Orhan Akyüz -
Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK) yaklaşık 130 milyon ton birinci derece koklaşabilir
rezervi bulunan Bağlık-İnağzı taş kömürü sahasının 36 yıl süreyle rödevans karşılığı
ihale edilmesiyle 4 bin civarında kişinin istihdam edilmesi bekleniyor.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, hukuku TTK uhdesinde kalmak şartıyla, maden işletmeciliği yapabilecek ehil gerçek ve tüzel kişiler içinden uygun
teklif yapan işletmeye verilecek saha için 10
Ekim 2011'de açık usulle ihale gerçekleştirilecek.
İsteklilerin asgari 2 milyon lira geçici teminat vereceği ihaleyle, kurumun
demir-çelik fabrikalarının vazgeçilmez ham maddesi konumundaki koklaşabilir nitelikteki metalürjik kömürün
üretimine özel
sektörün de katkı vermesi planlanıyor.
TTK Genel Müdürü Burhan İnan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bağlık-İnağzı sahasının
deniz seviyesinden itibaren 400 metre altındaki rezervlerin ihaleye açıldığını,
kent yaşamının kömür üretiminden olumsuz etkilenmeyeceğini söyledi.
İhaleyi
kazanan
firmanın önünde 2 yıl etüt sürecinin olacağını, 4 yıl da üretim için
hazırlık safhasını ön gördüklerini anlatan İnan, şunları kaydetti:
''Buradaki saha kıymetli kömürün bulunduğu önemli alandır. Demir-çelik sektörünün ihtiyaç duyduğu metalürjik özellikte rezerve sahiptir. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (
ERDEMİR) TAŞ ve
Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) AŞ gibi firmalar da şartname aldı. Sahaya ilgi duyuyorlar. Üretimi yıllık 500 bin ton olarak öngördük. Sahanın potansiyeli bu oranın üzerinde üretim yapmaya uygundur. İlgili firmanın yatırımına bağlı. Net olmamakla birlikte 4 bin civarında kişi istihdam edilebilir. Yan branşlarla sayı daha da artacaktır.''
-ÖZEL SEKTÖRÜN ÜRETİME KATKISI-
İnan, sahayla ciddi firmaların ilgilenmesinin önem taşıdığına işaret ederek, şöyle dedi:
''Biz TTK olarak buraya yatırım yapamıyoruz. Kıymetli rezerv, demir-çelik sanayinin kullandığı koklaşabilir kömür var. Ekonomiye kazandırılması önemli. Ülkemiz 20 milyon ton taş kömürü
ithal ediyor. Buna 3 milyar dolar döviz ödüyoruz. Bir nebze olsa bunun azalmasına da katkı verilecek. İhtiyacımızın bir bölümü daha kendi kaynaklarımızdan karşılanmış olacak. Her yönüyle faydalı proje diye düşünüyorum. Özel sektör de artık madenciliğe ilgi duyuyor. Desteklenmesi gerekli. Kentte 28 rödevansçımız var, neredeyse bizimle
rekabet edebilir hale geldiler. Çünkü 1 milyon ton civarında havza üretimine katkı sağlıyorlar. Bunun daha da fazla olması gerekiyor.''
-METAN GAZI İHALESİ-
Metan gazıyla ilgili iki çalışma yürüttüklerini dikkate çeken İnan, ''Bunlardan birincisi, Kastamonu'daki Azdavay sahamızda yer üstünden derin sondajlar yaparak metan üretilmesine yönelik ihaledir. Bu ihale yılın aralık ayında gerçekleştirilecek'' dedi.
İnan, diğer ihalenin de ocaklardaki
metan gazın atmosfere bırakılan bölümünün elektrik enerjine dönüştürülmesine yönelik olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''
Kömür ocaklarının büyük pervaneleri aracılığıyla atmosfere bırakılan
kirli hava içindeki binde 3-5 mertebesindeki metandan enerji üretilecek. Havaya bırakılan gazın da değerlendirilmesine yönelik Türkiye'de ilk olacak proje hayata geçirilecek. 25-30 megavat civarında potansiyelimiz olduğundan bahsediliyor. Çok yeni bir teknolojiyi uygulayacağız. İhaleyi kazanan firma
Amasra Müessese Müdürlüğü ocaklarında
pilot uygulamaya başlayacak. Yılda 47 milyon metreküp metangazı atmosfere bırakılıyor. Sonuç alabilirlerse diğer ocaklara da sistemi kurarak elektrik üretilecek. Bu ihalede aralık ayında yapılacak.''
-İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ-
TTK Genel Müdürü İnan, kurumda yeni bir iş güvenliği çalışması başlattıklarını, İş Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanlığı önderliğinde
komisyon oluşturduklarını belirterek, şunları söyledi:
''Amasra,
Karadon, Üzülmez, Armutçuk ve
Kozlu müessese müdürlüklerimizin
kuyu başından kömür üretim bölgesine kadar
işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda bütün eksikleri tespit edilecek. Kısa ve uzun vadede yapılması gerekenler bizim önümüze konulacak.
İş güvenliği yatırımları konusunda kurumumuz çok duyarlı. Devlette bize
destek oluyor. Bizim insanımız maalesef
emniyet kemerinin kendisi için yararlı olduğunu bilir ama onu takmaz. Çalışanların da iş sağlığı ve güvenliği konusunda talepte bulunması lazım. Çalışma ortamını sağlıklı bulmuyorlarsa, bunu amirlerine ifade etmeleri gereklidir.''
İş kazaları oranında azalmalar yaşandığını vurgulayan İnan, ''Ancak bunların büyük çoğunluğu basit yaralanmalardır. Bunlar gelişmiş ülkelerde istatistiklere bile girmiyor. Önlenebilir kazaların yaşanmaması için gerekli tedbirleri alıyoruz. Çalışanların özellikle kişiler koruyucuları kullanması ve dikkatsiz davranmamaları sayıyı azaltacaktır. Şu anda yaralanmalı kaza sayısı 3 bin civarındadır. Hedefimiz sıfır ölümlü, 1500 yaralanmalı kazadır'' diye konuştu.
(OA-MTN)15.08.2011 11:18:45