskli'' kabul edilen yangın sezonunun sona ermediğini belirterek, şunları kaydetti: ''Rekor denilebilecek noktadayız evet, ancak bizim 'yangın sezonu' olarak adlandırdığımız dönemin bitmesine daha iki ay var. Tehlikeli dönem devam ediyor, şu ana kadar gösterilen duyarlılık ve dikkati sürdürmemiz gerek. Öte yandan, yangınlar sadece yangın sezonu olarak kabul edilen 1 Haziran - 31 Ekim arasında çıkmıyor. Yani, toplumun her kesiminin yıl içinde her zaman dikkatli ve duyarlı olması gerekir. Yangın sezonunun dışında da büyük yangınlara tanık olduk. Özellikle fırtınalı günlerde rüzgar artıyor, nem oranı düşüyor ve risk artabiliyor. Örneğin, 5 Nisan 2000 tarihinde, Türkiye'de bir günde tam 5 bin 19 hektar alan yandı, 5 Nisan 2000 Çarşamba, bizim hiç unutmadığımız, 'kara çarşamba' olarak adlandırdığımız gündür. 2008 yılında 27 bin 848 hektar alan kayboldu, bugün 963 hektardayız, umut verici noktadayız.'' Tarım sektöründe çalışanların anız yakmasının da büyük tehlike oluşturduğu uyarısını yapan Gençol, anız yakmanın sadece yangınla sonuçlanıp tarım ve orman arazilerine zarar vermekle kalmadığını, aynı zamanda topraktaki mikroorganizmaları yok ederek toprağa ve üretime zarar verdiğini belirtti. (SY-BAH-BŞK-ARF)22.08.2011 11:48:18